Yusufçuk Böceği

Pazar, Ağustos 31, 2014
Bu böcek, güzel kanatları ve narin yapısı ile pek çok böcekten daha çok sevilmektedir. Ülkemizde helikopter böceği olarak da adlandırılmakta olan böceğin, en önemli özelliği; bulunduğu alanda tek olmak istemesi ve bu neden ile diğer böcekleri uzaklaştırmasıdır.

Yusufçuk Hangi Böcekleri Etraftan Uzaklaştırır?

- Sivrisinekler, yusufçukların ana besin kaynağıdır. Etrafta dolanarak, insanların kanı ile beslenmekte olan bu sinekleri, hızlı ve atik hareketleri ile yakalayan yusufçuklar, öncelikle baş kısmından başlayarak ölmelerini sağlarlar, ardından tamamını yerler.
- Arılar
- Kelebekler
- Güveler
- Tatarcıklar gibi küçük böcekler de, yusufçukların yemekte olduğu diğer böceklerdir. Yusufçuk böceği, 1 saat içerisinde, kendi büyüklüğü kadar besin tüketebildiğinden dolayı, etrafındaki böceklerin uzun süre ömrü olmadığı bilinmektedir.

Yusufçuk Böceği


Yusufçuklar Nerelerde Yaşar?

Yusufçuklar, akarsu, nehir gibi su birikintilerin oldukları yerlere yakın yerleşim yerlerinde yaşamaktadırlar. Böceklerin dişileri doğumundan ölümüne kadar ortalama 6 yıl kadar yaşamını sürdürmekte olup, en uzun yaşayan böceklerden birisidir. Erkekleri ise; ilk çiftleşmesi sonrasında ölmektedir. Dişi yusufçuklar, çiftleşmenin tamamlanmasının ardında, erkeklerini öldürerek, yemektedirler.

Yusufçuklar İnsanları Isırır mı?

Yusufçuklar, insanları ısırmayan nadir böceklerden birisidir. Küçük böcekler ile beslenerek, insanları diğer böceklerden korumakta olan yusufçuklar, ölümcül durumlar haricinde insanları ısırmazlar. Isırdıklarında da, zehirli olmadıklarından dolayı, insanlara zarar veremezler. Bunu bilmekte olan insanlar ise; yusufçukları, bulundukları ortamdan uzaklaştırmaz ve diğer böceklerden bu şekilde korunurlar.

Böcekler Olmasaydı Ne Olurdu?

Cumartesi, Ağustos 30, 2014
Dünyamızdaki ekosistem, mükemmel bir uyum halinde ilerlemektedir. Bu sisteme göre, canlılar birbirleri ile beslenmekte ve ürettikleri, tükettikleri maddeler ile dünya üzerindeki dengeyi korumaktadırlar.
Hayvanlar âlemine ait, 5 şubeden birisinde yer almakta olan böcekler, eklem bacaklılar şubesinin bir alt sınıfıdır. 6 bacakları ve kabuklarındaki kitin maddesi ile bilinmektedir. Pek çok insanın, çirkin ve ürkütücü bir görüntüye sahip olduklarını düşündükleri bu sınıf, insanların hayatlarına devam etmeleri için bir gerekliliktir.
Böcekler Olmasaydı Ne Olurdu?

Böcekler Neden Hayatın Devamlılığını Sağlamaktadır?
Einstein’ın “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz” sözünden de anlaşılacağı gibi; böcekler, bitkilerin tozlaşması ve dolaylı olarak insanların var olması için çok önemli bir unsurdur. Böcekler olmasaydı, bitkiler arasındaki tozlaşma ve üreme oranı, büyük ölçüde azalır ve dünyadaki bitki popülasyonu ciddi derecede azalırdı. Bitkilerin azalması ise; insanların ve hayvanların, yeterli besin bulamamaları neden olacaktır. Bu neden ile böceklerin hayatımızdaki önemini idrak ederek, ekolojik dengenin bozulmaması yönünde adımlar atmak gereklidir.
Böcekler İle Tedavi
Böcekler, çeşitli hastalıkların tedavisi için de kullanılmakta olan canlılardır. Bu tedavi sırasında önemli olan; işin uzmanlarına danışarak tedavinin uygulanmasıdır. Pek çok hastalık için çözüm olan böceklerin ticaretinin yapılmasında da şifalı özelliklerinin etkisi büyüktür. Örneğin; genellikle insanlar tarafından sevilmemekte olan hamam böcekleri ezilerek, özü çıkarılmakta ve içeriğinde bu öz bulunmakta olan kozmetik ürünleri üretilmektedir. Üstelik bu kozmetik ürünleri, alanındaki ürünler arasından en hızlı sonuç verenler ve en çok memnun kalınanlar arasında yer almaktadır. 

Böcekler Hakkında İlginç Bilgiler

Cumartesi, Ağustos 30, 2014
Eklem bacaklılar şubesinde yer almakta olan böcekler, pek çok kişi tarafından sevilmeyen canlılardır. Sevilmemelerinin nedeni olarak, ürkütücü görünüşleri haricinde insanların böcekler hakkında fazla bir şey bilmemelerini de ekleyebiliriz. Böcekleri biraz daha yakından ve farklı özellikleri ile tanıdığınızda, onlara karşı olan ön yargılı tavırlarınız da değişebilir.

Dünya üzerinde bulunan böcek türü sayısı bir milyon civarındadır. Bu kadar çok türü olan böceklerin her birinin kendine özgü ilginç özellikleri bulunmaktadır. İki sineğin çiftleşmesi sonucu 2 ay içinde ürettikleri yumurtaların tamamı sinek olursa, dünya üzerinde sineklerden oluşan 4 cm kalınlığında bir katman meydana gelirdi.

Böcekler Hakkında İlginç Bilgiler

Yaşayan en ağır böcek türünü eski park görevlisi Amerika kıtasında bulmuştur.  Bu böcek türü büyük bir havucu 20 saniye içerisinde tamamen yiyerek bitirebilir. Ağırlığı 100 gram olan bu böcek türünün en çok Yeni Zelanda'nın adalarında görüldüğü söylenmektedir.

Hepimiz hayatımız boyunca sıklıkla örümcekler ile karşılaşırız. Fakat çoğunuz bu küçük böcek türü hakkında bilgiye sahip değilsinizdir. Örümcek türü hakkındaki en ilginç bilgi; çiftleştikten sonra dişi örümceğin erkek örümceği öldürdüğü gerçeğidir.

Yüz Yıl Yaşayabilen Böcekler

İnsandan uzun yaşayan hayvan türleri bulunmaktadır fakat çoğunuz bir böceğin insandan uzun yaşayabildiğini bilmemektesinizdir. Bu özelliğe sahip tek böcek türü kraliçe termittir. Bu böcek türü 100 yıl civarında yaşayabilmektedir.

Deniz altında yaşayan ve deniz böcekleri familyasına giren türler, denizin üzerinde yürüme yeteneğine sahiptirler.

Sportmen Hamam Böcekleri

Hamam böcekleri görüntüsü itici böcekler arasında yer almaktadır. Bu çirkin böcekleri yakalamak istediğinizde ne kadar hızlı kaçtığını bilmeyeniniz yoktur. Hamam böcekleri bir gece içerisinde ortalama olarak 4 ile 5 kilometre arasında yol gidebilmektedirler. Dünyanın en hızlı koşan hayvanı çita olarak bilinmektedir. En hızlı uçan böceği ise bir sinek türüdür ve 145 km/sa  hızla uçabilmektedir.

Küf böceği

Perşembe, Ağustos 28, 2014
Küf böceğine dünyanın hemen her yerinde rastlanır. Küf böceği, kabuksuz böcekler sınıfından, daha çok sıcak ve nemli ortamlardan hoşlanan bir böcektir. Daha çok bitki öz suları ile beslenirler ve sera bitkileri ve evlerdeki süs bitkilerine musallat olurlar. Çeşitli bitki hastalıklarının taşınmasında da etkili olurlar. Örneğin Asya'da mango küf böceği, mango için önemli bir tehdit oluşturmaktadır.

