Sıcak yaz aylarında ortaya çıkan keneler birçok hastalık bulaştırmaktadır. Kenelerin bu kadar tehlikeli olmasına sebep olan Kırım Kongo Kanama Ateş virüsüdür. Keneler kan emerek beslenir. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde bulunabilir. Yeşil yüksek otlu alanlarda ve çalılık gibi alanlarda bulunan bu keneler beslenmek için insanları ısırabilir. Kan emdikten sonra ayrıldığında bir sıvı salgılar ve hastalıklara neden olabilecek bakteri ve virüsleri canlılara bulaştırır. Kene kan emmeye başlarken ağız kısmında bulunan hortumu cilt içine sokar ve doyana kadar da çıkartmaz.

Keneler yoluyla bulaşabilen hastalıklar: 

* Kırım Kongo Kanama Ateşi (KKKA)
* Lyme-Borreliose Hastalığı
* Babesiose
* Lekeli Humma
* (FSME) Erken yaz beyin iltihap hastalığı
* Ehrlichiose



Ender görülen hastalıklar 

Nadir görülen ve keneler yoluyla bulaşan hastalıklar:

* Hindistan orman hastalığı
* Roky Dağı Lekeler Humması
* Colarodo kene ateşi
* Heartwater
* Güney Afrika Lekeler Humması

1) Kırım Kongo Kanama Ateşi (KKKA): Hastalığa bu virüs sebep olmaktadır. Kene keçilerin, koyunların, develerin veya tavşanların derilerinde yuva yaparlar. Bulaştırdığı virüsü hayvanların kanı ile almaktadır. Kene insanları ısırdığında kendisinde bulunan virüsü kan yolu ile aktarır. Bu virüs kanda pıhtılaşmayı engellediğinden kan kusmaya, bağırsak kanamalarına ve iç kanamalara neden olur. Bu hastalığa yakalananlar ölebilmektedir. Bu virüse karşı herhangi bir aşı bulunmaktadır.

2) (FSME) Erken yaz beyin iltihap Hastalığı: Hastalığa FSME virüsleri sebep olmaktadır. Virüs insanların merkezi sinir sistemine saldırmaktadır. Virüs keneler tarafından insanlara bulaşmaktadır. Keçi veya ineklerden sterilize edilmemiş olan sütlerden de geçtiği nadir olarak görülmüştür. Bu hastalığın ağır sonuçlara veya ölümlere neden olduğu bugüne kadar görülmemiştir. Hastalık yaş ilerlemesiyle ağır seyretmektedir. Yaşınız ne kadar büyükse hastalığın sonucuda okadar ağır olmaktadır.

3) Babesiose Hastalığı: Hastalık daha çok Akdeniz havzasında ağırlık gösterip ortaya çıkmaktadır. Belirtileri kas ağrıları, ateş ve yorgunluktur. İnsanlarda nadir olarak görülen bir hastalıktır. Köpeklerde ve sığırlarda fazla görülmektedir. Alyuvarları tahrip eden parazitler hayvanların ölmesine sebep olmaktadır.

4) Lyme-Borroliose Hastalığı: Hastalığa spiral şeklindeki bir bakteri sebep olmaktadır. Keneler tarafından bulaşan bir hastalıktır. Hastalığın belirtileri başka hastalıklarda da birçok benzer belirtisi olduğundan teşhis koymak çok zordur. Kene ne kadar çok hızlı vücuttan çıkarılırsa hastalığa yakalanmak riskide o kadar az olacaktır. Hastalığa karşı herhangi bir aşı bulunmamaktadır.

5) Ehrlichiose: Hastalık keneler tarafından bir bakteri yoluyla bulaşır. Baş ağrısı, ateş, bulantı vekas ağrıları gibi belirtileri diğer hastalıkların belirtileriyle ortak olduğundan hastalığın anlaşılması karışık bir durumdur.

6) Rickettsiose Lekeli Humma Hastalığı: Hastalık adını Akdeniz havzasından almaktadır. Keneler bu hastalığın çeşitli türlerini bünyelerinde taşımaktadır. Hastalığa bir parazit neden olmaktadır.

Kene ısırıklardan korunmak için şu önerileri dikkate almalısınız. Özellikle bahar ve yaz aylarında çimler uzun otlar ve çalılıkların bulunduğu alanlarda vücudunuz açık bir şekilde dolaşmayın. Açık renklerde kıyafetler giyerek kenelerin üzerinizde olup olmadığını görebilirsiniz. Piknik veya açık bir araziye çıktığınız vakit kapalı ayakkabı, bacaklarınızı ve kollarınızı örten kıyafetleri tercih etmelisiniz.

Böcek kovucu losyon ve ilaçlar vücutlarınıza sürerek veya elbiselerinize sıkarak keneleri kendinizden uzak tutabilirsiniz. Kene vücudunuza yapıştığında keneyi çıkartırken fazla zorlamamalısınız. Kibrit veya sigara ile yakmamalı, üzerine alkol, kimyasal maddeler ve kolonya uygulanmamalıdır. Keneyi kendiniz çıkartmamalı ve en yakın sağlık kuruluşuna gidilerek uzman kişiler tarafından çıkartılmalıdır. Forceps yada cımbız kullanılarak kenenin deriye en yakın olan yerinden yakalayıp dikkatli ve yavaş bir şekilde çıkartmalısınız. Kenenin ısırdığı bölgeyi antiseptik ile temizleyerek ellerinizi yıkayın.

Böcekler için kimyasal ilaçlar çoğu zaman fayda etmeyebilir. Ayrıca kimyasal maddelerin yiyeceklere ve tene bulaşma tehlikesi de bazı sağlık sorunları doğurabilmektedir. Bu nedenle evdeki malzemeler veya etkili doğal yağlar ile böcek ilacını kendiniz yapabilirsiniz.

Genellikle hayvan kulübelerinde ve hayvan barınaklarında görülen bir kısım pireler insanların kanını emmektedir. Pireler kan emerek hızlı bir şekilde üreyen canlılardır. Ayrıca birçok hastalık bulaştırdıklarından dolayı son derece zararlı haşerelerdir. Pirelerin bir kısım türleri deri altına girerek yumurtalarını bırakabilir. Pirelerin birçoğu kan emerek beslendikleri için bir canlıdan diğer bir canlıya geçtikleri zaman kan emdiklerinde mikropları, hastalıkları başka bir canlıya bulaştırabilir.

