Sokan Böcek Türleri

Cuma, Ekim 31, 2014
Böcekler görüntü olarak birçok insanın sevmediği hatta bazılarının bu sevmemeyi tiksinme boyutuna çıkardığı küçük canlılardır. Bir de bu böceklerin bitkileri yediği, meyvelere yuva yaptığı, insanları ısırdığı ya da soktuğu düşünülürse sevilmemesinin çok yadırganmayacağı apaçık ortadadır. Bu durumlarda insanlar panik olup yanlış uygulamalara yönelebilmektedirler.

Böcek sokmaları bazen çok masum gibi görünse de zehirli türü bulunan o minik canlıların hiç de masumane olmadığı yarattığı sonuçlarla ortaya konmaktadır. Bazı böcekler soktuğunda yalnızca salgıladığı jel ile kızarıklık oluştursa da bazıları alerjilere, sakatlanmalara, organların işleyişinde problemlere hatta ölümlere bile neden olabilmektedir. Sokan böceklerden bazıları pire, kene, arı vb.dir.


Kene

Kene bir dönemin korkulu rüyası olmuş olan küçük, genelde 8 bacaklı, yeşillik alanlarda sıkça bulunan 2 tür bir hayvandır. 1. Tür zehirsiz keneler olarak geçer. Bu keneler genelde insanı sokmaya programlanmamış olsa da sokan türleri de mevcuttur.

2. tür genelde zehirli olarak bilinir. Kırım Kongo kanamalı ateşine neden olan bu zehirli keneler yüksek oranda öldürücüdür. Kenelerde zehirli zehirsiz ayrımı yapmak sıradan bir insan için oldukça zor olduğundan vücudunuza yapışan keneyi fark ettiğinizde yapmanız gereken hemen tıbbi yardım almaktır. Çünkü keneler yapıştığında elle çıkarılırsa büyük oranda başı içeride kalır ve zehirliyse zehrini akıtmaya başlar. Bu yüzden kenenin görüldüğü ortamda tıbbi destek gereklidir.

Arı

Arılar bal yapan masumane canlılar gibi görünmektedirler. Ama hiç de öyle değildirler. Kuyruk kısmındaki iğneyi insana batırdıklarında bazen sorunlara neden olabilmektedirler. Arılar da keneler gibi çeşit çeşittir. Bazı cinsleri soktuğunda kızarıklık ve acı ile ortaya çıksa da bazıları alerjilere hatta ölümlere bile sebep olabilirler. Alerjenik duyarlılığı fazla olan kişilerde zehirli arılar genelde öldürücü olabilmektedir.

Sümüklü Böcek Türleri

Perşembe, Ekim 30, 2014
Sümüklü böcekler yağmurlu havaları çok seven, evlerini sırtında taşıyan hayvanlardır. Çok ilginç özelliklere ve karaktere sahiptirler. Sümüklü böcekler hep yağmurlu havalarda çıkarlar çünkü vücutlarının %50 den fazlası sudur. Bu yüzden sulu havaları ve nemli toprağı severler. Çok sıcak havalarda saklandıkları yerden çıkmamalarının nedeni de aynıdır. Bu sümüklü böcekler eğer çok sıcak havalarda dışarı çıkarlarsa vücutlarındaki su kuruyacak ve öleceklerdir.

 
Sümüklü böcekler irili ufaklı birçok boyutta olabilen canlılardır. Bu canlılar salgıları sayesinde toprağa tutunurlar ve sürünerek ilerlerler. Başlarının üzerinde 2 tane anten şeklinde bulunan uzunluklar onların gözleridir. Daha çok nemli ortamlarda bulunmaktadırlar. Bitkilerle beslendiklerinden de bitkilere yapışık durumda karşınıza çıkmaktadırlar. Küçük sümüklü böcekler kendileri gibi küçük bitkilerle uğraşsalar da büyük sümüklü böcekler daha çok ağaçlara yönelmektedirler.

Sümüklü böcekler salgıladıkları sümük benzeri salgı yüzünden bu adı almışlardır. Genelde ya toprak altında ya da ağaç oyuklarında gizlenen bu böcekler günümüz de tıp alanın da oldukça sık kullanılmaktadır. Özellikle cilt bakım ürünlerinin birçoğunda salyangoz özü bulunmaktadır. Sümüklü böceklerin salgıları yüze iyi gelen bir madde taşımaktadır. Bu yüzden de cilt bakım ürünlerinde yer alabilmektedir. Sümüklü böcek ile yapılan cilt bakım kremlerinin yüzü gerdiği ve yaşlanma karşıtı olduğu, aynı zamanda da cildi pürüzsüzleştirdiği söylenmektedir.

Sümüklü böceklerin kullanım alanı arttığından bu böceklerin ticareti de başlamıştır. Birçok insan elinde poşetlerle özellikle yağmurlu havalarda sümüklü böcek avına çıkmaktadır. Bu sayede topladığı sümüklü böcekleri belirli bir ücret karşılığında satmaktadırlar. Bu davranışın etikliği tartışmalı olabilir ama tıp alanında da birçok ilacın özünü oluşturan bu sümüklü böceklerin doğal hayatın, doğal hayatta insanların geliştirdiği yapay hayatın da ayrılmaz bir parçası olduğu apaçık ortadadır.

Selfie bit yapıyor

Çarşamba, Ekim 29, 2014
Bit
Rusya sağlık örgütünün yaptığı açıklamada ikili veya grup halinde çekilen selfie'lerin bitin yayılmasına neden olduğu bildirildi.

Medyaya yansıyan habere göre, kafaların birbirine değecek kadar yaklaşması parazitlerin hızlı şekilde diğerine geçmesine neden oluyor. Bitler esasen yakın temasla bulaşıyor.


 Kalabalık yerlerde yaşayan insanların hijyenik açıdan kendilerine çok dikkat etmesi gerektiğini bildiren uzmanlar tifüs hastalığının çok tehlikeli ve bulaşıcı olduğunu, mikrobun da bitler yoluyla taşındığını vurguladılar. 1768-1774 yılları arasında meydana gelen Rusya-Osmanlı Savaşı sırasında askerlerin çoğunun bu hastalıktan öldüğü bilnmektedir.

İspanya'da kadınlar bitlerden korunmak için saçlarına sarımsak sürüyorlardı.

Kulağakaçan Böceği İlacı

Çarşamba, Ekim 29, 2014
Kulağakaçan böcekleri isminden de anlaşıldığı gibi insanların ve diğer canlıların kulak, burun gibi deliklerinden vücuda giren ve çok ciddi tehlikelere neden olan bir canlı türüdür. Bun hayvan otçul olmakla birlikte kişilerin ya da diğer hayvanların kulağına beslenmek amaçlı girmemektedir. Ama yinede böyle bir durum yaşanması halinde hemen tıbbi müdahale almanız gerekecektir.

Vücutları kalın, zırh gibi bir deri ile kaplı olan kulağakaçan böcekleri kuyruk kısmındaki kıskaçları ile fark edilmektedirler. Yani kuyruklarındaki birbirlerine bakan iki kıskaca sahip olan farklı renklerdeki böcekler kulağakaçandır. Bu böceklerin bahçenizde bulunması durumunda faydalarını ve zararlarını iyi ölçmek buna göre hareket etmek gerekecektir.

Kulağakaçan böcekleri kalıntıları yiyip iyi bir temizlikçi olduklarından bazen bahçelerde bulunması zararlı görülmez. Ama yiyecek bir şey bulamaz da sizin kayısılarınıza, kirazlarınıza saldırırlarsa bu aşamada ilaçlama yapmanız ya da yaptırmanız gerekebilir. Özellikle bu böceklerin evde olması size tam anlamıyla bir kabus yaratabilir ve bu yüzden evinizden bile soğuyabilirsiniz.



Kulağakaçan Böceği İle Mücadele

- Kulağakaçan böcekleri kapı ve pencere boşluklarından eve girmekte hiç zorluk çekmezler. Çünkü dışarıda istenmediği kadar bulunmaktadır. İlk olarak kulağakaçanın eve giriş yerleri kapatılmalıdır.
- Evde kulağakaçan böceği görüldüğünde yapısı gereği marketten alınan haşere ilaçları kabuklu sert yüzeye etki etmeyecek ve bu yüzden böceğin ölümü gerçekleşmeyecektir. Bunun olması için çeşitli zirai ilaçlar gereklidir.
- Bahçenizde belirli bir miktarda kulağakaçan böceği bulunması aslında yararlıdır. Ama eğer bu kulağakaçanlar çok fazla ve meyve ağaçlarının çevresine, sebze yapraklarının çevresine toplanmışsa bilinçli ve profesyonel bir ilaçlama şirketi ile görüşülmelidir. Yoksa bu böcekler ürün kaybına yol açabilecektir.
- Özellikle evinize yakın ağaç, asma gibi yeşillikler bulunuyorsa bu alanları periyodik olarak ilaçlatmanız kulağakaçanın evinize ulaşmasını önler.

Böcekler Tavanda Nasıl Yürür?

Salı, Ekim 28, 2014
Böcekler dış görüntüleri ve her yerden çıkabilme özellikleri ile çoğu insana itici gelen varlıklardır. Çok küçüktürler ve bu yüzden de kişiye her an her beklemediği yerden çıkabileceğinin, bazı zehirli türlerinin seçilememesinden dolayı tehlikeli sonular yaratabileceğinin sinyalini verdiklerinden kişilerce çok sevilmemektedirler. Ayrıca böcekler çok çeşitli ve çok da farklı hayvanlar olduklarından halen tam bir bilgi elde edilememiştir. Dünyada doğal bitki örtüsünde yaşayan böcek sayısı o kadar çoktur ki her geçen gün yeni bir böcek türü bulunmaktadır dense hiç de yanlış olmaz.

Su üzerinde batmadan yürüyen, aylarca beslenmeden yaşayabilen, tavanda düz duvarda yürüyen böcekler olması böcekler üzerindeki gizemin daha da artarak böceklerin araştırma konularına daha çok alınmasını sağlamıştır. Bu sayede neredeyse bulunan her böcek türünün az çok özellikleri bilinecek ve insanların zararlı türlere karşı daha dikkatli olmaları sağlanacaktır.