Küf böceği

Küf böcekleri, yumuşak vücutludur, kanatları yoktur ve boyları en çok 4 mm kadardır. Çoğunlukla pembe ve beyaz renklidir. Salgıladıkları mumsu tabaka yüzünden küf böceklerinden kurtulmak kolay değildir. Genelde bitkilerin yapraklarına yerleşirler. Yaprak saplarına ve gövdeye yerleştikleri de olur.

Küf böceklerinin dişileri kendilerini bitkiye yapıştırırlar ve bir taraftan bitkinin öz suyunu çekerken diğer taraftan da korunmak için toz halinde mumsu bir tabaka oluştururlar. Erkekleri fazla uzun ömürlü değildir ve yaşam amaçları sadece dişileri döllemektir.

Bazı dişi küf böceği türleri, sayıları 50-100 arasında değişen yumurtalarını bu mumsu tabakanın içinde korurlar. Bazı türlerde ise yavrular doğrudan dişiden doğar.

Küf böceklerinin en zararlıları narenciye ile beslenenlerdir. Bazı türleri şeker kamışı, üzüm, ananas, eğrelti otlarına zarar verirken, bazı türleri de kaktüsler, orkide, gardenya gibi ev bitkilerine zarar verirler.

Eğer küf böceğinden etkilenen bu ev bitkileri, soğukta camın dışına konulursa, küf böceği yapraktan uzaklaşacaktır. Bu durumda da bir bezle silerek böcekler bitkinin üzerinden atılabilir. Eğer bitki yaprakları kontrolsüz bırakılırsa bitkilere çok zarar verebilirler.

Eve kelebek neden gelir?

Çarşamba, Ağustos 27, 2014
Evde karşınıza çıkan kelebeklerin tek nedeni erzak dolabındaki kuru bakliyattır. Aslında burada çok ilginç bir yolculuk var. Dişi kelebekler Haziran ayı ortalarında yumurtalarını tarlalarda bulunan buğday başaklarının ve mısır koçanlarının üzerine bırakır. Yumurtadan çıkan tırtıllar, henüz olgunlaşmamış buğday ve mısır tanelerinin içine girerler ve tahılı içten içe yemeye başlarlar. Tahıllar hasat edilince, bu şekilde gelişen tırtıllar, ikinci döllerini verirler ve bunlar bu defa ambarda bekleyen buğday ve mısır tanelerine yerleşirler. Bu şekilde güve dünyanın hemen her yerinde bulunur.

Eve kelebek neden gelir?

Kuru bakliyat ile birlikte evlere giren bu güveler, sıcak ve nemli bir ortam bulduklarında yumurtadan kurtçuk şeklinde çıkarlar. Sürekli beslenme ihtiyacı taşırlar. Sonunda da kelebek şekline dönüşürler ve bu defa üreme görevini üstlenirler. Hızla çoğalan bu küçük kelebeklerin kanatları tüylüdür ve renkleri genellikle kahverengi mat tonlarında olur. Bunlar da gece olunca ortaya çıkarlar ve türlerine göre tüm gıda maddelerine zarar verirler. Ayrıca yünlü ve pamuklu kıyafetleri parçalayarak kullanılmayacak hale getirirler.

Genelikle sıcak havalarda ortaya çıkan güve kelebekleri özellikle erzak dolabındaki buğday, irmik, un, kuru fasulye ve diğer bakliyatın içinde oluşurlar ve hızla çoğalarak gıdaları kullanılmayacak hale getirirler.Tahılların durduğu erzak dolapları açıldığında uçuşmaya başlayan bu kelebeklerden kurtulmak için ilaçlama hizmeti almak gerekir.

Kelebeklerin bu oluşumunu önlemenin bir diğer yolu, kuru bakliyatı hava almayacak şekilde cam kavanozlarda saklamaktır.

Sinekten kurtulma yolları

Salı, Ağustos 26, 2014
Bilimsel olarak baktığınızda sinekler, eklembacaklılar grubuna giren, iki kanatlılar ya da çift kanatlılar ismi verilen böcek takımına girerler. İki kanatlılar takımı denilince ilk akla gelen sinekler, sivrisinek, karasinek ve tatarcıklar olur. Yaşayan sinek canlılarına bakılırsa 180'e yakın familya ve toplam 120 bin sinek türü varmış. Ülkemizde ise 60 civarında sinek familyası ve 1200'e yakın sinek türü bulunuyormuş.

Sinekten kurtulma yolları

Genelde sinekler sıvı maddeleri emerek besleniyor. Uçarken hızları saatte 10 kilometreye ulaşan türleri var.

Sinekler sıkıntı olmuştur hep günlük yaşamda. Hem görüntüleri ile pek hoşa karşılanmazlar hem de sesleri ile rahatsızlık verirler. Bu arada bazı sinek türleri ısırır, can yakar ve kaşındırır, bazı sinek türleri ise mikrop taşır ve hastalık yayarlar. Öyle ya da böyle can sıkıcıdırlar işte. Büz yüzden de sineklerden kurtulmanın yolları aranır.

Sineklerin bir kısmı uçarken bir süre tek yöne doğru giderler. Bu nedenle yakalayıp öldürmek bir çözüm yolu olabilir. Ancak unutmamalı ki sineklerin dört bin lensten oluşan gözleri ve tamamen olmasa bile kendi çevresinde dönen kafaları var. Yakalamak kolay değil yani.

Sineklerin ortalama 38 derecenin üzerinde veya 9 derecenin altında bir ısıda yaşamaları mümkün değil. Oda sıcaklığı bu şekilde ayarlanırsa sineklerden kurtulmak elbette mümkün ama bu koşulda insanların yaşaması da kolay değil. O zaman belki ilaçlama yapmak en doğru çözüm olabilir.

Odadan sinekleri kovmanın bir yolu da gece camları açmak ve bütün ışıkları kapatmaktır. Sinekler ışığa doğru uçtuklarından dışarısının ışığı sinekleri çekecektir.

Sinekten kurtulmanın bir başka güzel yolu da cam kenarına koyacağınız bir saksı fesleğen olabilir. Çünkü fesleğene sinekler gelmezler. Üstelik bu doğal yolla mis gibi fesleğen kokusu da alırsınız.

Son bir öneri de şu olabilir: Yaprağına sinek konduğunda hemen kapanan ve sineği sindirmeye başlayan bir bitki türü var. Evde yetiştirilirse işe yarayabilir.

Böcek Korkusu Nasıl Yenilir?

Pazartesi, Ağustos 25, 2014
Birçok insan böcek kelimesini duyduğunda dahi rahatsız olmaktadır. Durum böyle iken; her yerde bulunma ihtimalleri olan böcekler ile karşılaşmamak için hayatlarında büyük kısıtlamalara girmeleri gerekmektedir. Böcek korkusunu yenebilmek için; temelinde neyin yattığını bilmek ve korkularınızın üzerine gitmek büyük önem arz etmektedir.

Bilinmeyenden Korkmak

Yüzyıllardan beri süregelen bir şeydir bilinmeyenden korkmak. Böcek korkusunun da temelinde genellikle bu yatmaktadır. Uzmanlar böcek korkusunu yenmek için böcekler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmanızı önermektedirler. Bunun için böcekler ile ilgili çeşitli yazılar okumanın yanı sıra belgeseller izleyerek, böceklerin hayatlarına daha yakından tanık olmanız mümkündür.

Böcek Korkusu Nasıl Yenilir?

Yavaş Yavaş Alışmaya Çalışın

Bir anda böceklere alışmanızı ve onlar yokmuş gibi hayatınızı sürdürmenizi kimse sizden bekleyemez; ancak küçük adımlar ile ilerlemeniz mümkündür. Öncelikle kendinizi telkin edin. Böceklerin, küçük ve zararsız hayvanlar olduğunu sık sık tekrar edin. Bu demek değil ki, önleminizi almayın; ancak günlük hayatta karşı karşıya kaldığınızda soğukkanlı olmaya çalışın. Mümkün ise; grup halinde yapılan doğa yürüyüşlerine katılın. Burada hem doğa ile iç içe zaman geçirirken hem de böceklere alışmanız ve onları doğanın bir parçası olarak görmeye alışacaksınızdır.