Pireler ile insanlara bulaşan başlıca hastalıklar şunlardır: 

* Veba
* Tifüs
* Humma
* Tularemi
* Cilt Hastalıkları
* Endemik Tifüs
* Leishaniosls
* Trypanosoma Cunicoli
* Pseudo Tüberküloz
* Pire Dermetiti
* Alerjik Hastalıklar
 * Dizanteri
* Lezyonlu Hastalıklar gibi hastalıklar pireler yoluyla bulaşmaktadır.


1) TİFÜS: Tifüs mikrobu pireler yoluyla bulaşabilen çok ciddi ve son derecede tehlikeli olabilen bir mikroptur. Bu hastalık görüldüğü andan itibaren önlem alınmalıdır. Tifüs hastalığına neden olan kalabalık yerlerde yaşamak, pis olan ortamlar, yorgunluk ve açlık gibi çeşitli sebepler vardır. Bu virüs vücuda bulaştığı zaman vücutta ateş, baş ağrısı, halsizlik, bel ağrıları gibi belirtiler görülür. Yüz kızarır, dil paslanır ve dudaklar kurur. Salgın olan tifüs hastalığı insana pire yoluyla bulaşan, deride çok fazla döküntüyle ve yüksek ateşle başlayan bu hastalık çok tehlikelidir. Tifüs mikrobu sıcak olmayan alanlarda ve pirenin dışkılarında aylarca canlı kalabilmektedir. Pire ilaçlama uygulanarak bu gibi hastalıkların bulaşılması engellenmiş olur. Aksi taktirde insanlar ve hayvanlar için çok fazla zararlı olabilir.

2) ALERJİK HASTALIKLAR: Pireler üzerinde bulunduğu canlıların kanını emerek beslenirler. Kan emdiklerinde canlı üzerinde ısırdıkları bölgelerde kabarcıklar ve kızarıklıklar görülür. Hassas bir cilde sahip kişilerde pirenin ısırmasıyla oluşan kabarık ve kızarıklık belirtileriyle kalmaz, alerjik hastalıklara da neden olabilir.

3) VEBA: Veba hem salgın hem de öldürücü bir hastalıktır. Çok eski yıllarda peste, kara ölüm, kıranda gibi adlar verilen veba hastalığı birçok kişinin ölümüne sebep olmuştur. Bu ölümcül hastalık, farelerin üzerinde pireler vasıtasıyla insanlara bulaşmaktadır. Bu hastalığın nedeni ise pisliktir. Güneş görmeyen, hijyenik olmayan ve nemli ortamlarda bu hastalık için en uygun ve en elverişli üreme alanlarıdır. Pirelerin ısırdığı bölgelerde kabarcık ve kızarıklık meydana gelmesi yanında iltihaplı, kanlı ve içi renksiz sıvı kabarmalar meydana gelir. Hatta hücre ölümlerine ve lenf bezlerinde iltihaplanmalara yol açmaktadır. Bu mikroplar kemik iliği, dalak ve karaciğere bulaşır. Veba salgınına yakalanmamak için pire ve fareler ile mücadele edilmelidir.

4) CİLT HASTALIKLARI: Pireler kan emerken ısırdıkları bölgelere zarar vermektedir. Pirelerin ısırdığı bölgelerde kaşıntı meydana gelir. Bu kaşıntı pirelerde bulunan hastalıkların belirtisidir. Kaşınan bölgelerde bir süre sonra kızarmalar ve kabarmalar oluşur. Pirelerin ısırdığı bölgeler hassas cilde sahip olan kişilerde vücutta kalıcı olabilecek yaralara ve farklı alerjik cilt hastalıklarına neden olabilmektedir. Pirelerin bulaştırdığı hastalıklara yakalanmamak için pire ilaçlandırılması yapılmalıdır.

5) HUMMA: Pireler ve sivrisineklerden bulaşan, kanama yoluyla kendini gösteren ve ölüme kadar yol açan pirelerin de neden olduğu bir hastalıktır. Bu hastalığın deposu maymunlardır. Pireler ve sivrisinekler tarafından ısırılan bu hayvanlar, hastalığı insanlara veya canlılara bulaştırabilir. Kalabalık olan ortamlarda bu hastalığın yayılması hızlı ve daha kolay olur. Bu hastalıktan korunma yolları ilaçlama ve aşılamadır.

6) DİZANTERİ: Genellikle pirelerin bulaştırmış oldukları hastalıktır. Şiddetli ishal ile beraber kalın bağırsak hastalığıdır. Bulunan bilgilere göre ilk dizanteri hastalığı İran ordusunda bulunan bir askerin pire tarafından ısırılması yoluyla bulaştığı ve yayıldığı görülmüştür. Sağlık kurallarına uyulmadığı ve dikkat edilmediği sürece çok rahat bir şekilde yayılabilen bir hastalıktır.

Bunun gibi birçok hastalık pireler yoluyla canlılara bulaşmaktadır. Bu sebeple pireler ile nasıl mücadele edilebileceğinin farkında olunulmalıdır.

Hamam böceğinden bulaşan hastalıklar insan sağlığı açısından ciddi bir problemdir. İnsan hayatını önemli derecede zorlaştıran özellikte olan ve rahatsızlık veren oldukça ağır etkilreri bulunan bir canlıdır. Hamam böcekleri özellikle solunum yollarında büyük bir tahribata neden olurlar. Hamam böceklerinin oluşturduğu rahatsızlıklara karşı dikkat edilmesi gerekir. Bundan dolayı hastalıkların ortaya çıkmaması için iş ve ev yeri gibi yerlerde bu böceklerden kurtulmak gerekir. Hamam böceğinden bulaşabilecek hastalıkları önlemek için ilaçlama yapılmalıdır. ilaçlamayı dönemsel olarak yaptırmanız daha etkili olacaktır. Hamam böceklerinin bulunduğu alanlar önemsenmediğinde zararlı sonuçlar doğurabilir. Hamam böcekleri yumurtlayarak çoğalırlar. İnsan sağlığı bakımından oldukça fazlasıyla zarar verebilirler.

Hamam böceklerinin bulaştırdıkları hastalıklar içinde en zararlı olanlar:

 * Dizanteri

 * Verem

 * Astım

 * Kanser

 * Hepatit

gibi hastalıkların oluşumunu tetikleyen organizmalar olarak oldukça ciddi boyutta ve dikkat çekici hastalıkların bulaşmasına neden olurlar.