Tavanda Yürüyen Böcekler

Böceklerin bazı türleri tavanda düşmeden yürüyebilme özelliğine sahiptirler. Bu olay bazen çok şaşırtıcı gelse de böceklerin dünyasından bakıldığında gayet doğal ve her zaman olabilecek bir olay halini alacaktır. Çünkü tavanda hareket edebilme, yürüyebilme birçok böceğin ortak özelliğidir.

Gövdeleri kendilerine göre çok da ağır olmayan böceklerin ayaklarında vantuz bulunur. Bu vantuz böceklerin tavanda düşmeden yürümesini sağlar. Böcek ters dönüp tavana yapıştığı anda vantuz işleme başlar ve böceğin düşmemesi için tavana tam anlamıyla yapışır. Bu yapışma ise ayaklardaki vantuzların salgıladığı yapıştırıcı tarzı bir madde ile gerçekleşmektedir. Bu sayede pürüzsüz alanlarda bile böcekler düşmeden yürüyebilmektedir.

Tavana çıkmak için böcek tavan köşesine gelince başına yakın olan ön ayakları ile ters takla atar. Bu sayede ön ayaklarını koyduğu tavana artık yapışmıştır bile. Ayakları ile tavana bağlanır ve yer değiştirmediği sürece orada kalabilir.

Böcekler Suyun Üzerinde Batmadan Nasıl Yürür?

Pazartesi, Ekim 27, 2014
Neredeyse canlı cansız her varlık eğer içerisinde hava barındırmıyorsa su üzerinde batar. Çünkü suyun kaldırma kuvveti kendinden ağır şeyler için yeterince taşıyıcı olmamaktadır. Bu yüzdendir ki kendinden ağır bir hacme sahip olan her şeyi su yutar. Ama böcek bu şeylerden biri değildir. Bir böcek su üzerinde batmadan hareket edebilir, hatta yürüyebilir. Bu aslında imkânsız gibi görünse de oldukça doğal bir durumdur. Çünkü böceklerin diğer şeylere oranla suyun üzerinde hareket etmesinin fizikokimya denen bilim dalında bir adı bulunmaktadır. Bu fizikokimya tarafından yüzey gerilimi olarak adlandırılmaktadır.



Yüzey Gerilimi ve Böcekler

Diğer canlılardan farklı olarak su üzerinde batmadan yürüyebilen böceklerin bu durumu yüzey geriliminden kaynaklanmaktadır. Yüzey gerilimi; bir sıvıda bulunan yüzey tabakanın esnek bir tabaka ile benzer özellikler gösterdiğinde ortaya çıkan doğal bir durumdur. Zaten bütün böceklerin su üzerinde yürümesi gibi bir durum yoktur ama yürüyebilenlerde bu yüzey gerilimi sayesinde bu olayı gerçekleştirmektedirler.

Yüzey gerilimi tanımından da anlaşılacağı gibi yüzey hacmi çok ağır olmayan nesneleri taşımaktadır. Çünkü suyun üzerinde bir kabuk şeklinde ince zar olduğu düşünülürse su yüzeyi bu zarı delmeyen her nesneyi taşıyacak ve ıslatmayacaktır. Böceklerin bacaklarındaki araları hava kaplı tüylerde böcekleri bu işlem için olabildiğinden daha hafif göstermek için yeterli olacaktır.

Aslında bilimsel açıklamalar sonucu bu olayın imkânsız olduğunun düşünülmesi yanlıştır. Çünkü suyunda bir kaldırma kuvveti vardır ve her verilen bilgi birleştirildiğinde suyun gerekli şartları sağlayan her türlü nesneyi kaldırabileceği ortaya çıkacaktır. Zaten su üzerinde yürüyebilen tek canlının bazı böcek türleri olmakla kalmadığı, bazı kertenkele türlerinin de su üzerinde yüzey gerilimi sayesinde batmadan hareket ettiği gözlenmiştir.

Böcekler Ölünce Neden Ters Döner?

Pazar, Ekim 26, 2014
Birçok insanın fobisi haline gelen böcekler aslında çok enteresan varlıklardır. Ölünce ters dönmeleri de bu enteresanlıklarının bir işareti olarak belirtilebilir. Böcekler genelde geniş ve oval sırt hacimlerini zayıf bacakları üzerinde taşımaya programlanmışlardır. Bir böcek yüksek bir yerden düştüğünde direk olarak daha geniş ve ağır olan gövdesinin üzerine ters bir şekilde düşer. Bu pozisyonda çok fazla korumasız ve tehlikelere açık olan bu böcek ya başka bir böceğin kendini yemesi ile ya da açlıktan orada ölecektir.



Bu ters ölümlerin bir de bilimsel açıklaması vardır ki: fizik kuralları gereği yüksek bir yerden düşen her canlı gibi böceğinde en ağır olan yeri altta kalacaktır. Böceklerde bu bölge sırtlarındaki neredeyse tüm hayati fonksiyonları barındıran kabuklarıdır. Bu kabukları ayaklar taşıyamadığından böcek ters düşer ve o şekilde er ya da geç ölecektir.  Kabukların yapısı gereği de bu böceğin kendi imkânları ile eski haline gelebileceği düşünülmemelidir.

Böceklerin her zaman bir yerden düşüp açlıktan ya da öldürülmekten başka ölüm yolu yok demek gibi bir şey çıkmamalıdır. Böceklerin bacakları kasıldığından kasılan bacağın üzerine doğru yuvarlanırlar. Zaten oval olan kabuk yuvarlanan böceği alır ve ters çevirerek ölüme mahkûm eder. Böcek ne kadar uğraşırsa uğraşsın bu olayı tersine döndüremeyecektir. Bu ancak dışarıdan gelecek bir müdahale ile mümkündür. Bunun gerçekleşmesi de sık görülen bir durum değildir. Çünkü ters dönmüş böceği gören diğer böcekler bu böceğin öldüğünü kavrayıp ters dönen böceğe yem gözüyle bakacak, ilk fırsatta yemek için uğraşacaklardır. Kısaca bu şekilde bir hal almış ve sırt üstü kalarak dönmeyi başaramamış böceklerin bu pozisyonda kalması oldukça olası bir durumdur.

Sarı Böcek Türleri

Cuma, Ekim 24, 2014
Böcekler genelde yapı olarak farklı renk ve özellikte olmaktadırlar. Bazı böceklerde renk zehir durumunu ifade etse de bu genel yargı bile her zaman doğru olmamaktadır. Çünkü her böceğin farklı familyası, her familyanın da farklı böcek türleri bulunmaktadır. Bu yüzden böcekler yalnızca renk olarak genellemeye tabi tutulabilmektedir. Sarı böcekler için kullanılan genel yargılar bulunmadığı gibi birbiriyle çok farklı ve çok kopuk familyalardan olan ama sarı renkte olan böcekler mevcuttur.

Asma Biti

Asmaların yaprak ve köklerinde yaşayan bu sarı böcekler asmaları emerek bitkide ve kök de şişlikler oluşturur ve ürün kalitesini düşürürler. Çoğu zaman bitkinin kurumasına da yol açan bu böcekler genelde 1 ya da 1,5 mm arasında değişen bir boya sahiptirler.

Asma bitlerinin uzun emici bir hortumları bulunmakta ve bitkiye bu hortumla zarar vermektedirler. Kök ve yapraklarda yaşayan 2 tür olan bu sarı renkli böcekler gelişimlerini tamamen asmada tamamlarlar. Bu yüzden bitkiyle ve bitkiye yapılan ilaçlarla uyum yakalamış, zirai ilaçlara karşı neredeyse bir bağışıklık geliştirmiştir. Kesin sonuç alınamayan ilaçlamalar yalnızca asma bitlerini zayıflatmaya, azaltmaya neden olmaktadırlar.

Hayatlarının çoğunda kanatsız yaşayan bu böcek türleri ilk olarak Amerika’da ortaya çıkmış, oradan göçlerle asmanın bulunduğu her yere yayılmayı başarmışlardır.


Yaban Arısı

Sarı renkli böceklerden bir diğeri de halk arasında eşek arısı adıyla da bilinen yaban arılarıdır. Bal arılarından daha büyük ve daha güçlü olan bu arılar bal arılarının başını koparıp kendi yuvalarında yiyecek olarak kullanabilmektedirler.

Çatı altlarında, saçaklarda, ağaç köklerinde yuvaları bulunan bu arılar kışın daha aktif hale gelip zehirli iğneleri ile insanlara zarar vermektedirler. Başlarında bulunan antenleri ile hem kendi türleri ile iletişim kurmakta hem de avlarını bulmada kolaylık çekmektedirler.

Sıçrayan Böcek Türleri

Perşembe, Ekim 23, 2014
Böceklerin bazısı uçarak, bazısı yürüyerek bazıları da sıçrayarak hareket eder. Neredeyse her familyaya ait bir sıçrayan böcek türü bulunmaktadır. En çok tanınan sıçrayan böcekler çekirgeler, pireler, sıçrayan örümcekler vb. gibi böceklerdir. Bu böceklerin bacak kasları kendilerini çok yükseklere sıçratabilecek kadar gelişmiş ve yeterli uzunluktadır. Bu böceklerin beslenme biçimi yine böceklerin türüne göre değişmektedir.

Genel olarak böceklerin tehlikeli olduğu söylenemeyeceği gibi genel bir tanım da yapılamaz. Bu böcekleri tanımak için tek tek incelemek gerekmektedir.

Sıçrayan Böcek Türleri

Halk Arasında En Çok Bilinen Sıçrayan Böcek: Çekirge

Çekirgeler düz kanatlılar familyasına ait sıçrayan bir böcek türüdür. Bu çekirgelerin boyutları 2 cm’den 20cm’ye kadar ulaşabilmektedir. Tarım bakımından oldukça sıkıntı çekilen bir böcektir. Çöllere yakın yerlerde yapılan tarımda en çok problem olan böcek çekirgedir.