Böcek Fobinizi Yenmenizin Kesin Yöntemi EFT

Uzun süreli araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır ki; insanlar geçmişlerinde yaşamış oldukları travmaların tamamından kurtulabilirler ise; korkularından da kurtulmaktalar. Bu yöntemde hormonlarınızı etkilemekte olan çakra noktalarınıza yapılan dokunuşlar pek çok sorundan kurtulabileceğiniz belirtilmektedir. Yöntem NLP, akupunktur ve reiki yöntemlerinin ana mantıklarının birleşmesi ile ortaya çıkmıştır. Alanında uzman bir isim ile yapacağınız 1 seans ETF çalışması sonrasında, böcek korkunuzu geçmişte bırakarak, böcekleri küçük ve sevimli hayvanlar olarak görmeniz hiç de imkânsız değil.

Bitkisel Bit Tedavisi

Pazar, Ağustos 24, 2014
Bit
Bitler genellikle okullarda ve tatil dönüşünde annelerin kabusu olarak gün yüzüne çıkar. Birçok çocuk farkında olmadan bite bulaşmış durumda kafasını kaşır vaziyette annesinin dikkatini çeker.  Bitlenmemek için uygulanacak çok basit yöntemlerden biri de düzenli olarak lavanta kolonyasının saçlara sürülmesidir. Lavanta kolonyası bitleri uzaklaştıracak etkili bir kokudur. Ama bitlerin ayıklanması ve bitlerden kurtulmak tam bir kabustur. Saçları kökünden kazıtmadan rahatlıkla bitkisel bit tedavisi yöntemleriyle bu bit kabusundan kurtulmak mümkündür.


Bitkisel bit tedavisi için yapmanız gereken aktardan işinize yarayacak yağ esansları almanız olacaktır. Birçok yağ esansının biti öldürücü gücü vardır bunlardan bir kaçını sayacak olursak biberiye yağı, yabani kekik altışar damla olmak iki fincan suyla karıştırın kenarda beklesin saçınıza şampuanlayın.

Şampuanın köpüğünü akıttıktan sonra karışımı saçlarınıza durulama yöntemiyle yedirin. Bir başka bitkisel bit tedavisi yağları ise çay ağacı, kekik ve limon yağı esansları karıştırarak 500 ml sıcak suyun içine 10 adet damlatın. Daha sonra güzelce saçlarınızı şampuanlayın ve durulayın en son durulamada bu karışımı saçlarınıza yedirin ve bitlerden tamamen kurtulanadek bu uygulamayı devam ettirin. Bir başka bitkisel çözüm diyebileceğimiz bit savar yöntem ise saçlarınızı boyamak olacaktır ki çok etkili bir yöntemdir. Bitlerin öldüğünü kendi gözlerinizle göreceksiniz. Bitleri yok etmek zahmetli bir uğraştır, bu yüzden biraz sabredip tedavilere devam etmeniz gerekir.

Böcek Alerjisi Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Pazar, Ağustos 24, 2014
6 bacaklı hayvanlar olan böcekler, bazı insanlarda alerjisi oluşumuna neden olmaktadır. Alerji oluşum nedeni; tıpkı gıda alerjilerinde olduğu gibi, kişinin bazı enzimlere karşı toleransının olmamasıdır. Böcek alerjisi kimi zaman önemsenmeyecek belirtiler ile kendini göstermekteyken, kimi zaman da ölümcül sonuçlara dahi neden olabilmektedir. Bu neden ile böcek alerjileri ile ilgili bilgi sahibi olmak önemlidir.

Böcek Alerjisi Nedir?

Böcek Alerjisi Belirtileri Nelerdir?

Böceğin ısırmasının gerçekleşmesinin akabinde, vücutta oluşmakta olan kızarıklık, kaşıntı ve ishal en çok gözüken belirtilerdir. Öte yandan genellikle arı sokmasının sonucu olarak, dil ya da küçük dilde şişme gözükebilmektedir. Ölümcül sonuçlar doğurabilecek bu alerjiye sahip olan kişiler, hiç zaman kaybetmeden, en yakın sağlık kuruluşuna gitmelilerdir. Bunun yanı sıra, arı alerjiniz olduğunu öğrenmeniz ile beraber, bir alerji polikliniğine gider iseniz; karşılaşabileceğiniz arı ya da böcek sokması durumunda kendinizin uygulayabileceği enjektörler edinmeniz mümkün olacaktır. Bu enjektörler, bir sağlık kurumuna başvurana kadar zaman kazanmanızı sağlayacaktır.

Böcek Alerjisi Nasıl Tedavi Edilir?

Böcek alerjisi kişilerde farklı olarak ortaya çıkabilmektedir. Böcek ısırması sonrasında, şişlik, kızarıklık gibi problemler ile karşılaşmakta iseniz; sabunlu su ya da ozon yağı sürümü gibi doğal yöntemler ile çözüm bulmanız mümkündür; ancak daha ciddi belirtiler ile karşılaşmanız da mümkündür. Solunum yollarında oluşmakta olan şişmelerde, sağlık kurumlarında serum karışımı ya da deri altından anti histaminik uygulaması ile vücuttaki antikor üretimi durdurarak, şişliğin inmesi sağlanmaktadır.

Banyo böceği

Cumartesi, Ağustos 23, 2014
Hamam böcekleri hep bilinir. Omurgasız canlılar grubundan olan bu küçük canlılar çok pis görünürler. Birçok iklim şartlarına dayanıklı olduklarından hamam böcekleri, dünyanın birçok yerinde yaşar. Sadece iki bin metreden daha yüksek yerlerde ve kutup bölgelerinde yaşayamazlar. Yaklaşık beş bin türü varmış.

Bazı hamam böceği türleri bir şey yemeden bir ay kadar yaşıyormuş. Su altında yarım saat kalabiliyormuş. Radyasyona insanlarda on beş kata kadar daha dayanıklı olabiliyormuş. Kafası olmadan iki hafta yaşayabilirmiş çünkü beyinleri ayaklarındaymış. Başsız kalınca beslenemeyeceği için en fazla iki hafta yaşarmış.Bazı organları kopsa bile bir süre daha yaşamaya devam edebiliyormuş.

Bugün banyo böcekleri denilince başta bu hamam böcekleri kastediliyor. Bunun dışında banyoda karşımıza çıkan gümüş böceği, tespih böceği, kalorifer böceği ve karafatma gibi bütün böceklere topluca banyo böceği deniyor.

Banyo böceği

Banyo böceklerinin ortak özellikleri, nemli ve karanlık yerleri sevmeleri, gündüz dolaşmamaları, gece beslenmeleri, su giderleri, kalorifer boruları, dolap arkaları, fayans aralıkları gibi yerlerde yuvalanmalarıdır. Çok hızlı şekilde ve çok sayıda ürerler. Tehlikeyi hissettikleri anda hızlı hareket ederler ve saklanırlar. Kanatları olmadığından uçmazlar.

Banyo böcekleri insanları ısırmazlar. Bu nedenle de doğrudan zararları yoktur. Ancak beslenmek için dolaşırken gıdalar üzerine salya ve dışkı bıraktıkları için çeşitli hastalıklara yol açabilirler. Güçlü ayak yapısına sahip olan banyo böcekleri, çok çabuk hareket eder. Bir gecede on katlı bir binayı bile dolaşabilirlermiş.

Banyo böcekleri dayanıklı bir yapıya sahiptir. Basit yöntemlerle mücadele etmek yetersiz kalır. Banyo böceklerinden kurtulmak için bilinçli ilaçlama yapılmalıdır.

Akrep uçar mı?

Cuma, Ağustos 22, 2014
Akrepler, vücutları sert bir tabaka ile örtülü olan ve eklembacaklılar grubundan bir canlıdır. Kanatları olmadığından uçamazlar da.