Hamam böcekleri insanları ısırarak veya kan emerek hastalık bulaştırmazlar. Ancak hamam böceklerinin bulaştırdığı hastalıklar insanların yediği yiyecekler veya mutfakta bulunan eşyalar ile bulaşmaktadır. Hamam böcekleri pis olan alanlarda yaşamaktadırlar. Bu pis alanlarda bacaklarına mikrop organizmaları bulaşır. bu mikropları yiyeceklere bulaştırdıkları için sağlık sorunlarına neden olmaktadırlar. Hamam böcekleri açıkta kalan yiyeceklerimizden beslenirler. Beslendikleri vakit yemek ve gıdalara yumurta, salya ve dışkılarını bırakırlar. İnsanlar tarafından yenildiği zaman hastalık bulaşmış olur. Ayrıca zehirlenmelerin %95'i hamam böceklerinin bulaştırdığı mikroplardır. Hamam böceklerinin bulaştırdığı hastalıklar ve bu oluşan hastalıkları önlemek için yaşadığımız alanlarda hamam böcekleri ile mücadele etmek için hamam böceği ilaçlaması yapılmalıdır. Evlere yumurta bırakan böcekler yok edilmeli ve evdeki böcek sorunları ortadan kaldırılmış olur ve hemde hamam böceklerinin insanlara tehdit olarak bulaştırabileceği hastalıkların önüne geçilmiş olur.

Verem: Koch basili adlı bir virüsün sebep olduğu salgın ve bulaşıcı bir hastalıktır. Akciğer bölgesi başta olmak üzere böbreklere, kemiklere, eklemlere ve beyin zarına yerleşen bir virüstür. verem hastalığı herkese bulaşabilen türde bir hastalıktır. Veremli bir insan öksürdüğünde veya hapşırdığında mikroplar ortaya saçılır ve bu havayı çeken herkes hastalığa yakalanabilir. Hamam böceği gibi pis olan canlılarda bulunan bir mikroptur.

Gıda zehirlenmeleri: Gıda zehirlenmeleri genellikle gıdalar üzerinde meydana gelen bakteriler tarafından oluşur. Böceklerin gıdalar üzerinde dolaştıkları zaman bıraktıkları dışkı ve yumurtalar insanlara temas etmesi gıda zehirlenmesini meydana getirir. Hamam böcekleri de gıda zehirlenmesine yol açan haşerelerden bir tanesidir.

Hepatit B virüsü: Karaciğerde yaygın bir şekilde oluşan iltihab hastalığına verilen bir isimdir. Sarılık hastalığıdır. Bu hastalık 6 virüsten oluşur ve A, B, C, D, E, G harfleri ile adlandırılmıştır. Bu hastalık virüsü ilerlediğinde iştahsızlık, halsizlik, mide bulantısı, göz akı ve derinin sararması şeklinde ortaya çıkar. A ve B virüs hepatitine yakalanmış hastaların nasıl bir şekilde bulaştığı belirlenememektedir. Özellikle çocuklarınıza evde veya okulda el yıkama alışkanlığının önem derecesini anlatın.

Hamam böceğinin bulaştırdığı hastallıklardan bir tanesi de dizanteridir.

Dizanteri: Bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır. Hastalığın bulaştığı kişide dışkı sümüksü ve kanlı bir şekildedir. Bu hastalığın başlıca belitileri ateş, bulantı, iştahsızlık gibi belirtilerdir. Besinlerle veya su yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bu mikroplar hamam böceklerinin yaşadığı pislik ortamlarından ürer. Hamam böceklerini ilaçlama sayesinde yaşam sahamıza karşı hamam böceklerinden koruyabiliriz. Profesyonel olan hamam böcekleri ilaçlama firmaları ile yaşam sahalarımızı koruyabiliriz. Bu profesyonel hamam böcekleri ilaçlama firmaları hamam böceklerinin oluşturduğu yumurtaları ve hamam böceklerini en kısa zamanda men ederek hamam böceği sorunlarına son verecektir. İlaçlama şirketleri ile anlaşarak hayatınızdan bu böcekleri çıkarabilirsiniz..

Bitler insanlara bir şekilde bulaştıklarında insanlar utanmaya başlar. Bunun nedeni ise insanlar bitin bulaşmasını temizlenmeme sonucu veya bir pislik sonucu buluştuklarını düşünür. Bitler genellikle temiz yerleri severler. Temizliğin az olduğu yerlerde de yaşamaktadırlar. Hastalık bulaştıran bu bitler ile uğraşmak ve bitleri yok etmek oldukça zor bir durumdur.

Bitler bulaştığı insan veya hayvanın üzerinde asalak olarak yaşarlar. Günde 5 ile 10 defa kadar kan emmektedirler. Bitin bulaştığı insanda sürekli bir kaşıntı, iştahsızlık, halsizlik gibi bir takım etkiler görülmektedir. Hayvanlarda da kaşıntı, iştahsızlık gibi durumlarda görülmektedir. Çünkü bit bulaştığı canlılarda sürekli kan etmektedir ve bu canlıyı yormaktadır.


Bitin ısırdığı yerde morarma ve iltihaplanma görülür. Bitler yumurtlama yoluyla çoğalmaktadır. Bitler haşere ve pireler gibi sürekli canlıdan canlıya bulaşmaktadır. Bitler her türlü canlı ve tüylü olan canlılar üzerinde bulunmaktadır. Kuş, güvercin, kedi, köpek ve insanlar gibi canlılar üzerinde bulunmaktadır. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde beslenen bu bitler kan emerken o canlıda bulunan mikropları kendi üzerine taşımaktadır. Diğer bir canlıya geçtiğinde ise ondan kan emdiğinde kendinde topladığı hastalık ve mikropları o insan veya hayvana bulaştırmış olur.

Bitler ısırdığı zaman insan derisinde kaşıntı, kızarma, deri yolu akneler, deri dökülmesi gibi durumlar görülür. Ayrıca insanlarda takatsizlik, iştahsızlık, güçsüzlük ve psikolojik olarak davranış bozuklukları da görülebilir. İnsanlarda bit görüldüğü zaman vücut temizlenmeli ve ilaç kullanılmalıdır. Bitlerin bulunduğu alanlar temizlenmeli ve ilaçlanmalıdır. Evdeki elbiseler ve eşyalar da temizlenip ilaçlanmalıdır. Bitler ısırdığı vakit insanların ciddi problemler ile karşılaşmalarına neden olabilir. Bitler ısırdığı zaman belirtiler görülüyorsa bir doktora gidilerek gerekli olan tedavi yapılmalı ve doktorun önerdiği ilaçlar dikkati bir şekilde uygulanarak bitler mutlaka temizlenmelidir.