Göç ederek yaşamlarını devam ettiren bu böcekler sürü halinde hareket ettiklerinde oldukça tehlikeli ve zarar verici olabilmektedirler. Ayrıca sürü halindeki çekirgeler yumurtalarını da aynı yerlere bırakacağından zarar tekrarlanacaktır. Yumurtlamadan sonra ölen bu kalabalık sürü kaldığı yerde ciddi hastalıklara yol açabilecektir.

Çekirgeleri öldürmede kişisel mücadeleler: sıcak su dökme, yumurtalarını yakma, silindirle yerdeki çekirgeleri ezme gibi yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.

Sıçrayan Örümcekler

Bu örümcekler kalın, kuvvetli ve uzun bacaklarıyla tanınan hayvanlardır. Sıçrayarak avlanır ve beslenirler, bu faaliyetlerini sıcak havalarda daha da aktif hale getireceklerdir. 8 gözü bulunan sıçrayan örümcekler dikdörtgen ya da kare şekilli ve 4 gözü oldukça iri olan böceklerdendir. Bu gözleri ile diğer örümcek türlerinden kolayca ayrılıp fark edilebilirler.

Yaşam alanları tropikal iklimlerden dağlara kadar oldukça geniştir. Ülkemizde de bilinen 86 türü ile faaliyet gösteren bu örümcek türleri sıçrayan böcekler arasında en önemlilerindendir.

Karasinek (Musca Domestıca)

Çarşamba, Ekim 22, 2014
İki kanatlılar ailesinden 5 – 10 mm arasında boylara sahip genelde siyah ve tonlarında olan bir böcek türüdür. Karasinekler yerleşim bölgelerinde bulunurlar, yerleşim bölgelerindeki sineklerin neredeyse %80 kadarını oluştururlar. Bu sinekler insanın yaşadığı her yerde var olabileceğinden soğuk ya da sıcak iklim gibi bir unsur aramazlar.

Bütün uçucu böcekler arasında en üstün uçma yeteneğine ve arka kanatlarının değişimiyle en büyük dengeye sahip olan tek böcektir. Beslenme alanı da çok geniş olduğundan insanla bağlantılı olan her yere kısa zamanda ulaşırlar. Karasinekler genelde çöplerin çevresinde bulunurlar. Çünkü gıda ya da hayvansal her türlü atığı tüketebilme özelliğine sahiptirler.

Karasinek ( Musca Domestıca )

Karasinek ve Bulaştırdığı Hastalıklar

Karasinekler çöplerin çevresinde bulunmaları, çöpten beslenmeleri ve çokça dışkı bırakmaları yüzünden insanın vücudunda oldukça çeşitli ve şiddetli hastalıklara neden olabilmektedirler. Çünkü her gittiği yerden aldığı mikrobu vücudunda taşır ve taşıdığı mikrobu insanlara bulaştırmada oldukça ustadır.

Kolera, diyare, dizanteri, hepatit, çocuk felci, gıdasal zehirlenmeler, salmonelloz ve verem bulaştırdığı hastalıklardan yalnızca birkaçıdır. Bu sineklerden korunmak için evin çok temiz tutulması ve atıkların yerleşim birimlerinden uzaklara, ağzı kapalı bir biçimde bırakılması gerekmektedir.

Karasinekler Nasıl Çoğalır?

Karasinekler yumurtlayarak çoğalan uçucu böceklerdir. Yumurtalarını yine beslendikleri gibi pis olan dışkılara, çöplere, özellikle bunların bulunduğu sıcak ve nemli bölgelere bırakarak gelişmelerini sağlarlar. Zaten karasineklerin yumurtaları çok kısa sürede çatlayıp yeni bir sinek meydana getirdiklerinden oldukça hızlı çoğalmaktadırlar. Yumurtaların çatlama süresi bazen 1 gün bazen de 1 günden bile daha kısa zamanda gerçekleşir. Bu çatlamam süresi ortamın sıcaklığına ve nemine bağlı olarak kısalmaktadır.

Yumurtadan çıkan karasinekler ilk olarak larva evresini yaşarlar. 2 hafta kadar süren bu larva süresinden sonra 2. Aşama olan pupa evresi başlar ve pupa evresine giren sinek birkaç gün sonra kanatlı bir böcek halini alır.

Hamam Böceği Nasıl Yok Edilir?

Salı, Ekim 21, 2014
Hamam böcekleri çok hızlı üreyen ve birçok temizlik maddesine karşı bağışıklığı bulunan bir böcektir. Nemli ve sıcak ortamlarda yaşayan bu böcek temizlik maddeleri ile çoğu zaman temizlenemeyebilen bir böcektir. Bir de bu böceklerin sürü halinde yaşadıkları ve aç kalarak da yaşayabildikleri düşünüldüğünde bu böceklerden kurtulmanın ne kadar zor olduğu ortaya çıkmaktadır.

Hamam böceklerinin her türlü yiyeceği yiyebilmesi, gereğinden fazla hastalığı bünyesinde barındırması ve taşıyıcı olması ile bu böceklerin evde yaşaması son derece sıkıntılı olacaktır. Ayrıca gece ortaya çıktıklarından dolayı da insanların gıdalarına mikrop bulaştırmaları mümkündür.

Hamam Böceği Nasıl Yok Edilir?

Hamam Böceğini Yok Etme Yolları Nelerdir?

- Hamam böcekleri nemli ve sıcak ortamlarda yaşamayı sever bu ortamlara da duvar çatlaklarından ve tahta aralarından girmektedirler. İlk olarak hamam böceklerinin eve girişini önlemek adına bu böceklerin giriş yerleri ve aynı zamanda yuvaları kapatılmalıdır. Çünkü 1 hamam böceğinin eve girmesi bıraktığı salgı ile diğerlerini de çekeceğinden oldukça hızlı çoğalacaklardır.
- Jel ilaçlar alarak bu ilaçları böceklerin yuvalarına sürün. Hamam böcekleri jel ilaçlara karşı bağışıklık geliştirmiş olsa da çoğu zaman öldürücü olmaktadırlar.
- Duvar diplerini, tavan aralarını, tahta açıklarını, çamaşır ve bulaşık makinesi altlarını iyice temizleyerek yumurta bırakan hamam böceklerini ve yumurtalarını temizlikle azaltın.
- Evinizde tuvalet ve banyo temizliğine özen gösterin. Çünkü hamam böcekleri buralarda yoğunlaşarak geceleri dışarı çıkarlar. Günlük olarak sert temizleyicilerle banyo tuvalet ve mutfakları temizleyin.
- Evinizde çöplerin ya da atıkların ağzını açık bırakmayın. Çöpleri evinizde uzun süre bekletmeyin.
- Yiyeceklerinizi her zaman kapalı kutularda ve temiz alanlarda saklamaya özen gösterin. yere düşen yiyecek parçalarını böcek oluşumuna izin vermeden temizleyin.

Kın Kanatlılar (Coleoptera)

Pazartesi, Ekim 20, 2014
Bilinen en kalabalık böcek türü olan kın kanatlıların yaklaşık 300 – 350 bin türü bulunmaktadır. Çok küçük boyutlu olan bu böcekler 1 mm.den 15 cm.e kadar uzayabilmektedir. Yaşadıkları ortama uyum sağlamaları bakımından boyutları farklılık göstermektedir.

Yapısı ve Özellikleri

En büyük ortak noktaları sırtlarındaki sert, kalın ve kanat şeklindeki örtüleri olarak göze çarpar. Bunun dışında renk ve yapı olarak farklılıkları bulunmaktadır. Isıran ağızları, çiğneyici çene yapıları ve antenleri genel de hepsinde bulunan ama türüne göre farklılık gösterebilen özellikleridir.

En büyük farklarından birisi bu böcekler gözleri olanlar takımında olmasına rağmen mağara da yaşayan kın kanatlıların gözlerinin olmamasıdır. Adı üstünde kın kanatlıların çok ince kanatlarının yanında bir de arka kanatları bulunur ve uçma işlemi arka kanatlar sayesinde gerçekleştirirler. Uçmadıkları zamanlarda ise kanatlarını gizlemek gibi bir özelliğe sahiptirler.

Kın Kanatlılar (Coleoptera)

Yırtıcı türlerinin bol olduğu kın kanatlıların besin alanı oldukça geniştir. Neredeyse doğadaki bütün hayvan ve bitkileri yiyebilmektedirler. Tabi ki beslenme türleri de böceğin türlerine göre çeşitlilik gösteren yapıdadır.

Nasıl Yayılırlar, Nerede Yaşarlar?

Kın kanatlılar toprağın bulunduğu her yerde yaşama gibi bir özelliğe sahiptirler. Ayrıca suda yaşayan türleri de mevcuttur. Bazı türlerinin gelişmelerini suda tamamladığı gözlenmekle birlikte toprak altında yaşayan türlerinin de yaşamları boyunca toprak üstüne ihtiyaç duymadıkça çıkmadığı gözlenmiştir.

Bunun yanında mağaralarda yaşayan gözsüz kın kanatlılar, buzullarda yaşayan kın kanatlı türleri, kutuplardaki adalarda yaşayan ve çöllerde yaşayan kın kanatlılar da oldukça yaygın gözlenen türleridir. Bir tek açık denizlerde ve sürekli karla kaplı yerlerde gözlenemeyen kın kanatlıların en büyük yaşam alanı yine toprak üstü olmaktadır.

Bitki ve hayvanlar âleminin en geniş ve en büyük familyası yine kın kanatlılardır ve cepkenli böcekgiller olarak adlandırılırlar.

Hamam Böceği Hangi Hastalıkları Bulaştırır?

Pazar, Ekim 19, 2014
Hamam böceği dünyanın her yerinde bulunabilen, yaşayabilen, genelde hepçil hayvan türleridir. Tek yaşayamadıkları yerler kutuplar ve 2000 metre yüksekliklerin üstüdür. Bu yüzden herkesçe aşinalık bulunan hamam böceklerinin en çok bilinen böceklerden olması da kaçınılmaz olmaktadır.