Ancak akrep sineği denen bir canlı türü var. Akrep sinekleri durgun akan akarsularının gölgeli kuytu köşelerinde veya ormandaki bataklık bölgelerde yaşarlar. Bazen bahçelerde görüldüğü de olur. İlk bakışta sivrisineğe çok benzerler. Sivrisinekler gibi iki kanat yerine, dört kanatları vardır. Bu kanatlar zar gibi ince ve uzundur. Kafaları daha sivrisineklerden büyüktür ve duyargaları oldukça uzundur. Ayrıca uzun bacaklara sahiptir. Ölü böcekleri yiyerek ve çürüyen böğürtlen türünden meyvelerin sularını içerek beslenirler. Akrep sineği zararlı bir böcek değildir.

Akrep uçar mı?

Erkek akrep sineğinin karnının arkasında, uca doğru bir çift kıskacı vardır. Aynı akrepler gibi bu kıskaçlarını, sırtının üzerine kıvırırlar. Ancak bu kıskaçlarda iğne yoktur. Sadece kendisinden ufak böceklere zarar verebilir. Aslında bu kuyruk yapıları akrebi andırdığı için akrep sineği adını almışlardır.

Dişi akrep sinekleri, yumurtalarını toprağa bırakırlar ve gelişmekte olan ve tırtıla benzeyen larvalar küçük böceklerle beslenmek için toprağın üstüne çıkarlar. Yetişkin birer akrep sineği olduklarında yüzeye çıkarlar.

Erkek akrep sinekleri bu kuyruklarını dişisine kur yaparken de kullanırlar. Yine de bu kur yapma hayatlarına mal olabilir çünkü dişi tarafından kolayca öldürülebilirler.

Akrep sineklerinin fazla türü yoktur. En fazla Kuzey Amerika ormanlarında rastlanır. Burada kırka yakın türü yaşar. Ayrıca İngiltere’de yaşayan üç türü var. Ülkemizde de 15 mm boylarında ve yeşil renkte bir akrep sineği türü bulunmaktadır.

Yabancı kaynaklarda garip görünümlü bir böcek olarak geçer akrep sineği.

Bitkilere Zarar Veren Böcekler

Perşembe, Ağustos 21, 2014
Gerek evleriniz ve bahçelerimizde hoş bir görünüm oluşturması gerek ise besinlerimizin elde edilmesi için bitki yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprağa ilk ekildiği andan, büyümesine ve istediniz hale gelmesine kadar geçen sürede üzerinde büyük emeğiniz bulunan bitkilerinizi kimi zaman böcekler yemektedir. Emeklerinizin boşa gitmemesi için, böcekleri bitkilerinizden uzak tutabileceğiniz yöntemler bulunmaktadır; ancak öncelikle bitkilerinize böcekler tarafından zarar verildiğini anlamanız gerekmektedir.

Bitkilere Zarar Veren Böcekler

Bitkilerin Böceklerden Zarar Gördüğü Nasıl Anlaşılır?

Bitkilerinizin yapraklarında renk değişiklikleri görünür. Sarı, mor ya da beyaz renkte oluşan bu değişikliklerin nedeni, böceklerin bitkilerinizin yapraklarındaki enzimlere etki etmesidir.

Yapraklarda oluşan küçük boşluklar da bitkileriniz böcekler tarafından yenilmekte olduğunun bir göstergesidir. Kimi zaman yaprağın ortalarında kimi zaman ise de uç noktalarında bulunmaktadır.

Daha etkili olan böcekler ise; bitkinin çeşitli organlarının kurumasına neden olmaktadır. Kambiyum hücrelerine etki eden bu böcekler kimi zaman direk kök ya da gövdenin kurumasını sağlayarak, bitkinizin tamamen ölmesini sağlar. Kimi zaman ise; yapraklarının kurumasını sağlar ve bitkiniz böceklerden kurtulabilirse bir süre sonra tekrar yeni yapraklar çıkmaya başlar.

Bitkilere Zarar Veren Böceklerden Kurtulmak İçin Doğal Yöntemler

Bitkilerinizin böcekler tarafından zarar görmemesi için birçok kimyasal ilaç olsa da en güzeli bitkilerinizin ve sizin kimyasal maddeleri solumanıza izin vermemektir. Kimyasal maddelerden uzak durarak, zararlı böceklerden kurtulmak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır.

Uğur böcekleri, birçok insan tarafından bilinmeyen bir yöntem olsa da, bitkilerinizin zararlı böceklerden korunması için oldukça etkili bir yöntemdir. Böcek ticareti ile uğraşmakta olan kişilerden alacağınız uğur böceklerini bahçenize dökerseniz, bitkilerinizi birçok zararlı böcekten koruyacaklardır.

Acı kırmızıbiber, zararlı böcekleri uzaklaştırmak için kullanılmakta olan yöntemlerden bir başkasıdır. Bu yöntem ile yapmanız gereken oldukça acı bir pul biberin 1 yemek kaşığını, 1 litre suyun içerisine koyarak suyu kaynatmak ve bu suyu, böceklerin olduğu yere götürerek 1 gün orada kalmasını sağlamaktır. İşlemi yaparken bir maske takmayı unutmayınız. Aksi takdirde, biberin kokusu sizin de genzinizi yakacaktır.

Doğal yöntemlerle bağırsak kurtlarıyla mücadele

Perşembe, Ağustos 21, 2014
Yaz aylarında çocuklar bağırsak kurdu hastalıklarına daha sık durumlarda yakalanırlar. Buna neden çocukların daha fazla süre dışarıda olması, toprak ve kumla oynaması, yıkanmamış meyvelerin yenmesi ve benzeri durumlardır.

Kurtları tespit etmek çok da kolay bir iş değildir. Belirli aralıklarla 3 kez dışkı analizi yaptırılmalıdır. Ayrıca genel kan analizi de verilmelidir. Kanda eozinofil hücrelerin artması çocukta kurtların olmasına işaret edebilir. Fakat hatta bu analizler bile % 100 net sonuç vermeyebilir.

Doğal yöntemlerle bağırsak kurtlarıyla mücadele

Kurtlarla mücadelede kullanılan birçok ilaç organizmayı toksik açıdan etkiler. Dolayısıyla kurtlarıyla mücadelede öncelikle halk hekimliği yöntemlerine yönelmek (tabii ki, doktorla danıştıktan sonra) bu tür araçlar yardım etmediğinde ise ilaçlara başvurmak bir seçim olabilir.

Halk tıbbı yöntemleri kurtlarla mücadelede çok etkilidir. Geleneksel ilaç sanayisi bu yöntemlerin birçoğunu solucanlar aleyhine olan ilaçların üretimi sırasında geniş olarak kullanıyor.

Doğal yöntemlerle bağırsak kurtlarıyla mücadele 

1. Kabak çekirdekleri kurtlarla mücadelede ve önleyici amacıyla yaygın olarak kullanılan bir malzemedir. Her gün çocuğa 1 avuç temizlenmiş (çekirdeğinden ayıklanmalı ama üzerinde yeşil zarı kalmalıdır) kabak çekirdekleri vermek gerekir. Çekirdekler çok lezzetli ve faydalıdır. Böyle lezzetli tedaviye istenilen süre boyunca devam edilebilir.

2. Pelin otu diğer etkili bir araçtır. 1 çorba kaşığı otun üzerine 1 litre kaynar su ekleyin, 30 dakika boyunca demleyin ve süzün. hazırlanan çay gün içinde 3 kez 2 çorba kaşığı yemekten 20 dakika önce alınır. Tedavi 5 gün boyunca devam ediyor. Sonraki 2 hafta boyunca çocuğa haftada 2 kez olmak üzere bu çayı vermek gerekir. Bu otun çok acı tadı vardır ve bu nedenle çocuklar onu pek sevmeyebilir. Kurt kovucu etkisine ek olarak pelin otu iştah açıcıdır.

3. Yeşil ceviz de kurtları kovucu etkiye sahiptir. 3 çorba kaşığı ince doğranmış cevizin üzerine 1 bardak kaynar su ekleyin, 1 saat boyunca demleyin ve süzün. Çocuğa günde 3 kez 1 çorba kaşığı çayı verin. Tedavi süresi 2 haftadır.

4. Anason tohumlarını yemeklere, salatalara eklemek, demleme şeklinde almak (1 çorba kaşığı + 1 bardak kaynar su) mümkündür.