Dünya üzerinde bitin 3000'in üzerinde birçok türü bulunmaktadır. Bitler şu hastalıkları bulaştırmaktadır:

• Humma mikrobu
• Deri döküntüleri
• İltihaplı ve lezyonlu akneler
• Tüfus mikrobu
• Alerjik rahatsızlıklar
• Deri hastalıkları ve veba gibi hastalıklar bulaştırmaktadır.

Halsizlik ve iştahsızlığa da neden olmaktadırlar. Bitler tifus hastalığını yaydıklarından dolayı oldukça tehlikelidirler. Tifus mikrobu bitin bağırsağında çoğalarak dışkısı ile insanlara bulaşmaktadır. Bitler bulaştığı zaman kontrolü ve temizlenmesi oldukça zordur. Bitlerden kurtulabilmek için bit ilaçlama firmalarından herhangi bir yardım alınabilir. Bit ilacı alırken çok iyi araştırma yapmalı ve iyi bir ilaç almalısınız. Bitlerden kurtulabilmek için kullanılan ilaçlar şu özelliklere sahip olmalıdır: 

1) İnsan vücudunda bulunan bitlerden kurtulabilmek için kullanılan şampuan, losyon ve ilaçların insanlara zararı olmamalıdır.
2) Bitlere karşı kullanılan bu losyon, şampuan ve ilaçlar kokusuz olmalıdır.
3) Bitler için kullanılan bu ilaçlar insan üzerinde bulunan bitlere ve yumurtalara etki etmelidir.
4) Kullanılan bit ilaçları kalıcı bir özelliğe sahip olmalı ve tekrar bir bulaşmayı önlemelidir.
5) Kullanılan ilaçlar kötü kokan ve etrafa bulaşan türden olmamalıdır. Tam tersine parfüm içerikli, güzel kokan parfüm türünde ilaçlar olmalıdır. Bit ilaçlama firmaları tarafından kesinlikle insan sağlığına bir zararı olmayan TSE damgalı bit ilaçları kullanılmalıdır.

Bitler bulunduğu alan ve bit türlerine göre farklı şekillerde ilaçlanmaktadır. Kasık biti ve saç bitlerinde mutlaka bir doktora görülmek gerekir. Doktorun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdır. Vücud biti, kasık biti ve saç bitlerinde kullanılan ilaçlar oldukça birbirinden farklıdır. İlaçların bir yan etkisinin olup olmadığı dikkate alınarak ve incelendikten sonra ilaç kullanılmalıdır. Bitlere ve bulaştırdıkları hastalıklara karşı kesinlikle korumasız kalınmamalı ve bu gibi haşerelere karşı tedbirler alınmalıdır.

Sıcak yaz aylarında ve özellikle yazlık mekanlar gibi alanlarda sivrinisineklerle çoğu zaman başımız derttedir. Hava sıcaklıklarının artmasıyla beraber sivrisinekler daha hızlı bir şekilde ürerler. Kendilerinde taşıdıkları bazı bulaşıcı hastalıkları sebebiyle insan sağlığını tehlikeye sokabilecek ciddi sorunlara yol açabilir. Sivrisineklerde, insanlara ve hayvanlara hastalık yapabilecek birçok virüs bulunmaktadır. Dişi sivrisinekler soylarını devam ettirebilmeleri için ve üreyebilmeleri için kana ihtiyaç duymaktadırlar. İnsan ve hayvanları ısırarak kan emen sivrisinekler, kanını emdiği insan veya hayvanın bünyesinde bulunan mikropları kendi üzerine toplar ve taşır. Daha sonra başka bir canlıyı ısırdığında kendi üzerinde toplamış olduğu mikropları ve hastalıkları o canlıya bulaştırır. Yani sivrisinekler insanları sokup kaşındırmaya sebep olmalarından başka bazı bir takım hastalıklarda bulaştırmaktadır.

Sivrisineklerin bulaştırdığı hastalıklar: 

• Sıtma
• Sarı Humma
• Tifo
• Fil Hastalığı
• Cilt Hastalıkları ve Grip
• Dang Humması gibi mikrop organizmasına sahip hastalıklar yaymaktadır.


Dünya üzerinde sıtma hastalığı yüzünden yılda bir milyondan fazla kişi hayatını kaydetmektedir. Sivrisineklerde hastalığın yayılmasını önlemek için tedbirlerin alınması gerekir. Öncelik olarak ısırılma riskini azaltmalısınız. Sivrisinek kovucuları, pencere ve kapı teli, mümkün olabildiğince de vücudu tamamen örten kıyafetleri tercih etmelisiniz. Bir hastalık belirtisi görüldüğünde üctret gibi sorunlara takılmadan bir an önce tedaviye başlanılmalıdır. Sivrisineklerin üredikleri alanlar yok edilmelidir. Çeşme, su tankı, sarnıç, su kapları, havuz gibi kamu alanları ve eşyaların üzeri örtülmelidir. Çeşme ve kuyu sularının tahliyeleri için iyi bir akım sağlanmalıdır.

Sivrisineklere bağlı hastalıkların taşıdığı 3 ciddi hastalık bulunmaktadır. Bunlar dang humması, sarı humma ve sıtmadır.

Sıtma: Yüksek bir ateş ve titremeye neden olan kan hastalığıdır. Bunun nedeni ise insanları gece ısıran sivrisinekler tarafından bulaşan bir parazittir. Her yıl milyonlarca kişi bu sıtmadan dolayı hayatını kaybetmekte ve milyonlarca kişi de hastalıklı bir şekilde yaşamaktadır. Sıtma hastalığı özellikle hamile kadınlarda, 5 yaşından küçük olan çocuklarda ve AIDS/HIV'liler için oldukça tehlikelidir. Sıtma hastalığının birçoğu tedavi edilebilmektedir. Ancak beyin hastalığı sıtmasına yakalananlar 1 veya 2 gün sonrasında hayatlarını kaybedebilmektedir. Sıtma hastalığına karşın mümkün olduğunca sivrisinekler tarafından ısırılmamak için elinizden geleni yapmalısınız.

Dang Humması: Bu hastalık genellikle yağışın ve sıcaklığın olduğu mevsimlerde görülür. Beyaz noktaları olan siyah sivrisinekler tarafından bulaşan bir virüstür. Bu hastalığa ilk defa yakalananlar, genellikle bol sıvı alımı ve istirahat ile kurtulabilirler. Fakat ikinci bir defa bu hastalığa yakalanmak çok tehlikeli ve ölümcül olabilir. Hastalık baş ağrısı, yüksek ateş, kas ağrısı ve boğaz yanması gibi belirtiler görülür. Kişi kendini çok bitkin, hasta ve halsiz hisseder. Dang hummasını engelleyebilecek herhangi bir aşı veya ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Bol sıvı alımı, yatak istirahati, ateş ve ağrıları azaltmak için parasetamol, ibuprofen kullanarak iyileşme sağlanabilir.