Yaşam Alanları ve Biçimleri

Her alana uyum sağlayıp yaşayabilmesine rağmen en çok sıcak ve nemli ortamlarda ortaya çıkmaktadır.  Birbirlerine bıraktıkları salgılar ile yuvalarının yolunu bulmalarını sağladıklarından bir hamam böceğinin yalnız olduğunu düşünmek doğru bir davranış olmayacaktır. Bu sayede dokunsal ve kimyasal iletişim kurabilen sayılı böcek türlerindendir.

Hamam Böceği Hangi Hastalıkları Bulaştırır?

Sürü halinde bulunan bu böceklerde dayanışma işlemi oldukça yüksektir. Bu yüzden yok edilme işlemleri bazen sonuç vermemektedir. Bu dayanışmaya bir de 1 ay kadar gibi bir süre aç yaşadıkları düşünülürse bu böceklerden korkmak gerekecektir.

Yalnızca zamk yiyerek yaşamaları, su altında yarım saat kadar ölmeden yaşamaları ve radyasyona insandan çok daha fazla dayanıklı olmaları bu böceklerin dayanıklılığını gözler önüne sermektedir. Ayrıca başı olmadan da yaşayabilen bu böceklerin beyinleri ayak kısmında bulunur.

Bulaştırdığı Hastalıklar

Bu böcekler çok fazla ve pis yerlerde dolaştıklarından dolayı çeşitli hastalıkları insanlara bulaştırabilmektedirler.  Taşıyıcı olmalarının yanı sıra bu hastalıkları vücutlarında taşıyan böcekler bu yüzden insanlar için zararlı olmaktadırlar.

Kolera, tifo, verem, basilin gibi hastalıkların yayılmasına katkı sağlayan ve bu hastalıkları bünyelerinde barındıran zararlı böceklerdir. Hastalıklardan korunmak ve bu böceklerden korunmak için 3 aşama yeterlidir:
- Hamam böceklerinin yuvası olan duvar çatlakları ve bunun benzeri yerler kapatılmalıdır, su ile tamponlanmalıdır.
- Çöplerin ağzı kapalı, gıdaların bulunduğu yerler sağlıklı ve kapalı olmalıdır. Bu sayede çöpte böcek türemez, gıdalara ulaşmaz.
- Hamam böceği görüldüğünde kişisel mücadele yerine ilaçlara başvurmak en kısa çözüm olacaktır.

Sivrisinek Avlama Yöntemleri

Cumartesi, Ekim 18, 2014
Küçük ama zarar verici sineklerden olan sivrisinekler kişisel mücadele ile çok da fazla temizlenemeyecek sineklerdendir. Yinede ilaçlama dışında yapılabilecek şeyler ve alınabilecek küçük çaplı önlemler bulunmaktadır.

Sivrisinek Avlama Yöntemleri Nelerdir?
- Sivrisinekler sizin kanınızla beslendiğinden ilk olarak yapmanız gereken sivrisinekleri vücudunuzdan uzak tutmaktır. Bunun için açık renk giysiler giymeli ve vücut ısısını çok yüksek tutmamak gereklidir.
- Sivrisinek gördüğünüzde siz sürekli hareket eder ve onları ararsanız sinekler saklanır ve sizin bulmanıza izin vermezler. Bunun yerine onları fark ettiğinizde eğer hareket etmeden ortaya çıkmalarını beklerseniz size doğru yaklaşır ve sizde onları kolaylıkla avlayabilirsiniz.


- Sivrisinek gördüğünüz ortama sivrisineklerin sevmediği otlardan hazırlanmış bir oda spreyi sıkın ve sivrisineklerin uzaklaşmasını izleyin.
- Gece yatarken bulunduğunuz odaya mum yakın. Sivrisinekler mumları ve mum kokularını sevmediğinden odanızdan anında uzaklaşacaklardır.
- Uyumadan önce terlemeyi önlemek için ada çayı içebilirsiniz. Bu sayede terlemeyen kuru vücuda sivrisinek gelmeyecektir.
- Tuzlu gıdalar ve asitleri seven sivrisinekler bu ürünleri çok tüketen insan vücuduna da çokça gelirler. Bu yüzden bu gıdalardan uzak durun.
- Işığın yanına bir poşet su doldurup asın. Bu sayede bu görüntüden korkan sinekler odadan hemen uzaklaşmakta ve o su ışığın yanında kaldıkça da odaya uğramamaktadırlar.
Sivrisinek Hastalık Bulaştırır mı?
Sivrisineklerde diğer böcekler gibi hastalık bulaştırabilen canlılardır. Nemli ve serin ortamlarda yaşayan bu canlılar kondukları her yerden taşıdıkları mikropları insan vücuduna bulaştırır. En çok etki gösterdiği hastalık ise sıtmadır. Sivrisinek ve sıtma o kadar iç içedir ki halk arasında sıtmanın en büyük ve ilk nedeni sivrisinek olarak görülmektedir.  Bunun yanında sivrisinek ısırıklarında kaşınma ve kızarıklık olmaktadır.

Güve Sineği (Psychodidae) Nasıl Yok Edilir?

Cuma, Ekim 17, 2014
Güve sineği halk arasında tatarcık adı ile de bilinen, en fazla 5 cm.e kadar ulaşabilen küçük sineklerdir. Kelebeklere benzeyen yapılarıyla bilinen güve sinekleri kanatlarının kıllanması ve kanatlarının çatı gibi durmaması ile kelebeklerden ayrılmaktadırlar.

Vücudu neredeyse tamamen kıllarla kaplı olan bu sinekler damarlı kanatları ile dikkat çekmektedirler.  Üreme işleminden sonra ortaya çıkan larvaları temiz ya da kirli sularda, tatlı ya da tuzlu sularda, yosunlarda, mağaralarda, bitki özsuyunda, atıklarda ve çürüyen bitkilerde gelişimlerini göstermektedirler.

Güve Sineği (Psychodidae) Nasıl Yok Edilir?

Güve Sineği Nasıl Beslenir?

Türkiye’de sıkça görülen güve sineğinin beslenme şekli dişisinde ve erkeğinde farklılık gösterir. Dişileri memelilerle ve kuşlardan emdikleri kan ile beslenerek bazı hastalıkların taşıyıcısı olurlar. Erkek güve sinekleri ise dışkılarla, mutfak ya da çöplerdeki atıklarla beslenmektedirler.

Güve Sineğini Yok Etmek

Güveler farklı türlerde karşınıza çıkabilmektedirler. En çok görülen türü ise evlerde görülen yün güvesidir. Bir süre sonra güve sineği halini alan bu güveler kıyafet aralarında, dolaplarınızda bulunur. Bu güveleri yok etmek için:
- Lavanta, kekik ve naneyi kokuya duyarlı birçok sinek ve böcek türü sevmez. Bu sineklerden biri de güve sineğidir. Güve sineklerinin oluşumunu önlemek için bu bitkileri bir beze sarıp dolabınızın farklı yerlerine yerleştirin. Yalnız sarma işlemini çok kalın yapmayın ki bitkilerin kokusu dolaba yayılsın. Bu işlemden sonra güve sinekleri oluşumu azalacak hatta yok olacaktır.
- Sandal ağacı kabuğu ve sedir ağacı yaprağı alarak defne yaprağıyla karıştırıp dolaplara koymanız yine güveleri evden kaçıracaktır.
- Elbiseleri ya da yastıkları sakladığınız dolapları sık sık havalandırın.
- Çok kuru ve sinek oluşumuna açık olan tavan arası gibi yerleri temiz dolaplara tercih ederek güve sineği oluşumlarını önleyebilirsiniz.
- Çok fazla güve sineği ile karşılaşmanız durumunda ilaçlama yapınız.

Keneye Benzeyen Böcekler

Perşembe, Ekim 16, 2014
Kene yeşillik alanlarda bulunan, vücuda yapışan ve çoğu zaman ciddi sonuçlarla karşılaşılan bir böcek türüdür. Bu böcek geçen yıllarda adından en çok Kırım Kongo Kanamalı hastalığı sayesinde bütün dünyaca tanındı. Bu şekilde herkesçe bilinen kene artık her görülen keneye benzer böceğin kene olabileceği sorularını akla getirdi.

Isırdığında vücuda yapışık bir şekilde kalan ve eğer çıkarılırken başı içeride kalırsa çok büyük tehlikeler yaratan kene asla vücutta ezilmemelidir. Bu şekilde başı kopartılmadan vücuttan uzaklaştırılan kenenin çok fazla bir zararı olmayacaktır. Havalar ısınınca kene problemi daha fazla ortaya çıkmaktadır. Çünkü herkes evinden çıkıp yeşillik alana yönelmektedir.


Kene İle Mücadele

Kenelerin hepsi zehirli ya da mikrop taşıyıcı değildir. Bazılarının yüksek oranda taşıdığı mikroplar ölümlere ya da zehirlenmelere yol açmaktadır. Bu kenelerde çoğu zaman yapıştığı kişide ölümle sonuçlanan rahatsızlıklara yol açmaktadır.

Eğer kenenin sizden uzak kalmasını istiyorsanız öncelikle yeşillik alanlara giderken paçalarınızın bol olmamasına, içine böcek girmeyecek şekilde olmasına dikkat edin. Oldu ki zehirli bir kene tarafından ısırıldınız o zaman da keneyi asla ezmeyin ve başını kopartmadan çıkarın. Yapamayacak kadar kötü hissediyorsanız en yakın sağlık kuruluşundan destek almalısınız.

Hangi Böcekler Keneye Benzer?

Tespih böceği:  Tespih Böceği görünüm olarak keneye en çok benzeyen böcek türüdür. Bu böcek daha çok saksı bitkilerinin kökünde oluşur. Birebir kene ile aynı yapıda olan türleri bile bulunduğundan evlerde görüldüğünde en çok tepki verilen böcektir.

Bu böcek bitkilerin köklerini kemirerek saksı bitkilerinin büyümesini ve gelişimini engellemektedir. Birçok açıdan hastalık bulaştırması ya da ürün kaybı ile zarar verseler de insanları ısırmayan bu böcekler hiçbir koşulda keneler kadar zararlı olmamaktadırlar. Bu yüzden kenelere oranla çok masum böceklerdir.