5. Soğan ve sarımsak çok etkili kurtları uzaklaştırıcı besinlerdir. Sarımsağı çiğ durumda salatalara ve gıdalara ilave etmek de mümkündür. Günde 1 kez olmak üzere 1/2 diş sarımsağı çok küçük doğrayın, 1 çay kaşığı balla karıştırın ve çocuğa verin. Tedavi süresi 2 haftadır.

Unutmayın doğal olan tüm bitkiler de düzenli kullanıldığında ilaç etkisi yapabilir. Bundan dolayı bu tür ürünleri nasılsa doğal diye sınırsız tüketmek yapılan en büyük yanlışlardan biridir. Her zaman önerilen tedavi sürelerine uyulmalıdır.

Ev Yapımı Temizlik Malzemeleri

Çarşamba, Ağustos 20, 2014
Hepimiz evimizi temizlerken çeşitli temizlik malzemeleri kullanırız. Zemin için ayrı, mutfak için ayrı, banyo için ayrı. Halbuki evde kendimizin yapabileceği temizlik malzemeleri de var. Üstelik çok daha ekonomik. Satın aldığımız temizlik malzemelerinin çoğu kimyasal. Bulaşık ve çamaşır deterjanı gibi ürünler de eşyalarımızın üstünde kalıntı bırakabiliyor. Bu da sağlığımız açısından oldukça zararlı. Bunun yerine neden  hem daha ekonomik hem de daha sağlıklı olan ürünlerle evimizi temizlemeyelim ki?

Ev Yapımı Temizlik Malzemeleri

Ev yapımı temizlik malzemelerinin ana maddesi genellikle beyaz sirke yani elma sirkesi. Sirkeyle bütün evinizi temizleyebilirsiniz. Hiçbir yan etkisi ya da zararı yok. İşte evde yapılan temizlik malzemelerinin tarifleri..

Ev Yapımı Temizlik Malzemeleri

1 bardak karbonat ve 2 kaşık boraksı karıştırın, serpme bir kavanoza koyun. Bununla banyodaki her şeyi temizleyebilirsiniz. Karışımı uyguladıktan sonra su ile durulayın ve yumuşak bezle de kurulayın. Boraksı bulamam derseniz ikinci bir seçenek daha. Eşit miktarda su ile sirkeyi karıştırıp bezi bu karışımla ıslatın, bezin üstüne tuz ya da karbonat döküp istediğiniz yeri temizleyin. İşte hepsi bu kadar. Fakat boraks zor çözünen bir madde olduğundan 22 katı suda ya da ağırlığının yarısı kadar kaynar suda çözmeniz gerekir.

Yanmış çaydanlık ne kadar kötü olur hepimiz biliriz. Çaydanlığın dibindeki lekeyi çıkarmak ise oldukça zordur. Bunun için de bir tarifimiz var merak etmeyin. 1 çay kaşığı karbonat, 1 çay kaşığı tuz, yarım bardak sirke ve biraz suyu karıştırın. Bunu çaydanlığın içine koyun ve kaynatın. Lekenin daha kolay temizlendiğini göreceksiniz.

Tıkanan giderler için; yarım bardak karbonat ve yarım bardak sirkeyi karıştırın. Karışımı gidere döküp 15 dakika bekleyin. Bir çaydanlık sıcak suyu gidere döktüğünüzde gider de açılmış olacaktır.

Camları silmek için camsil kullanırız. Fakat camsiller de kimyasaldır ve leke bırakabilir. Bunun yerine evde kendi camsilinizi yapabilirsiniz. 2 ml bitkisel kaynaklı sıvı sabunu ya da yeterince arap sabununu, büyükçe bir fincan sirkeyi ve yarım litre (500 ml) sıcak suyu karıştırın ve püskürtme şişesine koyun. Camlarınıza sıkın ve 0 pamuklu bez kullanarak silin. Nasıl pırıl pırıl oldu değil mi?

İnsan Piresinden Kurtulma Yolları

Salı, Ağustos 19, 2014
Binlerce çeşidi olan Pire yani Latince adı ile Pulex sınıfında yer almakta olan insan piresi Pulex irritans adı ile bilinmektedir. Diğer pireler farklı yaşam alanlarında da yaşayabilmekte iken; insan piresi insan vücudunun sıcaklığına göre uyum sağlamış ve yaşamını; ancak burada sürdürebilmektedir. Öte yandan yatak, yorgan ya da evin herhangi bir tarafında yumurtalarının bulunması mümkündür. Farklı alanlara yumurtalarını bırakan pireler, yumurtadan çıktıkları andan itibaren, yeniden insan vücuduna döneceklerdir.

İnsan Piresinden Kurtulma Yolları

Pireden Nasıl Kurtulursunuz?

Pirenin birçok çeşidi olduğundan ötürü, tek bir ilaç ile çözüm bulmak çok da kolay olmayacaktır. Bunun için imkânınız var ise; profesyonel bir şirket ile anlaşarak detaylı bir ilaçlama yaptırabilirsiniz. Bu mümkün değil ise de, öncelikle pirenin gelmekte olduğu kaynağı tespit etmek için uğraşın. Eğer pirenin kaynağını bulabilirseniz; ne piresi olduğunu bulmanız da kolaylaşacaktır. Bu durumda evinizde bulunmakta olan pire türüne ait ilacı kullanarak pirelerin yok olmasını sağlayabilirsiniz. Öte yandan; pirenin kaynağını bulamadıysanız, size çok fazla kişinin bilmediği bir yöntem önermekteyiz. Tarım ilaçları satan bir dükkâna giderek, elma ağacı için ilaç alın. Elma ağacının böceklenmesini önleyen tarım ilaçları birçok pire türünün tamamen yok olmasını sağlayan, oldukça etkili bir çözüm olacaktır. Dikkat etmeniz gereken ise; ilaçlamayı yaptıktan sonra bir süre evde bulunmamaktır.

İlaç Kullanmadan İnsan Piresinden Nasıl Kurtulursunuz?

Kokulara ve gaz halindeki ilaçlara karşı alerjiniz olduğundan dolayı evinizi ilaç ilaçlatamıyorsanız, sizin için de insan pirelerinden kurtulmanın bir çözüm yolu bulunmaktadır. Evinizin odalarında tek tek uygulayacağınız bu yöntemde, elinizi cerrah eldivenlerinden giyin ve üstünüzdekileri tamamen çıkararak, odanın ortasında durun ve ışığı yakın. İnsan pireleri, insan çıplak olan insan vücuduna atlayacaklardır. 1-2 dakika içerisinde vücudunuza atlayacak olan insan piresini gözlemleyin ve gördüğünüz anda yakalayın. Öldürülmesi oldukça zor olan pirelerin, öldüğünden emin olmak için, klozete atarak sifonu çekin.

Arıları nasıl uzaklaştırırız?

Salı, Ağustos 19, 2014
Arı, zar kanatlılar grubundan bir böcek türüdür. Arıların gözleri çok ilginçtir. Beş gözleri vardır. Bunlardan ikisi petek şeklinde ve bileşiktir. Diğer üç göz ise basit gözdür. Birleşik göz ana arıda üç bin basit gözün birleşmesinden meydana gelmiştir. İşçi arıda bu sayı dört bin, erkek arıda ise sekiz bindir.

Arıları nasıl uzaklaştırırız?

İşçi arılar ve ana arının karın bölgesinin sonunda iğne bulunur. Bu bir savunma organıdır ve bir zehir kesesine bağlıdır. İşçi arılarda bu iğne geriye çentiklidir. Yani birini soktuklarında iğneyi geri çekemezler. Aslında arılar kendilerini tehlikede görmedikleri sürece insanları sokmaz. Soktuğunda ise iğnesi bağırsaklara bağlı olduğundan iç organları dağılır ve ölür. Bu iğne arının böceklere karşı bir savunma sistemidir ve böcek sert kabuklu ise geri çekebilir. Ama insan ve hayvan eti yumuşak olduğundan geri çekemez.