Sarı Humma: Ateş, baş ağrısı, bulantı, iştah kaybı ve nabızda yavaşlama belirtileri arasındadır. Bu hastalık iki türlü şekilde sivrisineklerin ısırmasıyla meydana gelir. Bu hastalığa yakalananların birçoğu iyileşebilmektedir. En iyi tedavi bol sıvı alımı ve yatak istirahatidir.

Sivrisineklerden bulaşan hastalıklara yakalanmamak için bundan dolayı insanlar bu konuda bilinçlendirilmeli ve uyarıları dikkate almalıdırlar. Tüm bu hastalıkların başında, sivrisineklerin bulunduğu yataklar yok edilmelidir. Tüm bu böcek ve haşere ilaçlamalarının fazla bir şekilde kullanımı sivrisineklerin direnç kazanmasını sağlayarak ilaçları etkisiz bir hale getirebilir. Haşere ilaçları acil durumlarda sivrisinekleri hızlı bir şekilde kontrol altına alabilmek için önemlidir. Açık mekanlarda sivrisinek kovmaya yarayan losyonlar kullanılmalıdır. Kapalı mekanlarda ise ilaçlama yapılmalıdır.

Kış aylarında ortadan kaybolan sinekler havalar ısınınca evlerimizi tekrar ziyaret etmeye başladılar. Bu canlıların soğuk havalarda nereye kayboldukları merak konusudur. Isıya karşı hassasiyet gösteren sinekler ısının düşmesine olumsuz tepki gösterirler. Kışın yaşama şansları olmaz. Yumurtalarını kuytu köşelere veya toprağa bırakıp ölürler. Havalar ısınınca yumurtalardan çıkan sinekler tekrar evlerimizin misafiri olurlar.

Sineklerden kurtulmanın doğal yollarına bu yazımızda değinmek istiyoruz. Öncelikle fiziksel mücadele önlemlerinden bahsedelim.

Sineklerle mücadelede fiziksel önlemler

Mutfağı iyice temizleyin: Yiyecekleri ortalıktan kaldırın ve kapalı kaplara yerleştirin. Bulaşıkları yemek bittikten hemen sonra yıkayın. Yiyecek artıklarını kapalı çöplere atın.


Çöpleri kapalı tutun: Çöpler mutfakta kaldığı sürece kapalı kovalarda muhafaza edilmelidir. Sinekler çöplere ulaşmamalıdırlar.

Evcil hayvan yemlerini ortalıkta bırakmayın: Evcil hayvanlarının varsa yemlerini açık bir şekilde bırakmayın ve yemediklerini kaldırın. Kuru mamalar bile aç sinekleri çekebilir. Evcil hayvanlarınız sinekleri yiyorlarsa onları ödüllendirin.

Sineklik bulundurun: Ve tabii ki pencerelerde sineklik bulundurmak sinekleri evden uzak tutmanın yollarından biridir.

Sinekleri uzaklaştıran bitkiler

Sinekler bazı bitkilerin kokusunu sevmezler. Bu bitkileri evinizin çevresinde veya cam kenarlarında yetiştirerek sinekleri uzak tutmayı başarabilirsiniz.


Bahçeli bir evde oturuyorsanız kuş kirazı, mürver, defne ağacı, nane, lavanta, hint yağı bitkisi gibi bitkileri bahçenizde bulundurabilirsiniz. Sinekler pelin ve solucan otunu hiç sevmezler. Pencerelere yakın bir yerde ceviz ağacı bulundurulabilir.

Evinizde cam kenarına sardunya, fesleğen ve küçük hint yağı bitkisi koyabilirsiniz. Sinekler bu bitkilerin yaydıkları kokuları sevmezler ve uzaklaşırlar.

Sineklerle beslenen bazı bitkiler var. Evinizde bu bitkileri yetiştirebilirsiniz. Bu tür bitkiler yapışkan bantlara göre daha egzotik görüntü sergileyeceklerdir.


Sineklerden kurtulmak için doğal malzemeler

Sirke: Bir tencereye sirke ekleyip kaynayana kadar ocakta tutun. Sinekler bu kokudan rahatsız olup uzaklaşacaklardır.

Lavanta yağı: Suyu kaynatın ve iki çorba kaşığı suyu bir tabağa alın. İçine bir tatlı kaşığı lavanta yağı ekleyin. Tabağın ortasına bir sünger koyun. Sineklerin uçtukları yerlere koyun. Haftada bir su ve lavanta yağı ilave edin.

Uçucu yağlar: Lavanta dışında sinekler sitronella, okaliptüs, limon, nane gibi kokuları sevmezler.

Pelin otu: Sineklerin sevmediği bir kokudur. Eve ve dolaplara bu otu koyabilirsiniz ama 2 günde bir yenilemeniz veya kaldırmanız gerekir.

Vodka: Nedense sinekler bu kokuyu sevmezler. Çok ucuz bir yöntem sayılmasa da elinizin altında varsa sineklerin bulundukları ortamlara sprey şişesine koyup püskürtebilirsiniz.

Karanfil: Karanfil kokusu da sinekler sevmezler. 10-15 adet karanfil tomurcuğunu bir kaseye koyup mutfakta bulundurun. Karanfil yağı da kullanılabilir. Ayrıca bir limona karanfil saplayıp sinekleri uzak tutmak için yemek masasına konulabilir.

Sinek tuzakları

Sineklerden kurtulmanın doğal yollarından biri de ev yapımı tuzaklar yapmaktır.

Şekerli sinek tuzağı: Şekeri az miktarda su ile karıştırıp bir kavanoza koyun. Kağıttan huni yapıp şekere değmeyecek şekilde kavanozun içine koyun. Sinekler kavanozun içine girip sonra dışarı çıkamayacaklardır.

Küçük sinekler için tuzak: Bir bardağın içine karpuz,kavun veya muz koyun. Bardağı streç film ile kapatın. Streç filmde küçük bir delik açın. Delik çok büyük olmamalı aksi halde sinekler dışarı çıkabilirler.

Sineklerden kurtulmak için lambalı bu yöntemi de kullanabilirsiniz. Akşam cam kenarına bir el feneri veya gece lambası koyun. Işığa giden sinekler pencereden dışarı çıkacaklardır. Pencereleri arkasından hemen kapatın.