Sivrisineğe Bitkisel Çözüm

Çarşamba, Ekim 15, 2014
Sivrisinekler çok hızlı hareket eden ve de bu yüzden yakalaması neredeyse mümkün olmayan kan emici canlılardır. Bu canlılar çok hızlı hareket edebilmelerinin yanında saatte 2,5 km hız yapabilmektedirler. Hem de çok minik olan bu canlılar bazen yalnızca çıkardıkları sesten tanınmaktadırlar. Dolayısıyla önceden bilip önlem almak neredeyse imkânsızlaşmaktadır.

Sivrisinekler ısırınca uzun süre kaşıntısı giderilemeyen canlılardır. Bu yüzden herkes ısırılmadan önlem almak ve bu şekilde korunmak ister. Bunun için olabilecek spreyler ya da vücut kremleri her zaman doğal ve sağlıklı olmadığından doğal bitkiler ve doğal önlemler daha sağlıklı olacaktır. Peki, bu önlemler nelerdir?

Sivrisineğe Bitkisel Çözüm

Sivrisineğe Karşı Alınabilecek Önlemler

- İlk olarak sivrisinekleri bitkilerle korkutmak gereklidir. Eğer evinize sivrisinek girmesini önlemek istiyorsanız lavanta, nane, okaliptüs, melisa ve biberiye otlarını evinizde küçük saksılara yerleştirebilirsiniz.
- Bu bitkilerin yağından yapılacak olan oda spreyleri de oldukça önemli bir korunma yolu olacaktır. Yağlardan birkaç damla sıcak suya kaynatıp odaya sıkmanız odadaki sivrisinekleri kovmak için yeterli olacaktır.
- Mumları hiç sevmeyen sivrisineklerin bu bitki özleriyle yapılmış mumların bulunduğu odaya zaten girmeyeceği aşikârdır. Odanızı bu küçük ama şirin mumlarla hem süsler hem de sivrisineklerden temizlersiniz.
- Bu bitki özlerinden yapılan sabunlarla vücudunuzu yıkamak hem evde hem de dışarıda sizin vücudunuzu sivrisineklerden koruyucu bir etki gösterecektir.
- Koyu renkli yerleri kendine barınak yapan sivrisinekler koyu renk giye kişilere daha çok zarar vermektedir. Bu yüzden mümkün olduğunca koyu renklerden uzak durmanız önerilir.
- Cilt ısısının normalin üzerinde olması da sivrisinek çeken bir şeydir. Sivrisinekler sıcak cilde çok yapışacağından vücut ısısını çok yüksek tutmamak gereklidir.
- Çiçek kokulu vücut losyonları ve parfümlerde sivrisinekleri üzerinize çekecektir. Bu yüzden bu ürünleri tercih ederken sivrisinek saldırılarını da göze almanız gerektiğini unutmayın.

Kara Böcek Nasıl Yok Edilir?

Salı, Ekim 14, 2014
Omurgasız, küçük yapılı ev 6 bacaklı bu böcekler dış etkilere karşı sert kabukları ile kendilerini dışarıdan gelen etkilere karşı korumaktadırlar. 1 – 4 cm boyunda olan bu böcekler çok hızlı hareket ettiklerinden yakalaması ve bulundukları ortamı bunlardan temizlemesi oldukça zordur. Gün boyu dinlenen gece de harekete geçen böcekler görülme sıklığı açısından da oldukça az görülen böceklerdendir.

Geceleri beslenmek için ortaya çıkan bu böcekler daha çok banyolarda, mutfaklarda, tavan aralarında ortaya çıkarlar. Çok hızlı türediklerinden girdikleri evden tamamen temizlenmeleri çok zordur. Yumurtalarını duvar çatlaklarına ve tahta aralarına yumurta bıraktıklarından evlerde temizliğin bu bölgelerde yoğunlaşması çok önemlidir.

40 tane kadar yumurta bulunan kapsüller çoğu zaman ilaçlara karşı da koruyucu önlem oluşturmaktadır. Bu yüzden bu böceklerin öldürülmesi en azından yumurtalarının yok edilmesi hiç de kolay olmamaktadır.


Kara Böcekleri Yok Etmek

- İlk olarak bu böceklerin eve girebileceği çatlaklar ve açıklar kapatılmalıdır. Çünkü bu böcekler eve girdikten sonra çıkarılması zordur.
- Lavanta, nane gibi bitkilerin yağı ile yapılan oda spreyleri bu böceklere karşı oldukça etkilidir. Oda spreylerinin bulunduğu odada bu böcekler neredeyse görülmeyecektir.
- Bu yağları karıştırıp tahta açıklarına ve duvar çatlaklarına da bırakmak yumurtalarını da öldüreceğinden köklü çözüm olabilir.
- Jel ilaçları çatlaklara ve açıklara sürerseniz bu ilacı yiyen böcekler yuvalarına dönüp ölecek ve bu sayede bunu yiyen böceklerde ölecektir. Böcekler birbirlerinin ölülerini yiyerek bütün yuvanın ölümü gerçekleşecektir.
- Son çare olarak da evi ilaçlatmak çözüm olacaktır. İlaçlanan odanın kapıları ve pencereleri tamamen kapatılmalıdır. Gerekirse kapı altları da bir bez yardımıyla kapatılmalıdır. Bu ilaçlama yapıldıktan sonra yaklaşık 3 saat boyunca oda kullanılmamalıdır.

Kanatlı Böcek Türleri

Pazartesi, Ekim 13, 2014
Vücudunda kanatları bulunan bütün böcekler ister uçsun ister uçamasın kanatlı böcekler grubuna girmektedir. Bu böcekler bazen uçmak için bazen de korunmak için kullandıkları kanatlarını sırtlarında taşımaktadırlar. Böcekler genelde 2 kanatlı olsa da 4 ya da 65 kanatlı böceklerde bulunmaktadır.

Kanatlı Böcek Türleri

Kanatlı Böcekler

- Su perileri: ince ve uzun vücuda sahip, uçan böceklerdir. Gözleri çok iyi görür ve kanatları da en az gözleri kadar iyi gelişmiş, damarlı kanatlardandır. Gözleri bu kadar gelişmiş bir böceğin iyi bir avcı olduğunu söylemek doğru bir bilgi olacaktır. Genelde su kenarlarında ortaya çıkmakta ve buralarda yaşamaktadırlar.
- Kulağakaçan: deri gibi kısa ön kanatlara sahip bu böcekler isminden de anlaşılacağı gibi insanlar uyurken kulağa ya da burna girebilen zararlı böceklerdir. Bu durumla karşılaştığınızda hemen tıbbi yardıma başvurmalısınız. Uçabilen bu böcekler uçmadıkları zamanlarda yelpaze şeklini arka kanatları yardımıyla alırlar ve gelecek tehlikelere karşı hem kamufle hem de korunma olarak tepki gösterirler. Çürümüş böceklerle beslenmeleri ve gece faaliyet göstermeleri de zararlarını ikiye katlamaktadır.
- Beyaz Karıncalar: toplu halde yaşayabilen bu böcekler tropik bölgelerde kuru bölgelere oranla daha çok görülmektedir. Kurumuş ağaç ve odunları kemirirler. Bu böcekler evde bulundukları sürece tahtaları içten içe kemirip ürün kaybı zararına yol açacaklardır.
- Kirpik Kanatlılar: çok küçük yapıda, kirpik gibi kanatlara sahip olan böceklerdir. Bitki yapraklarının ve çiçeklerinin yapraklarını delip özsuyunu içtiklerinden oldukça zararlıdır, ürün kaybına neden olabilir.
- Sinir Kanatlılar: küçük böcekleri yiyen bu böcek türlerinin sırtları çatı örmüş gibi kanatlarla kaplıdır. Kanatların yapısı damarlı ve sinir bakımından zengindir.
- Zar Kanatlılar: arılar gibi böceklerin bulunduğu kanatları zar olan bu zararlılardan tek faydalı olanı bal arısıdır.

Kalorifer Böceği Nasıl Yok Edilir?

Pazar, Ekim 12, 2014
Kalorifer böceği sızıntılardan, çatlaklardan, alışverişlerden eve girerler. Bodrumlara, çatı aralarına, mutfaklara ya da su borusu çatlaklarına yuva yapan bu canlılar sıcak ve nemli ortamlarda yaşamaktadırlar. Yaşamı boyunca 100000 kadar yumurta bırakabilen böcekler çok hızlı türediğinden temizlenmesi oldukça zordur.

İnsanlara birçok mikrop bulaştıran kalorifer böcekleri doğrudan zarar vermezler. Besinlerin üzerinde gezerler ve bıraktıkları dışkı ve salgı sayesinde insan vücuduna girerek vücudun direncini düşürürler. Bu sayede taşıdıkları mikroplar insanları çok kolay hasta edebilecektir.

İnsan ve hayvana doğrudan zarar vermeyen, sokmayan ya da kan emmeyen kalorifer böcekleri insanın ya da hayvanın yediği, yemediği her türlü şeyi yemekte ve her gezdiği yerden aldığı mikrop kadar da mikrop bırakmaktadır. Bu yüzden besinleri tüketmeden önce yıkamak bile bazen bu böceklere karşı önlem olamamaktadır.

kalorifer böceği


Kalorifer Böceğini Yok Etmek

- Bu böcekler çatlaklardan ya da sızıntılardan geldiğinden evin bakımının iyice yapılması ve bu şekilde açıklıklara izin verilmemesi gereklidir.
- Sevmediği otlardan yapılacak olan karışım bu böceklerin yuva yapabileceği yerlere bırakılmalı ve oda da bu bitkilerin yağlarından yapılan oda spreyleri ile korunmalıdır.
- Jel ilaçlar kullanılarak kalorifer böceğinin zehirlenmesi sağlanabilir. Zehirlenen kalorifer böceği hemen ölmez. Yuvasına dinlenmek için girdiğinde ölecek ve onu yiyen yuvadaki tüm böceklerde bu yüzden ölecektir.
- Kalorifer böceğini yok etmenin bir yolu da ona hazırlayacağınız tuzaktır. Bu tuzak için bir uzun kavanozun içerisini tamamen vazelinle kaplayın. İçerisine kalorifer böceğinin sevdiği yiyecekten bir parça atın ve çevresini de naylonla sarın. Gece bu besini yemek için kavanozun içine düşen böcek bir daha bu kavanozdan çıkamayacaktır. Bu sayede toplanan böcekleri evinizden uzaklaştırabilirsiniz.