Yaban arıları, en tehlikeli arı türüdür. Bunlara eşek arısı da denir. İnsanlara çok zarar verirler. Hem çiftçilerin hem arı yetiştiricilerinin başına dert olurlar. Aslında yaban arıları da bal arıları da ekinlerin çiçeklerinin öz suyunu emerler ve bu şekilde çiçeğin kurumasına ve hasatın düşmesine sebep olurlar. Bunun yanında yaban arılarının bir başka zararı, bal arılarını öldürmeleri ve yemeleridir. Bu da arı yetiştiricileri için tehlikedir.

Arıları uzaklaştırmanın en etkin yolu ilaçlamadır. Ancak yaban arısı kullanılan ilaçlar insan sağlığına zararlıdır. İlaçlı havayı solumak, ilaçlı alanlara elle dokunmak zararlıdır. Sebze ve meyvelere ilaç bulaşmışsa mutlaka bol su ile yıkanmalıdır.

Kıyafetlerinizin istenmeyen misafirleri güveler

Pazartesi, Ağustos 18, 2014
Genellikle kelebeklere benzetilmekte olan güveler, besinlere ve giyeceklere zarar vermektedir. Kelebeğe benzetilmesinin en büyük nedeni, boylarının ve kanat yapılarının aynı olmasıdır. Güvenin kanatlarının üzerinde bulunan pullar ayırt edici bir özellik olarak kabul edilebilmektedir. Kelebeklerin kanatlarında tüy bulunmaz ve rengârenktir. Güvelerin ise; kanatları üzerinde oldukça fazla sayıda tüyler yer almaktadır ve renkleri soluktur.


Güvelerin kanat renkleri genellikle gri, kırmızı veya kahverengi olabilmektedir. Yapısı bakımından oldukça ufak bir hayvan olan güvelerin boyları ortalama 1 cm civarıdır. Sahip oldukları bu ufak yapıları nedeniyle fark edilebilmeleri biraz zaman alabilmektedir. Bu fark edilebilmeleri için geçen sürede üreyerek sayılarını arttırmaktadırlar. Genel itibari ile hayvan tüyünden yapılan giyecekleri mesken tutmakta olan güveler, tineidae ailesinin zararlı olan türleri içerisinde en başta yer almaktadır. Ter veya yağların bulaşmış olduğu giyecekleri daha çok yaşam alanı olarak seçmektedirler. Sadece giyeceklerin bulunduğu alanlarda değil tahıl bulunan bölgelerde de görülebilmektedir. İnsanlara ya da hayvanlara doğrudan bir zarar verme imkânları yoktur.

Güvelerin 2 adet anteni bulunmaktadır ve anten yüzeyleri tırtıklıdır. Oldukça hızlı bir şekilde hareket edebilen antenlere sahip olması nedeniyle düşmanlarını daha kolay algılayabilmekte ve düşmanlarından kaçabilmektedir.  Güveler yaşadıkları yere göre birbirinden farklı isimler almaktadırlar. Güve çeşitleri; tahıl güvesi, deri güvesi, zeytin güvesi, halı güvesi ve ambar güvesi isimlerini almaktadırlar. Yıl içerisinde 5 kez üreyebilen güvelerin, koza yaparak içerisine sakladıkları yumurtaların olgunlaşma süresi 10 gün civarındadır. Yumurtadan yeni çıkan larvaların ergin olarak nitelendirilmesi için ortalama 1 ay bir süre geçmesi gerekmektedir. Güve larvaları genellikle kıyafetlerinizin ceplerine, koltuk ve yaka altı kısımlarına bırakılmış olabilir. Evin herhangi bir yerinde güve ile karşılaşıldığında hızlı bir şekilde ilaçlama yapmanız gerekmektedir.

Evdeki akreple mücadele yöntemleri

Pazartesi, Ağustos 18, 2014
İnsanlar tarafından genellikle evlerde bulunduğu bilinmeyen akrepler ile ilk karşılaşılan an, korku ve şaşkınlık arasında sıkışılıp kalınmaktadır. Yaklaşık 3-4 cm boyutlarına sahip olan akrepler, su giderlerinden evlere girmektedir.

Akreplerin eve girişleri nasıl engellenir?

Akreplerin eve girişleri nasıl engellenir?

Girişlerini engellemek için; tüm su giderlerini temiz tutmak büyük önem arz etmektedir. Düzenli olarak kullanacağınız çamaşır suyu akreplerin yanı sıra birçok böceğin de su giderlerinden evinize girişi engelleyecektir. Bunun yanı sıra su giderlerinizin üzerine, bir tıpa ile örterseniz evinize akrep girişini engellemiş olursunuz.

Evdeki akrepten kurtulma yöntemi

Evdeki akrepten kurtulma yöntemi

Eşlerini Yalnız Bırakmayan Akrepler

Akrepler, genellikle tek tek gezmezler. En az 2 akrebin bir arada bulunduğu düşünülür ise; evinizden çıkan bir akrebi bulduktan sonra rahatça uyumanız mümkün olmayacaktır. Eşlerine çok düşkün olan akrepler, eşleri ölmüş dahi olsa onların yanına gelecek ve onları almak isteyeceklerdir. Siz de bu özelliklerinden yararlanarak akrepleri yakalayabilirsiniz. Ölmüş olan eşini yere koyduğunuzda, diğer akrep mutlaka onu almaya gelecektir. Siz bu sırada uzak bir noktada, kıpırdamadan durarak seyredebilir ve akrep geldiğinde onu da yakalayabilirsiniz.

Akreplerin hepsi zehirli midir?

Akreplerin tamamı zehirli olmamakla beraber, aralarında zehirli olanları da bulunmaktadır. Özellikle ülkemizde zehirli akrepler ile sık sık karşılaşılmaktadır. Ayrıca; Dünya üzerindeki en zehirli yılanın da ülkemizde bulunmakta olan Adıyaman ili ve çevresinde olduğu bilinmektedir. Peki, siz evinizde bulduğunuz akrebin zehirli olduğunu nasıl anlarsınız? Genel anlamda zehirli akrepler, pek çok farklı görünümde bulunsalar da, ülkemizde bulunmakta olan akreplerin zehirli olanları genellikle sarı ya da koyu renge sahiptirler.

Akrep sokması durumunda ne yapılmalıdır?

Böyle bir akrep tarafından sokulduysanız, soğukkanlı bir şekilde hastaneye gitmenizde fayda bulunmaktadır. Akrep sokmaları 12 saat ile 48 saat arasında ölümcül hale gelmektedir, akrep sokması sonrasında bir an önce hastaneye gitmeniz gerekmektedir; ancak hastaneye gidene kadar, akrebin soktuğu yerin üstünde bir ip ya da bez yardımı ile bağlamak, zehirin yayılmasını yavaşlatacak ve size zaman kazandıracaktır.

Yakarcık

Cumartesi, Ağustos 16, 2014
Yakarcık, zararlı böcek cinslerinden biridir. Gün ışığında pek görünmezler ve nemli ve karanlık bölgelerde saklanırlar. Geceleri ise beslenmek için ortaya çıkarlar. Genel olarak bitkilerdeki şekeri emerek beslenirler. Ancak dişi yakarcıklar, yumurtalarını geliştirebilmek için kan emerler. İnsan veya hayvan farketmez. Erkek yakarcıklar ise kan emmezler. Dişi yakarcıklar kan emdikten iki gün sonra yumurtalarını nemli yerlere bırakırlar. Beş hafta içinde de yumurtadan kanatlı yavrular çıkmaya başlar.

Yakarcık


Yakarcık insanları ısırdığında sivrisineklere göre daha çok can yakarlar. En kötüsü, yakarcıklar hastalık yapıcı mikropları taşırlar.

Aslına bakılırsa tatarcık böceği ile aynı böcektir. Bazı yörelerde tatarcık böceğine yakarcık, yakarca ya da kısaca yakar denmiş. Galiba ısırdığı zaman fazla can yaktığı için bu isim verilmiş. Yakarcık ısırdığı zaman hemen farkedilir.

Yakarcık dış görünüş olarak sivrisineğe benzer. Ancak sivrisinekten daha tüylüdür ve rengi beyaza yakın, mat sarı denebilir. Sıcak iklimi olan bölgelerde daha çok görülürler. Boyları ortalama 2-3 mm kadar olan yakarcıklar fazla yükseğe uçamaz.