Denediğiniz ve işe yarayan yöntemleri bizimle paylaşmayı unutmayın. Bol sineksiz yaz akşamları diliyoruz.

Bahar temizliği, kış aylarının bitmesi ve yaz aylarının girmeye başlaması ile ihtiyaç haline gelmiştir. Dolaplar, halılar, duvarlar, v.s. bir çok kenar köşe temizlenip, yaza tertemiz bir yaşam alanı ile başlamak hepimizin hayalinde ve yaptığı işlerdendir. Özellikle ev hanımlarını daha çok yoran bu işleri nasıl daha kolay yapabiliriz? Nelerden yardım alabiliriz gibi sorulara cevap bulmaya çalışalım;


Bahar temizliğine başlamak için neler yapılmalıdır?

Bahar temizliği, ev içerisinde kış aylarında birikmiş, uzun süre dokunulmamış alanların temizliği olarak düşünülebilir. Dokunulamayan bu kısımlara ise şu şekilde başlanabilir.

• Yatak odasında bulunan dolapla başlanmalıdır.
• Dolap içerisinde bulunan eşyalar çıkarılmalı ve kapsamlı biçimde dolap silinmelidir. Çünkü evde dolap içleri, en çok tozlanan yerler arasındadır.
• Kullanmadığımız giysiler, “kalsın!”, “gitsin!”, “belki!” gibi sorular eşliğinde şekillendirilebilir. Kışlıklar muhafazalı şekilde dolaptaki yerini almalı ve yazlıklar ön plana çıkarılmalıdır.
• Kenarda köşede süs olarak kullanılan eşyalar, tablolar kenara kaldırılmalı ve temizlik bitene kadar zarar görmeyecek şekilde muhafaza edilmelidir.
• Duvarların kirlenmesi genel anlamda birkaç yılda bir gerçekleşir. Ancak evin sobalı yada kaloriferli olup olmaması gibi etkenler, duvarların erken kirlenmesine yol açabilir. Fazla kirli olması durumunda ise boya yapılmalıdır.
• Kilim, kanepe üstü gibi silinebilir yerler silinmeli yada süpürülmelidir.
• Evin genel anlamda temizlenmesinin ardından en sona pencereler bırakılmalıdır. Sebebi ise ev temizliği esnasında havaya kalkan tozlar pencereye yapışacaktır.
• Bahar temizliği, en son pencereler temizlenerek bitirilmelidir.

Özetlemek gerekirse; bahar temizliği evin yaza hazırlanmasıdır. Kışın yoğun kirli atmosferine maruz kalmış evinizi; havalandırmak, temizlemek ve daha sağlıklı yaşanabilir bir yer olarak hazırlamaktır. Bunu yaparken ailenizden yardım almayı da ihmal etmemeliyiz. Çünkü; ev hanımları kadar diğer evde yaşayan bireylerde bu temizlikten sorumludur.

Evinizin davetsiz ve ısrarcı misafirleri olan hamam böceklerini tanımaya karar verdiyseniz doğru yerdesiniz. Çünkü bu onları uzak tutmanın en etkili yoludur. Ayrıca onlar sizi, evcil hayvanlarınızı hatta misafirlerinizi algılayıp tanıyacak yeterli donanıma sahiptirler.


Evde hamam böceği gördüyseniz bu yarık ve çatlakların içerisinde yüzlercesinin saklanabileceğinin işareti olabilir. Araştırmalara göre, hamamböcekleri yalnız yaşayamazlar, bu onların sağlığı açısından olumsuz etki yapar. Bu canlılar çok yüksek hızla üreyebiliyorlar ve çeşitli yaşam koşullarına kolaylıkla ayak uydurabiliyorlar. Kafası koparılan böcekler 10 gün kadar yaşayabiliyorlar, sonrasında susayıp ağızları olmadığı için su içemediklerinden ölüyorlar. Hastalık ve bakteri yayıcı özellikleri olan hamam böcekleri sağlık açısından tehdit oluştururlar ve bu yüzden bulundukları evlerden derhal uzaklaştırılmaları gerekir.

Araştırmalar sonucunda hamam böceğinin bazı kokuları sevmediği ve bu kokuların bulunduğu ortamlara girmediği tespit edilmiştir.

Hamam böceği hangi kokuyu sevmez?

Kedi nanesi (Nepeta cataria) - ihtiva ettiği nepetalactone maddesinin hamamböceği kovucu etkisi olduğu tespit edilmiştir. İnsan ve hayvanlara zararlı olmayan bu bitkinin kedilerde farklı kimyasal reaksiyona neden olduğundan kedi sahiplerinin dikkat etmeleri gerekir. Bir miktar su ile karıştırılıp sprey olarak kullanılması tavsiye edilir.

Defne yaprakları - Defne doğal bir böcek kovucudur. Bu bitkinin kokusunu hamamböceği iğrenç bulmaktadır. Mutfağınızda bulundurduğunuz ezilmiş defne yaprakları sadece bu böceklere değil ayrıca karınca diğer haşerelere karşı da kovucu etki gösterecektir. Defne yaprağını kaynatıp "böcek çayı" hazırlayıp mutfak ve böceklerin sık bulunduğu alanlara püskürtebilirsiniz.

Narenciyeler - hamamböcekleri ve diğer bu tip böcekler narenciye kokusunu sevmez. Evinize limon veya portakal suyunu bir fısfıs yardımıyla sıkmanız hamamböceği kovucu etki yapacaktır. İstilaya uğrayan bölgelerde limon suyunun etkili olduğu gözlemlenmiştir. Yerleri az miktarda sulandırılmış limon suyu ile silebilirsiniz. Bu narenciyelerin kabukları da kovucu etki yapar. Limon veya portakal kabuklarını rendeleyip dolaplarınızın içerisine yerleştirin. Bu rendelenmiş kabuklar sadece hamam böceklerini değil ayrıca güveleri de evinizden uzak tutacaktır.

Kırmızı biber - kırmızı biber bu böcekleri uzaklaştırıcı etki yapar. Bir hamam böceği çorbası hazırlamanızı öneririz. Bunun için 1 litre kaynar suya bir yemek kaşığı kırmızı biber, ezilmiş sarımsak, ezilmiş veya rende beyaz soğan ekleyin. Daha sonra soğumaya bırakın. Soğutup sprey şişelerine doldurun ve haşerelerin bulunduğu alanlara sıkın.