Kan Emici Böcek Türleri

Cumartesi, Ekim 11, 2014
Böceklerden birçoğu insanların ya da hayvanların kanını emerek beslenmektedir. Bu böcekler kan emerek yumurtlama olayını gerçekleştirirler, beslenirler, yumurtalarını beslerler ve yaşamlarını sürdürürler. Kan emici böcekler genel olarak hastalık taşıyan böceklerdendir. Her gittiği kişiden ya da hayvandan aldığı mikrobu gittiği bir sonraki kişiye bulaştırmaktadır. Bu yüzden birçok hastalık böcekler yüzünden, onların taşıdıkları mikrobun vücudun bağışıklık sistemini düşürmesi ile ortaya çıkmaktadır.

Kan emici böcekler genelde emdikleri bölgeye salgı bıraktıklarından ısırdıklarında acı hissedilmese bile sonrasında kızarıklık, kaşıntı ya da şişme gibi olaylar yaşanabilir. Ayrıca vücudu çok hassas olan kişilerce de alerjik reaksiyon çıkma olasılığı çok yüksek olan böceklerdir. Bu böcekler genelde geceleri ortaya çıktıklarından uykusuzluk ya da çeşitli psikolojik sorunlara da neden olabilmektedirler. Bu yüzden bu böcekler görüldüğü zaman yok edilmeli ve önlem alınmalıdır.


Kan Emici Böcekler Hangileridir?

- Tahtakurusu: tahtakurusu adı verilen böcekler geceleri faaliyet gösteren böceklerdir. Tahtaların içini kemirerek ürün kaybına neden olan bu böcekler geceleri insanların kanını emerek de beslenmektedir. Her kan emdiklerinde ise 200 e kadar yumurta bırakabilmektedirler. Isırdıkları bölgede şiddetli kaşıntı ve ağrı yarattığından oldukça zararlıdırlar.
- Pireler: yumurtalarını her yere bırakabildiğinden çok çabuk türeyen pireler geceleri ortaya çıkıp insan kanı emmektedirler. Gereğinden fazla kan emip patlayabildikleri gibi gün boyu emdikleri kanla beslenerek uzun sürede yaşayabilmektedirler. Zaten pirenin çoğalması için en çok 1 hafta yeterlidir. Pireler en çok hastalık taşıyan böceklerdendir.
- Sivrisinekler: bu sinekler nemli ve serin ortamlarda bulunduğundan sıtma hastalığının en büyük nedeni olarak gösterilir. Sivrisinekler ısırdıklarında çok fazla acı vermese de sonrasında kaşıntı ve şişkinlikle kendilerini göstermektedirler. Bu sineklerde hızlı çoğaldığından ilaçlamadan temizlemek sıkıntılı olmaktadır.

Rutubet Böceği İlacı

Cumartesi, Ekim 11, 2014
Rutubet böcekleri adı üstünde rutubetli ortamlarda ortaya çıkan böceklerdendir. Bu böcekler kuru ve serin ortamlarda yaşayamayacağı gibi nemli, sıcak ve rutubetli ortamlarda yüksek oranda karşılaşılabilirler. Genelde banyolarda, mutfakta, tuvalette, tavan aralarında, tahta açıklarında, duvar çatlaklarında yaşarlar. Bu böceklerden en tanınanı gümüş böceğidir. Hemen hemen sıcak ve nemli her yerde bulunan bu böcekler genelde eve dışarıdan, pencerelerden, kapı açıklarından girmektedir. Böceklerin eve girişini önlemek için ilk olarak evdeki bu boşlukları doldurmanız gereklidir.

Rutubet Böceği İle Mücadele

- Bu böcekler genel olarak dışarıdan girdiğinden pencere ve kapılara tel örgü çekilebilir.
- Duvar açıkları, tahta araları yuvaları olduğundan buralar sıvı ile doldurulup sonrasında hava almayacak şekilde kapatılabilir.
- Nemli bölgelerin temizliğine daha fazla önem gösterilmelidir.
- Nemli alanlarda açıkta çok fazla yiyecek bırakılmamalıdır.
- Balkon kapıları genelde ya kapalı tutulmalı ya da önüne yiyecek bırakılmamalıdır.
- Eve yakın bitkiler ilaçlanmalıdır.
- Özellikle genel olarak bütün böceklerin üreme dönemleri olan ilkbahar aylarında ilaçlamalar düzenli aralıklarla yapılmalıdır.

Rutubet Böceği İlacı


Rutubet Böceği İlacı

Rutubet böcekleri için birçok haşere ilacı mevcuttur. Hemen hemen hepsi de yeterli etkiyi gösterebilmektedir. Ama evde yaşlı, çocuk ya da hamile varsa ve evi ilaçlatmak istemiyorsanız evde hazırlanabilecek ilaçlarda bulunmaktadır.

Limon Kokulu Temizlik Malzemeleri

Rutubet böcekleri genel olarak narenciye tarzı kokuları sevmezler. Bunlar portakal, limon, mandalina gibi meyvelerdir. Bu yüzden temizlik malzemelerinizi bunlardan seçebilirsiniz.

Kekik 

Kekik rutubette yaşayan böceklerin korkulu rüyasıdır. Yağını sulandırıp yuvalarına sıkabileceğiniz gibi evin çeşitli yerlerine de kekik yaprakları bırakabilirsiniz.

Lavanta Yağı

Lavanta yağından hazırlanmış oda spreyi kullanılan odaya rutubeti seven böcekler girmez. Çünkü lavanta yağını sevmedikleri gibi kokudan ölebilirler.

Salyangozla Doğal Mücadele

Cuma, Ekim 10, 2014
Salyangozlar sırtlarında evlerini taşıyan ve bu kabuk sayesinde dışarıdan gelen etkilere karşı korunma sağlayan bir hayvandır. Neredeyse her yerde görülebilen bu hayvanlar özellikle nemli ortamlarda ve yağmurlu havalarda ortaya çıkarlar. Havanın sıcaklığı çok düşükse daha ılık havaya göre daha azdırlar. Kış aylarında dondurucu soğuklarda dışarı çıkmamalarının nedeni vücutlarındaki sudan dolayı donma tehlikelerinin olmasıdır. Çok sıcak ve kuru ortamlarda da su kaybederek kurumalarından dolayı ölebileceklerinden ılıman ve nemli havalarda ortaya çıkarlar.

Halk arasında sümüklü böcek denmesinin nedeni vücutlarında sümüğe benzer sıvı üretmeleridir. Bu sıvı vücut nemlerini korumaları sayesinde yaşamlarını devam ettirebilmektedirler. Genelde otla beslenseler de bazen et yedikleri de görülen davranışlardandır.

Salyangozla Doğal Mücadele

Salyangoz İle Nasıl Mücadele Edilir?

- Her böcek hemen zirai ilaçlarla ilaçlanarak yok edilme yolunda ilerlenmesini gerektirmeyebilir. Bu böceklerden biri de salyangozlardır. Salyangozların sevmediği bitkileri evinizde bulundurduğunuzda da onlardan kurtulabilmeniz mümkündür. Bu bitkiler: lavanta, gün güzeli gibi bitkilerdir. Bu bitkiler genel olarak nemli ortamlarda yaşayan böceklerce de sevilmeyen bitkilerden olduğundan salyangozlara karşı da silah olarak kullanılabilirler.
- Salyangoz çitleri de salyangozların bitkileri istila etmesini önlemenin bir başka yoludur. Bu çit pürüzsüz olacak şekilde ve 20 – 25 cm kadar yükseklikte yapılmalı en tepede de sivri bir çıkıntı olmalıdır. Salyangozlar tırmansa bile bu çiti geçemeyeceklerinden korunma sağlanacaktır.
- Sulamam zamanı ve alanı çok önemlidir. Bütün bahçe sulanırsa salyangoz kolaylıkla bitkiye ulaşacağından bitkinin kök kısmına sulama için hafif bir çukur yapılmalıdır. Sulamada sadece bitkinin bu dip kısmı sulanmalı ve kuru topraktan salyangozun gelmesi önlenmelidir. Ayrıca sabah saatlerinde sulanan bahçe gececi salyangozlar çıkana kadar kuruyacağından böyle bir sorun da yaşanmayacaktır.
- Kirpi ve kuş da salyangozları yediğinden bahçede bulunmasında bir sakınca bulunmamaktadır.

Saç Biti Kaç Derecede Ölür?

Perşembe, Ekim 09, 2014
Bit
Saç biti insan saçında kan emerek yaşayan asalak bir canlıdır. İlk olarak yumurtaları sirkelerle kendilerini gösterirler ve saç tellerine yapışık durumda olduklarından temizlenmeleri kolay değildir. Özel ilaçları kullanmadan tam anlamıyla temizlenmesi de mümkün olmamaktadır. Genelde bu ilaçların içinden çıkan ince uçlu taraklar sayesinde saçtaki sirkeler ve bitler temizlenmektedir.

İnsan vücudundan dışarıda 2 günden fazla yaşayamayan bu canlılar bu yüzden yalnızca saçlara gizlenmektedir. Evcil hayvan vücutlarında da yaşayabilen bu asalaklar battaniyelere bulaştığında yaklaşık 15 gün kadar yaşayabilmektedir.

Saç Biti Kaç Derecede Ölür?

Saç Biti Nasıl Bulaşır?