Yakarcıkların mikrop taşıma özelliği insanlara hastalık bulaştırma ihtimalini de arttırır. Sadece insanlara bulaştırdıkları ve yüksek ateş yapan tatarcık humması ya da tatarcık hastalığı bile var. Yine yakarcıkların neden olduğu bir başka hastalık şark çıbanıdır. Kaşıntı ile başlayan bu hastalık zamanla büyük bir yaraya dönüşür. Bu yüzden de yakarcıklar insan sağlığı için en tehlikeli böceklerden kabul ediliyor.

Saçkıran böceği zararları

Cumartesi, Ağustos 16, 2014
Saçkıran, saçların birden dökülmeye başlaması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Kısa sürede kafada bir veya birkaç tane, bozuk para büyüklüğünde saçsız alanlar oluşmaya başlar. Saçkıran tedavi ile tam olarak düzelebilir ancak bazı durumlarda tekrarlayabilir de. Sinsi hareket eden bir hastalıktır. Belirtileri hemen farkedilmez. Ansızın saç dökülmeye başlar.

Saçkıran böceği zararları

Bu rahatsızlığa neden olan saçkıran böceği, cilde bulaşan ve süratle yayılan bir tür mantardır. Yani aslında saçkıran hastalığı mantarların neden olduğu bir cilt hastalığıdır. Saçkıran böceğinin dişi olanı, yayılması konusunda erkeğine göre çok daha hızlıdır ve güçlüdür. Saçın her bölgesine kolayca yerleşirler ve kalıcı olurlar. Erkek olanları daha ağırdan hareket ederler ve dişiye göre saçların daha az bir bölgesinde etkili olurlar.

Saçkıran böceği, herkeste görülebilir ancak yine de çocuklarda ve ilk gençlikte yetişkinlere göre daha sık rastlanır. Çünkü Saçkıran böceği, bünyenin zayıf ve hassas olmasından yararlanır.

Saçkıran böceğinin en büyük zararı saçları dökmesidir. Öyle ki kalıcı olan saç kayıplarına da neden olabilir. Saçkıran her ne kadar saçları döken bir hastalık olarak görünse de saçkıran böceği, tırnaklarda ve ayak parmaklarında da mantar enfeksiyonlarına yol açabilir.

Saçkıran, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavisi bir takım aşamalar gerektirir ve biraz zorludur. Bulaşıcı değildir. Dokunmakla, aynı ortamda bulunmakla, öpüşmekle bulaşmaz. Yine de aynı eşyaları kullanmamakta yarar var.

Bu arada saçkıran hastalığına stresin neden olduğu da söylenir. Ancak bu çok klişe bir nedendir. Günümüzde zaten nedeni bulunamayan bir çok hastalık strese bağlanıyor.

6 Antenli Geyik Böceği

Cumartesi, Ağustos 16, 2014
Dünyanın en pahalı hayvanları sıralamasında ilk 10’da bulunan ve anavatanı Türkiye olan 6 Antenli Geyik Böceği olarak bilinen böceğin gerçek ismi Lucanus Cervus Akbesianus'dur. Sadece Hatay’da Amanos Dağlarında bulunan bu böcek kuşkusuz ki ününü Japon çizgi filmi “Mushiking: King of Beetles”(Mushiking: Böceklerin Kralı)’ndan alır. Boylarının 20 cm bulması dolayasıyla dünyanın en büyük böceklerinden biridir. 15-20 cm aralığındaki bir geyik böceğinin ortalama fiyatı 100 bin doları bulabiliyor. Genellikle Japonlar evcil hayvan olarak besliyorlar. Almanlar ise koleksiyon yapmak amacıyla topluyorlar.


Ormanlık alanda yaşayan bu böcekler genellikle zararsız olarak addedilir. Kaydedilmiş her hangi bir toksik etkisi yoktur. Larva halinde doğar ve daha sonra başkalaşım geçirirler. Larva döneminde odun yiyicidirler. Genellikle çam kozalağı ve dalları yerler. Bundan dolayıdır ki çevreye dost bir böcek olarak kabul edilirler. Erginliğe eriştiklerinde ise yapraktan küçük böceklere kadar çok çeşitli besin maddesine sahiptirler.

Hatay’da yaz aylarında ortaya çıkan Geyik böceği genellikle antenlerinden anlaşılabiliyor. Erkeklerinin çenesi dişilere göre daha büyük yapıda oluyor. Köy halkına tanesi 10 ya da 20 liraya, kendini araştırmacı olarak tanıtan kişiler tarafından toplatılan bu böcek, Japonya’ya tanesi 15 bin liraya kadar satılıyor. Japonlar ise yaklaşık 100 bin liraya kadar müşteri bulabiliyor.

Dikkat edilmesi gereken konu şu ki bu böceklerin canlı olarak Türkiye Cumhuriyet’inde satış izni yok. Ölü olan böceklerin Tarım İl Müdürlüğü İzniyle yurt dışına götürülmesi serbest. Bu böcekler canlı olarak yurt dışına kaçırılıyor ya da ölü olanları götürüyoruz bahanesiyle canlı olanlar kaçakçılık kurbanı ediliyor. 2009 yılında 35, 2010 yılında ise sadece 50 tane Geyik böceği kaydedilebilmiştir. Bunun sebebi kuşkusuz maddi kazanç sağlamak isteyenlerin yurtdışına götürmek amacıyla öldürmeleri ve doğal ortamlarını bozmasıdır. Soyları tükenmek üzere olan böcekleri hiçbir kuruluş maalesef ki şu anda önemsememektedir.

Bilimsel sınıflandırma: Taksonomi

Cuma, Ağustos 15, 2014
Taksonomi temel olarak canlıların belirli prensipler ışığında sınıflandırılması bilimidir. MÖ 5. Yüzyılda çalışılmaya başlanmış, 18. Yüzyılda Carl Linnaeus tarafından bilimsel bir temele oturtulabilmiştir. İlerleyen tarihlerde bilimsel olarak gelişmiştir. Günümüzde 3 ana başlık altında taksonomi sınıflandırılmaktadır.

Taksonomi

Alfa Taksonomi: Linna’nın prensiplerinin sürdürüldüğü temel olarak tür, cins gibi kategorileri sınıflandırmak için kullanılan sınıftır.

Beta Taksonomi: Akrabalık ön plana çıkarılmış şekilde yapılan sınıflandırmadır.

Gama Taksonomi: Konusu türleşmedir. Beta taksonominin üst sınıfı olarak değerlendirilebilir.

Sınıflandırma temel olarak; Âlem, Şube, Sınıf, Takım, Familya, Cins ve Tür olmak üzere 7 kategoriye (Takson) ayrılmış ve alt kategorilerle birlikte toplam 30 kategoriye kadar çıkabilmektedir.

Ana başlık olarak Domain kullanılabilir. Sınıflandırılacak canlının Ökaryot veyahut Prokaryot olduğunu bildirir. Ökaryotlar çekirdek ve çekirdek zarı olan hücrelerden oluşmuş canlıdır. Prokaryotlar ise çekirdeksiz ve çoğunlukla tek hücreli canlılardır.

En küçük grup "Tür" dür. Âleme doğru gidildikçe akrabalık ve birey sayısı artar. Hayvanlar bir âlem, insan bir türdür. Taksonomi Latinceyi temel almış bir bilimdir bu yüzden tüm isimler Latincedir.

Cinsten daha büyük Taksonlar için kelimelerin sonuna özel ekler türetilmiştir. Bitkiler, Algler, Mantarlar ve Hayvanlar için ayrı ayrı ekler vardır.

Örneğin Familya Taksonun da;

Bitkiler, Algler ve Mantarlar : -aceae,                              

Hayvanlar : -oidea alırlar.

Linna tür adlarını iki kelimeden oluşmasını savunmuştur. Bu ilke hala uygulanmaktır. İlk isim Cins ikinci ise Türü belli etmektedir.

TÜR: HOMO SAPİENS (İnsan)

Cins: Homo, Tür: Sapiens

Örnek olarak altta tam bir sınıflandırılmaya yer verilmiştir.