Biberiye Yağı - bazı bitkisel uçucu yağların kokusunu böceklerin sevmediği bilinmektedir. Bu yağları kullanarak haşereleri evinizden uzaklaştırabilirsiniz. Pamuk topları yapın ve bu toplara biberiye yağı sıkın. Topları böceklerin sık bulunduğu alanlara yerleştirin. Koku uçacağından bu işlemi tekrarlamanız gerekecektir. Hamam böceğinin sevmediği bitkisel yağ kokusu arasında sedir ve okaliptüs bulunmaktadır. Özellikle sedir birçok zararlıyı uzak tutması açısından favori bir ürün olmaktadır.

Sarımsak - Birçok böcek bu bitkinin kokusundan nefret eder ve hamamböceği de bu böceklerden biridir. Şüphesiz en etkili koku taze ezilmiş sarımsağın kokusudur. Ancak bu koku sadece böcekleri değil insanları da rahatsız etmektedir. Sarımsak tozu ise bu anlamda daha hafif bir çözüm olabilir. Evinizin köşelerine sarımsak tozu serpebilirsiniz.

Yalancı portakal - Türkiye'de çit ve süs bitkisi olarak yetiştirilen yalancı portakalın bu böcekleri uzaklaştırıldığı bilinmektedir. Ancak çürük meyveler tam tersi böcekleri çekebilir.

Salatalık - hamam böceği salatalık kokusunu sevmez. Taze salatalık kabuklarının yaydığı koku bu böcekleri kovucu etkiye sahiptir. Salatalıkları soyup kabuklarını haşerelerin bulunduğu bölgelere koyabilirsiniz. Koku taze olduğu sürece kaçırıcı etki yapıyor.

Lavanta - lavanta yağı, lavanta kesecikleri gibi çözümler böcekleri evinizden uzak tutacaktır.

Nane ve adaçayı - Hamam böceklerinin sevmedikleri kokular arasında bu bitkiler yer alıyor. Uçucu yağları evinizde kullanarak haşereleri uzaklaştırabilirsiniz. Uzaklaştırıcı bir diğer bitki ise melekotudur.

Çay ağacı yağı - Kapı ve pencere altlarına ve böceklerin geldikleri alanlara püskürtülen çay ağacı yağı da onları evden uzak tutacaktır.

Sirke - bir miktar su ile seyreltilmiş sirkenin bu zararlıları evlerden uzaklaştıracağı bilinmektedir. Suyla karıştırılan sirke bir püskürtmeli şişeye doldurulur ve haşerelerin mekanlarına sıkılır.

Boraks (borik asit) - bu madde böcekler üzerinde öldürücü etki yapıyor. Ancak evcil hayvanlara da zararlı olabileceğinden dikkatli olunması gerekir. İçeriğinde boraks bulunan yemleri böcekleri zehirlemek için kullanılıyor. Genel olarak yumurta sarısı, haşlanmış patates veya şekerle karıştırılıp böceklerin bu yemi yemesi sağlanıyor. Ayrıca kakao, un gibi gıda maddeler de hamam böceklerinin sevdikleri yemlerdendir ve tuzak hazırlamakta kullanılabilir. Boraks sulandırılıp püskürtülerek de böcek öldürücü olarak kullanılır.

Kabartma tozu + pudra şekeri karışımı: Pudra şekeri tuzak olarak kullanılır. İkisi karıştırılır ve böcek yemi olarak hazırlanır. Böceklerin sıkça bulunduğu bölgelere konulur. Bunu tüketen zararlılar ölürler, çünkü soda midelerinde gaz yapar ve midelerini altüst ederek öldürücü etki yapar.

Karanfil yağı - Köşelere birkaç damla karanfil yağı damlatın, duvardaki çatlaklara ve dolaplarda bulunan delikle damlatarak hamamböceğinden kurtulmak için doğal bir uzaklaştırıcı çözüm uygulayabilirsiniz.

Pandanotu, Pandanus amaryllifolius - bu bitki böceklerin solunum ve sinir sistemlerini tahrip ederek onları evinizden uzaklaştırır.

Naftalin - hamamböceklerinin naftalin kokusunu sevmediği tespit edilmiştir. Ancak naftalinin içerisinde bulunan bazı maddeler insan sağlığına da zarar verebileceğinden bu çözüm yöntemi pek önerilmemektedir.

Beyaz fare - beyaz fare bulunan evlerde hamamböceği olmadığı görülmüştür. İlginç bir bilgidir, fakat bu böceklerin fare kokusunu sevmediği bilinir.

Amonyak - Amonyak ilavesi ile zeminleri silebilirsiniz. Bu koku da  hamamböceği kaçırıcı etki yapar. fazla miktada solunduğunda amonyakın insanlar üzerinde de zehirleyici etkisi olduğu tespit edilmiştir.

Boya kokusu - Böcekler taze duvar kaşıdı, boya, tamirat ve temizleyici kokularından hoşlanmazlar. Evinizi sürekli temiz tutarak canlıları uzaklaştırabilirsiniz.

Unutmayın bu böcekler çok dayanıklıdırlar ve uzun süre aç kalabilirler. Ancak susuzluğa karşı çok uzun süre mücadele etmedikleri ispatlanmıştır. Bundan dolayı evinizde bu böceklerin su kaynaklarını yok etmekten işe başlayın. Lavabolarınızı ve banyo zeminlerinizi her zaman kuru tutmaya özen gösterin. Ölümcül derecede zehirlenmiş bir böceğin suya erişimi olursa yaşama şansı artacaktır. Bunun haricinde ortalıkta gıda maddesi bırakmayın. Kuru baklagiller haricinde gıdaları buzdolabında tutmaya çalışın. Duvarlardaki çatlak ve delikleri kapatın ve bu sayede haşerelerin evinize girmesine engel olun.

Yaptığınız uzaklaştırmalar sonucu hamam böcekleri apartmanınızı terk etmeyeceklerdir, sadece komşu dairelere taşınacaklardır. Bundan dolayı onları uzak tutmanın sürekli yollarını bulmanız gerekir.

Örümcekler (Latince adı Araneae) örümceğimsiler sınıfına aittirler. Bu canlılar yırtıcı hayvanlardır. Hatta birbirlerine saldırırlar. Beslenmeleri çeşitlidir. Çoğu haşere ile beslendikleri için yararlı kabul edilirler. Örümceklerin hepsi besinlerini tutmak için ağ kurmazlar. Bir kısmı avlarını kovarak veya üzerlerine atlayarak avlarlar. Suda böcek, kurbağa, balık avlayanları da var. Kıskaçlarından zehir salgılayarak avı öldürürler. Daha sonra dişleri ile onu parçalarlar. Ağızlarında salgıladıkları tükürük ile avın iç organları sıvı haline gelene kadar eritirler.