Sanıldığı gibi pis insanlara bulaşma gibi bir olay yoktur. Çünkü bit temiz insanlara daha kolay bulaşabilmektedir. Yaygın olarak kaşınmayla kendini belli ettiğinden özellikle ense ve kulak arkası kaşınmalarında özenle bit araması yapılmalıdır. Erken far etmek temizlemek açısından çok daha kolay olacaktır.

Bulaşmasının önlenmesi de tarak, yastık, saç fırçası, havlu gibi eşyalar ya da çok yakın oturuluyorsa bitin kafadan kafaya atlaması şeklinde bulaştığından bu eşyaların kişisel olması önemlidir. Bu sayede bulaşma önlenebilmektedir. Yinede bitli olan bir kişi ile aynı ortamda bulunduğunuzda kaşınıyorsanız ilacı uygulamanız önlem açısından daha iyi olacaktır. Çünkü bit çok çabuk bulaşabilmektedir.

Saç Biti Kaç Derecede Ölür?

Saç bitlerinin kesin olarak bilinen bir ölüm derecesi bulunmamaktadır. Çok yüksek ısılardan etkileneceği bilinmekle birlikte bu ısıya saç derisi kesinlikle dayanamaz. Zaten bir bitin ortalama yaşam süresi 15 gün yani 3 haftadır. Bu sürede neredeyse 200 kadar yumurta bırakır. Yani bu durumda yıkanarak temizlenmesi çok zordur. Çünkü yumurtaları saça yapışıktır ve temizlenmesi ancak ilaç ile mümkündür. Bu yüzde biti sıcaklıkla temizlemek yerine bit için hazırlanan özel ilaçları kullanmak hem etkili hem de kesin bir çözüm olacaktır.

Peygamber Devesi Böceği

Çarşamba, Ekim 08, 2014
Peygamberdevesi böceği hamam böceği takımından bir böcek türüdür. Tropikal bölge böceği olan bu böcekler diğer böcekleri yiyerek beslenirler.

- Bu böcekler çok yavaş hareket eder. Ön bacakları iki eklemden oluşur ve bu bacaklar sayesinde avlarını yakalayıp parçalayarak öldürürler.
- Canlı böcek türlerini yiyen peygamberdevesi böceği asla leşlerle beslenmezler.
- Uzun ince vücut yapıları sayesinde çok çabuk fark edilebilecek böceklerden değillerdir. Ortalama boyları 10 cm kadardır. Erkekleri dişilerden daha küçük boyutlu olmaktadır.
- Bukalemun gibi renk değiştirerek bulundukları yerin rengini alırlar. Genel olarak yaprak aralarında bulunurlar.  Bu sayede av beklerler ve düşmanlarından korunurlar.  Çok hareketsiz beklediklerinden dolayı fark edilmezler.
- Kendinden küçük canlılarla beslendikleri gibi çiftleşme esnasında dişilerin erkeklerini yediği de görülen olaylardandır.
- Protein ihtiyacı duyarlarsa kertenkele, fare ve yılana saldırdıkları gözlemlenen davranışlarındandır ve bu davranışlarıyla yamyamlıkları ortaya çıkmaktadır.
- Çiftleşerek çoğalan bu böcekler genel olarak çiftleşme esnasında erkeğini yiyerek kapsül şeklinde 100 den fazla yumurta bırakırlar. Bu yumurtaların kapsülleri yumurtaya zarar gelmesini önlemektedir.
- Yumurtadan çıkan minik böceklerde yine birbirini yiyerek beslenmektedirler. İlk çıktıklarındaki renkleri ise kahverengidir.
- Tropikal iklim böceği olan bu böcekler yaşam alanına göre büyüklük gösterebilmektedir.

Peygamber Devesi Böceği


Peygamberdevesi Böceği Zararlı Mıdır?

- Bu böcekler yalnızca kendinden küçük böcekler için zararlı olan böcek türleridir. Renk değiştirdiklerinden fark edilmez ve avını kolayca yakalayıp yiyebilir.
- İnsan vücuduna etçil olmasına rağmen zarar ve zehir vermeyen bir böcektir. Zaten öldürdüğü böcekleri bile zehirle değil parçalayarak öldürür.
- Seks yamyamlığı bulunan böcek çiftleşme esnasında kendi türünün erkeği için zararlıdır. Erkeğini yumurtalarına besin olsun diye yediği belirtilmiştir. Erkek dişleriyle bile çiftleşmeyi gerçekleştirebilmektedir.

Parke Yiyen Böcekler

Salı, Ekim 07, 2014
Böcekler genel olarak bitkilerden, insanlardan ve hayvanlardan beslenmektedirler. Ama bazı böcekler vardır ki mobilyaları, tahtaları bile kemirir. Bu böceklerin genel adına tahta kurusu ya da tahta kurdu denmektedir. Bu böcekler tahta açıklarından evinize girer ve tahtalara zarar verir. Bu yüzden böceklerin oluşumunu önlemek için ilk olarak giriş yollarının kapatılması önemlidir. Duvar ile tahta arasındaki boşluklar, tahta aralarındaki açılmalar, tavan arasındaki açıklar mümkün oldukça sıvı ile doldurulup hava geçirmeyecek şekilde kapatılmalıdır.



Tahta Yiyen Böcekler

- Genel olarak kuru odunlardan ya da tahtalardan çok tam kurumamış ya da yaş odunların olduğu yerlerde bulunurlar.
- Tahta yiye bu böcekler yalnızca tahtaya değil aynı zamanda bitkilere de zarar verebilmektedir. Ahşap eşyaların içini oyarak ve rahatsız edici bir şekilde ses ve toz bırakarak eşyanın içinde ilerlerler. Sonunda eşya fark edilmezse kullanılmaz hale gelene kadar yeme ve oyma işlemine devam ederler.
- İnsanlara herhangi bir zarar vermezler ama diğer tüm böceklerde olduğu gibi mikrop taşıyabilirler. Kahverengi renkleriyle tanındıklarından büyümeye çalışan bitkilerin kurumasına hatta tamamen ölmesine neden olabilirler. Genel olarak bitkilerin büyüme ve terleme dönemi olan ilkbahar döneminde çoğalma gösterirler.
- Evlerde de bulunabilen bu böcekler genel olarak kullanımdan ve nemden kaynaklanmaktadır. Evin tahta boşlukları ya da sürekli nemli tahtaları varsa bu böcekler bir şekilde oluşur. Bu yüzden evlerdeki parkelerin kullanımında çok fazla ıslaklık yaratılmadan ve ev sık sık havalandırılarak kullanılması böceklerin oluşmaması bakımından çok önemlidir.
- Tahta kurdu denen böceklerle mücadele de çok zordur. Çünkü bu böcekler tamamen öldürücü ilaçlar dışındaki hiçbir ilaç tarafından yok edilemez. Tahta aralarına açtıkları oyuklara sakladıkları yumurtalar çok zor ölmektedir.

Pamukta Zararlı Böcekler

Pazartesi, Ekim 06, 2014
Pamuk korumasız yapısıyla birçok böceğin yaşam alanı olmaktadır. Bu böcekler pamuğun kalitesini düşürdüğü gibi aynı zamanda pamuktan alınan verimi de düşürür. Böcekler pamuğa genelde erken dönemde yani büyüme döneminde yerleşir. Bu zamanda gelen böcekler önlem alınmadığı takdirde pamuğun bazılarının kalitesini düşürmekle kalmayıp kurutması da mümkündür. Bu yüzden pamuklarda ilaçlama yöntemleri böcek görüldükçe uygulanmalıdır. Özellikle erken dönemde bu böceklerin temizlenmesine yüksek verim ve kaliteli mamul açısından dikkat etmek çok önemlidir.

Pamukta ortaya çıkan zararlılar: tütün beyazsineği, afid aslanı, gelin böceği, scymnus, çiçek sinekleri, scolotrips longicornis gibi türlerdir. Ülkemizde bu böceklerden en fazla görüleni tütün beyazsineğidir.

Pamukta Zararlı Böcekler

Tütün Beyazsineği

- Beyaz renkli, tozlu görüntüye sahip bu böcek türü genelde pamukların erken döneminde pamuklarda görülmektedir. Beyaz olduğu için fark edilmesi çok da mümkün değildir.
- Dişileri tek seferde 300 e yakın yumurta bıraktığında ilaçlama yapmadan bu böceklerden kurtulmak çok zordur. Yumurtalarını yaprak aralarına bıraktıkları için de fark etmek neredeyse imkânsızdır.
- Bu böceklerin erginlerinin zararları çok daha etkili olsa da larvaları da bir o kadar etkin zarara neden olabilmektedir.
- Bitkinin büyümesi için gerekli olan özsuyu ile beslendiklerinden bitkinin büyümesi ve gelişmesi neredeyse durur. Bitkiden alınan verim düşer. Hatta böcek çok fazla ise bitkiyi kurutması da mümkün olmaktadır.
- Bu böceklerin bitki üzerine bıraktığı salgılar bitkinin renk değiştirip koyu hale dönüşmesine, oluşacak pamuğun kalitesinin alt seviyelere düşmesine neden olur. Bu madde tatlı ve reçine kıvamlı bir sıvı olduğundan oluşan pamukta çok sağlıklı olmayacaktır.
- Bu böceğin önlenmesi bitki dikiminin geniş aralıklarla yapılmasına ve çok fazla sulanmamasına bağlıdır. Ayrıca hasattan sonraki atıkların yakılarak yok edilmesi de önemlidir.

Gümüş Böceği Sokar mı?

Pazar, Ekim 05, 2014
Gümüş böcekleri Türkiye şartlarında sıkça rastlanabilen evi neredeyse istila etmeye hazır böceklerdir. İnsanlara hastalık bulaştırma bakımından birçok zararları vardır. Çünkü sürekli gezdikleri yerlere dışkı bırakırlar. Zaten 8 bacağı olan bu böcekler gezdikleri her yerden de taşıdıkları mikropları yiyeceklere bulaştırdıklarından bu yiyecekleri yiyen kişilerin vücut direncinin düşüp hasta olmaları neredeyse kesindir.