Güney Amerika'da ayakları hariç 10 cm uzunluğunda olan örümcekler yaşıyorlar. Bu örümcekler toprağın altında yaşamlarını sürdürürler ve tavşanın, tavuğun içini yiyip boşaltabilecek güce sahiptirler. Örümceklerin yemek borusu dar olduğu için gıdalarını bu yolla elde ediyorlar. Salgıladıkları zehir avı imha etmeye yeterlidir.

Örümceklerin bir takım özellikleri vardır:

- Örümcek avını sokar ve zehir bezlerinden avın vücuduna özel zehir enjekte eder. Bu zehir aynı zamanda sindirim sıvısıdır. Zehir ve sindirim sıvısı avın iç organlarını sıvılaştırır. Örümcek sonra bu sıvıyı emer. Örümceklerin katı maddeyle beslenememesi ilginçtir.


- Bazı örümcekler kurbağa, kuş, kertenkele ile beslenirler. Bu tür örümcekler Afrika'da yaşarlar ve kuş yiyen örümcekler olarak adlanirlar.
- Genellikle örümcek ağ kurup kuytu yerde saklanır. Ağdan bir alarm teli dışa doğru uzar. Bu telin titreşimi uyarı sayılır. Örümcek kendi saklı yerinden çıkıp avına saldırır. Ancak örümcek uyarı telinin her titreşimine tepki vermiyor. Sadece belirli etkilerle böceklerin ağına düşmesinden oluşan titreşimlere cevap verir.
- Yeni Gine adalarında yaşayan balıkçılar çoğu zaman örümceğin emeğini kullanırlar. Balıkçı bambudan yaptığı büyük çerçeveyi ormana götürüp ağaca asar. Sabaha kadar örümcek çerçeveye yoğun ağ örüyor. Ağ yırtıldığında balıkçı onu yeniden ormana götürür. Örümcek ise ağı yeniden tamir ediyor.
- Fiji, Madagaskar ve diğer adaların yerlileri de örümceklerin ördükleri ağları kullanırlar. Bu ince ağlar çok dayanıklıdırlar ve iki kilograma kadar ağırlığa dayanırlar.
- En yüksek dağlarda (7500 metre) sadece örümcekler yaşıyorlar. Bu örümcekler rüzgarın getirdiği gıdalarla beslenirler.


Örümcek Ağının Özellikleri

- Örümcek, yeryüzündeki mucize canlılardan biridir. Örümcek üretimi ipeği, günümüz teknolojisine yön verdiği bilinmektedir.
- Örümcek ipi kendi kalınlığındaki çelikten beş kat daha sağlamdır. Ayrıca çok da hafiftir. Örnek vermek gerekirse; dünya çevresi boyunca uzatılacak bir ipek ipliğinin ağırlığı sadece 320 gramdır.
- Bir örümcek türünün ağ ipliği Amerika'da ameliyat ipliği olarak kullanılmaktadır.

Evdeki örümceklerden kurtulma

Evdeki örümceklerden nasıl kurtulurum diyenler için bu yazımızda bazı önerilere yer vereceğiz. Örümceklerin çoğu türü doğada yaşamayı tercih ederler. Sadece birkaç türü ev ve apartan çatısı altına yerleşip yaşamlarını sürdürmeyi tercih ederler. Evin kuytu köşesine yerleşen örümcekler ilk iş olarak ağlarını örürler. Bu sayede evdeki küçük böcek, sinek ve haşarelerle beslenirler.

Örümcek ağını kaldırmak örümceklerden kurtulmak için yeterli olmayacaktır. Çünkü örümcekler çok sabrlıdırlar ve yeni ağ öreceklerdir. Örümcekler çok obur canlılardır. Hiçbir örümcek av bulamayacağı eve yerleşmez. Bundan dolayı eğer evinizde çok fazla örümcek varsa bu fazla sayıda diğer evcil böceklerin de mevcut olduğunun kanıtıdır. Bu yüzden örümceklerden kurtulmak için diğer canlılara da bazı önlemler almanız gerekebilir.

Öncelikle fiziksel önlemler alınması gerekir. Kapı, pencere ve duvarlardaki tüm delik ve çatlaklar kapatılmalıdır. Dairenin kuytu köşelerinde düzenli temizlik yapılmalıdır. Daire iyi havalandırılmalı ve mümkünse güneş almalıdır. örümceklerin diğer besin kaynaklarını bulmaya çalışın. Bunlar hamamböceği, böcekler, güveler, sinekler ve başka canlılar olabilir. Bu böcekleri evden uzaklaştırmadan örümcekleri kovmaya çalışmak yararsızdır.

Örümceklerden kurtulmak için yapışkan bantları kullanmak fayda etmeyecektir. Ama ultrasonik kovucular ve özel olarak hazırlanmış bazı bileşenler kullanılabilir.

Doğal örümcek kovucular

Ev örümcekleri ile mücadelede bazı doğal malzemeler kullanılabilir. Bu önlemlerin bilimsel onayı yoktur, ancak oldukça basittirler ve istenen etkiyi verirler. Örümceklerin keskin kokuları sevmedikleri ve kuru, sıcak ortamları tercih ettikleri bilinmektedir. Bundan dolayı aşağıdaki örümcek kovucular kullanılabilir.

- Kestane, fındık ve portakal kokusunun örümcek kovucu özelliği olduğu biliniyor. Bunları ezip kokularının çıkmasını sağlamak ve örümceklerin sık ortaya çıktıkları yerlere koymak kaçırıcı etki yapacaktır.

- Örümcekler nane kokusuna tahammül edemez. Bir sprey şişesinde eklemek ve apartmanda püskürtmek işe yarayabilir. Böyle aromatik prosedürler düzenli olarak yapılmalıdır. Ayrıca çay ağacı yağı veya okaliptüsü de deneyebilirsiniz. Onların da örümcekleri korkutmak için oldukça keskin bir kokusu vardır.

- Sirkenin bu canlıları kaçırdığı bilinmektedir. Bir sprey şişesine doldurup örümceklerin köşelerine sıkmak işe yarayabilir.

Örümceklere çözüm arayanlar ayrıca Örümcek hangi kokuyu sevmez isimli konuya göz atabilirler: http://www.bocekler.org/2014/06/orumcek-hangi-kokuyu-sevmez.html