Gümüş böceklerinin bu kadar zararı varken gümüş böcekleri sokar mı sorusunu sormamak mümkün değildir. Ama hastalık bulaştıran bu böcekler insanları ya da hayvanları sokmaz ya da ısırmaz. Çünkü bu böcekler insan kanıyla beslenmemektedir. Bu yüzden insanlara zarar vermezler. Yinede böceklerden rahatsız oluyorsanız evinizi ilaçlatmak en doğru çözüm olacaktır. Bunu da yapmak istemiyorsanız o zaman doğal yollarla hazırlayacağınız ilaçlarla şansınızı denemelisiniz.

Gümüş Böceği Sokar mı?


Doğal Gümüş Böceği İlaçları

Sedir Yağı:

Sedir yağı çok hoş kokusu bulunan hatta bu yüzden eski evlerde sedir sandıkları bulundurulan bir bitkidir. İnsanlara çok çekici gelen bu koku böceklerin neredeyse korkulu rüyasıdır. Çünkü böcekler sedir kokusunu sevmediği gibi sedir yağını yedikleri zamanda ölebilmektedirler.

İlaç yapımı için ilk olarak sedir yağı ve suyu su daha az miktarda olacak şekilde karıştırmanızdır. Sonrasında bu karışımı her gün düzenli olarak tahta açıklarına, duvardaki çatlaklara, pencere kenarlarına, özellikle banyo ve mutfak kapı köşelerine sürerek gümüşçünlerin ölmesini sağlayabilirsiniz.

Lavanta Yağı:

Lavanta da sedir gibi gümüş böcekleri tarafında sevilmeyen hatta öldürücü olabilen bir çiçektir. Gümüş böcekleri lavantayı ve kokusunu o kadar sevmezler ki lavanta kokulu odada bile bulunmamaya çalışırlar.

Lavanta yağı ile yapılan ilaç aslında bir oda kokusudur. Ama lavanta özünden yapılıp satılanların aksine lavanta yağından yapmak daha faydalı olacaktır. Lavanta yağı ile yapıp sıktığınız oda spreyinin olduğu odaya böcek girmeyecektir.

Gümüş Böceği Neyi Sevmez?

Cumartesi, Ekim 04, 2014
Gümüş böcekleri Türkiye’de gümüşçün ve nem böceği olarak da bilinmektedir. Adı üstünde nemli ortamları seven bu böcekler girdikleri her evde mutlaka yiyecek bir şey bulabilirler. Zaten hiç yemek yemeden de 10 ay kadar yaşadıkları saptandığından bu inatçı ve korkunç böceklerden kurtulmanız mümkün gibi gözükmese de gümüş böceklerinin de sevmediği şeyler vardır.

Gümüş böceklerinin sevmediklerinden önce sevdiklerini belirtmek bu yiyecekleri daha özenli korumanıza ve kullanırken daha dikkatli temizlemenize yardım etmek için gereklidir.

Gümüş Böceğinin Sevdikleri

- Patatesin her halini
- Yulaf ezmesini
- Özellikle unu

Gümüş Böceği Neyi Sevmez?


Gümüş Böceğinin Sevmedikleri

- Gümüş böcekleri portakal, limon gibi şeyleri ve kokusunu hiç sevmezler.
- Karanfili ve kokusunu
- Sedir ve tarçını
- Lavanta ve kokusunu
- Salatalığı ve kekik kokusunu
- Sabun kokusunu
- Sıcağı sevmelerine rağmen güneşi hiç sevmezler.

Gümüş böcekleri bu yiyecekleri sevmese bile üzerinde dolaşabileceğinden dışkılarını bırakarak mikrop yayabilir. Bu yüzden bu yiyecekleri de olabildiğinde dikkatli yıkamanız gerekmektedir. Baharat tarzı yiyecekleri ise her zaman ağzı kapalı muhafaza etmeniz gerekmektedir.

Gümüş Böceğine Kurulabilecek Tuzak

Gümüş böcekleri kolay kolay temizlenebilecek ya da yok edilecek böcekler değildirler. Kişisel başa çıkış yöntemleri çok yetersiz kalmaktadır. Yinede evinde gümüş böceği görüp çare arayan kişiler için en uygun tuzak yöntemi kavanoz tuzağıdır.

Kavanoz tuzağını hazırlamak için öncelikle yükseklik bakımından uzun bir kavanoz alın. Kavanozun dip kısmını tamamen vazelin ya da krem ile kaplayın. Bu kavanoza giren gümüş böceklerinin hiç tırmanamayacağını garanti edecektir. Sonrasında kavanozun içine gümüş böceğinin sevdiği bir yiyecekten koyun. Yiyeceği çok koyarsanız onların üzerinden böcekler yine tırmanacaktır.  Çevresini kâğıtla sardığınız kavanoza düşen böcekler tırmanamayacağından böceklerin en azından gezinenlerinden kurtulmuş olursunuz.

Gümüş Böceği Nasıl Yok Edilir?

Cuma, Ekim 03, 2014
Vücudu önden arkaya doğru üçgen biçimli olan gümüş böcekleri 1 – 4 cm arasındadır. Bitki köklerinde, duvar diplerinde yaşayan bu böcekler duvarlardan tırmanarak açık buldukları pencerelerden eve girebilmektedir. Eve girdiklerinde ise gümüşi renklerinden dolayı hemen fark edilmeleri mümkün değildir. Böceklerin boyları yaşadıkları ortama göre değişse da halk arasında gümüşçün diye bilinen gümüş böceklerini fark etmek çok da kolay olmayacaktır.

Gümüş böcekleri 8 bacaklı kuru ve serin ortamlar yerine ıslak ve nemli ortamlarda yaşamayı seven bir böcek türüdür. Yumurtlayarak çoğalan bu böcekler 4 aylık bir dönemden sonra yumurtaları erginleştiğinde daha da engellenemez bir kalabalık olacaklardır. Bu yüzden gümüşçünlerin önlemini erken almak önemlidir. Ayrıca dışkılarıyla dolaştıkları her yere mikrop taşırlar.

Gümüş Böcekleri Nerede Yaşar?

- Dışarıda: bitki köklerinde, duvarla toprağın birleştiği diplerde ve nemli sıcak yerlerde
- Evde: banyoda, mutfakta, tavan arasında, lavabo gibi nemli yerlerde

Gümüş Böceği Nasıl Yok Edilir?


Gümüş Böceğinin Yok Edilmesi

- Gümüş böceklerinin yok edilmesinden önce eve girişleri önlenmelidir. Çünkü dışarıda yaşamayan böcekler kısa sürede yok olacaktır. Bunun için kapı ve pencerelerin mümkün olduğunca kapalı ya da önünde tel ile korunması gerekir.
- Evlerde bulunan çatlakların, tahtalar arası boşlukların kapatılması; hatta sıvı ile doldurulması gerekir.
- Alınan tüm önlemlere rağmen evi gümüş böceği sarmışsa bireysel mücadele çok da etkili olamamaktadır. Çünkü bu böcekler her dakika mikrop saçabilen, dışkılarıyla virüs bırakan böceklerdir. Bu yüzden eve giren gümüş böceğinin yumurtaları ile birlikte böcekten tamamen kurtulmak ilaçlatma ile mümkün olmaktadır.
- İlaçlama işlemi esnasında ilaçlanan odayı tamamen hava almayacak şekilde kapatmanız odadaki gümüş böceklerinin yanı sıra yumurtalarını da öldüreceğinden çok daha etkili olabilmektedir.

Kalorifer Böceği ile Nasıl Mücadele Edilir?

Çarşamba, Ekim 01, 2014
Küçük böcekgillerden kafasında iki anteni bulunan bir hayvandır. Dünyanın her yerinde bulunan kalorifer böcekleri 4 cm boyunda ve 6 bacaklıdırlar. Erkeklerinde dışarıdan gelecek tehlikelere karşı sırt kanatları çok kalındır.

Günün neredeyse tamamını hareketsiz geçirdiklerinden kanatlarını kullanmazlar. Hareket ettikleri zaman çok hızlıdır. Doğal bir sistemle gece yemek aramaya çıktıklarında anında bulabilme özelliğine sahiptirler. Işıklı ortamda çok fazla bulunmazlar. Toplu halde yaşadıkları için bir anda ortamı sararlar.



Kalorifer Böceği ile Mücadele Yöntemleri

- Çok hızlı türeyebildikleri için görüldüğü an ilaçlanması faydalı olacaktır.
- Bu böceklerin yaşadıkları ve yumurta bıraktıkları yerler: duvar çatlakları, tahta ve parke araları, elbise dolapları, duvar dipleri, makine altları, atık su kenarlarıdır. Buraların temizliğine önem vermek bu böceklerin yaşam alanını yok etmek için yeterlidir.
- Jel şeklinde satılan ilaçları vardır. Bu ilacı bir tanesinin yemesi ve yuvasına gitmesi sayesinde ölen böceği yiyen diğer böceklerde ölecektir. Bu yüzden bu böcekleri gördüğünüzde jel zehir kullanmanız önemlidir.
- Sıcak ve ılıman havayı çok severler. Bu yüzden böyle ortamlarda daha çok bulunurlar. Bu ortamlarda periyodik ilaçlama yaptırmak gerekir.
- Bunun dışında evdeki çatlakların doldurulması da büyük önem taşır. Çatlaklar doldurulunca kalorifer böceklerinin yuvaları yok edilmiş olur.
- Böceklerin yaşayabileceği yerleri sık sık temizlemek bu böcekler için yaşam alanını sınırlayacaktır. İlk başta yerleşmeden fark edilirse bu böceklerin çoğalması da temizlikle önlenebilir.
- Bunun dışında evin giriş çıkışları da korunmalıdır. Çünkü bu böcekler sıcağı sevdiğinden sıcak buldukları ortama girip evi istila edebilmektedirler.
- İlaçlama yapıldıktan sonra ilaçlanan odanın kapılarını sıkıca kapatıp 3 saat beklemeniz gerekmektedir. Çünkü kalorifer böcekleri hemen ölen böceklerden değillerdir. Bir tanesi zehirlenirse diğerleri de onu yiyerek ölür.
 
Copyright © Böcekler. Designed by OddThemes