Domain:   Ökaryotlar (Eukarya)

Âlem:       Hayvanlar (Animalia)

Şube:       Eklem Bacaklılar (Arthropoda)

Sınıf:        Böcekler (Insecta)

Takım:      Çift Kanatlılar (Diptera)

Familya:   Sirke Sineğigiller (Dropsophilidae)

Cins:         Sirke Sineği ( Drosophila)

Tür:          Kara Karınlı Sirke Sineği (Drosophila Melanogaster)

Pratik Temizlik Bilgileri

Perşembe, Ağustos 14, 2014
Her ev hanımı temizlik için belli bir zaman ayırır. Kimisi evini 1 saatte temizlerken kimisi de 1 günde bitiremez. Fakat her şey gibi temizliğin de birçok püf noktası var.

Pratik Temizlik Bilgileri

İşte size zamandan ve enerjiden tasarruf sağlayacak pratik temizlik bilgileri...

  • Evinize misafir gelecekse misafirler gelmeden bulaşık makinenizi boşaltın. Böylelikle yeni bulaşıklar için yer açmış olur yemekten sonra fazla zaman kaybetmezsiniz. 
  • Boş bulaşık makinenizin içine bir fincan karbonat ekleyin ve bir gece bekletin. Ertesi sabah makinenizin deterjan gözüne biraz sirke koyarak en sıcak derecede makinenizi çalıştırın. Bulaşık makineniz tertemiz olacak. 
  • Yemek yaparken tepsi / tava kullanacaksanız içine yağlı kağıt koymayı deneyin. Böylelikle yağlar tepsi/ tavanıza akmayacağı için tepsi/ tavanız daha kolay temizlenecektir. 
  • Elma kabuklarını atmayın. Kaynatın, suyuyla tencere ve mutfak takımlarınızı yıkayın. Pırıl pırıl olacaklar. 
  • Sürahinizin dibi kirlendiyse bir avuç tuz ve bir miktar sirkeyi sürahinize koyup çalkalayın. 
  • Camları silmek için ince tülbentleri kullanabilirsiniz. 
  • Sigara kokularından kurtulmak istiyorsanız evinizin çeşitli yerlerine kap içinde sirke koyun. 
  • Çöp kokusunu gidermek için çöp kutusuna limon kabuğu ve buz koyun. 
  • Ahşap zeminin tozunu almak için bir gazete kağıdının kenarlarını ıslatın ve yere sürün. Sonra kağıdın kenarlarını katlayın ve atın. 
  • Halınıza mısır nişastası dökün yarım saat bekledikten sonra da süpürün. 
  • Dantel perdelerinizi ütülemek çok mu zor? O zaman son durulama suyuna 2 yemek kaşığı toz şeker atın. 
  • Evinizi zaman zaman karınca basıyorsa limon kabuğu ya da kahve telvesi kullanabilirsiniz. 
  • Çay ve kahve lekelerine karbonat döküp silin. 
  • Evinizde evcil hayvan besliyorsanız onu sık sık tıraş ettirin. Elinize yapışkan bantlar sarıp elinizi tüylü yerlerde dolaştırın. 
  • Temizlik malzemelerinizi bir arada tutun. Böylelikle temizlik yapmanız daha kolay olacaktır.

Böcek Ticareti ile Para Kazanmayı Düşündünüz mü?

Çarşamba, Ağustos 13, 2014
Globalleşen dünyanın ihtiyaçlarını karşılamak için her gün yeni meslek kolları hayatımıza girmektedir. 20 yıl önce hiç duyulmayan internet yazarlığı, site editörlüğü ve onlarcası bunlardan sadece bazıları. Aranızdan herhangi birinin aklına yeni mesleklerden birinin de hamam böceği yetiştiriciliği olacağı aklına gelebilir miydi?

Türkiye de yeni yeni filizlenmeye başlayan bir meslek kolu olan Hamam Böceği yetiştiriciliği, ilk olarak Antalya da kurulan bir böcek çiftliğinde başladı. 5 adet hamam böceğiyle başlayan çiftlik sahibi şu anda yurt içinde canlı yem sektöründe ki tek isim oldu. Hamam böcekleri canlı yem sektöründe kullanılmasını yanında Uzak Doğuda yiyecek olarak da tüketilmektedir.

Hamamböceği Ticareti

Önümüzdeki 100 yıl içerisinde dünyanın nüfusunun artması sonucu yiyecek sıkıntısı çekileceği bir gerçek. Peki, böcekleri yiyen toplumlar taklit edilirse ( ki dünyada 2 milyar insan) protein bakımından sığır etine oranla, iki ya da üç kat daha zengin olan böcekler önümüzdeki dönemde yiyecek olarak daha çok talep görecektir. Böylece böcek ticaretinden para kazanma olasılığı da artmaktadır.

Böcek yetiştiriciliği son derece meşakkatli bir iş kolu olmakla beraber, getirisi oldukça yüksektir. Bir hamam böceği yaklaşık 3 yıl yaşar ve erginliğe eriştikten sonra 3 sefer yavru alınabilir. Her yavrulamada yaklaşık 10 yavru alınır.

Hamam böcekleri muz, portakal gibi meyveler ve yeşil yapraklı bitkiler ile beslenmektedir. Böceklerin virüs taşımaması ve daha hijyenik olması amacıyla düzenli olarak ilaçlanması gerekmektedir.

Şu anda Türkiye'de 3 tür hamam böceği yetiştirilmektedir. İlk olarak yerli hamam böceği Shelfordella Tartara daha sonra Arjantin ve Madagaskar kökenli olan Blaptica Dubai ve Gromphadorrhina Portentosa türlerinde böcekler üretilmeye başlanmıştır. Bu böcekler tanesi 50 kuruştan 10 Liraya kadar ebatlarına ve türlerine göre satılmaktadırlar.

Hamam böcekleri çok dayanıklı bir tür olduğu için çitliklerde yetiştirilmesi kolay olmakla beraber hijyen açısından iyi organize edilmiş bir ortamda yetiştirilmeli ve ticareti yapılmalıdır.

Matematik Dehaları Çöl Karıncaları: Dorylini Dorylus

Salı, Ağustos 12, 2014
Dünyadaki binlerce karınca türünden biri olan Çöl Karıncaları veyahut Latince ismiyle Dorylini Dorylus Eklem Bacaklılar Şubesine ait bir böcektir. Yaklaşık 400 milyon yıllık fosillerinden anlaşılacağı gibi atalarından ciddi bir farklılıkları yoktur. Yaklaşık olarak 200 yüz yıl önce Lenne tarafından keşfedilmiştir.

Dorylini Dorylus

Çöl Karıncaları oldukça dayanıklı ve hızlı canlılardır. Ağırlıklarının 10 katı kadar yükü kaldırabilirler ve saniyede 1 metre yol alabilirler.

Koloniler halinde yaşarlar ve bir kolonide yaklaşık olarak 50 milyon karınca yaşarlar. Kendi bölgelerine diğer karıncaların girmesine izin vermez ve gerektiğinde koloniler arası savaş yaparlar. Uzun mesafeleri gitmeleri gerektiğinde diğer karıncalardan farklı olarak birbirlerini taşırlar. Bir grup hareket halindeyken diğer grup bu karıncaların üstünde dinlenir. Daha sonra dinlenen grup çalışan karıncaları taşıyarak hareketlerinde devamlılık sağlarlar.

Karıncalar yuvalarından çıktıklarında geri dönebilecekleri yolu bulmak için Feromon hormonu salgılarlar. Çöl karıncaları bu hormonu salgılamazlar. Uzun yıllardır bu hormon olmadan yuvalarını nasıl buldukları konusunda araştırmalar sonucunda Zürih Üniversitesi bir sonuca varmıştır.

Araştırmacılara göre Çöl Karıncaları 0,1 gramlık beyinleriyle on binli rakamlara kadar sayı sayabiliyorlar. Bunu kanıtlamak için karıncaların bacaklarından az bir miktarda kesen araştırmacılar karıncaların belirli adımdan sonra durduğunu ve yuvasını aradığını gözlemlemiştir. Yani Çöl karıncaları yuvalarından çıktıktan sonra geri dönünceye kadar yaklaşık 100 metrelik menzillerinde bile adımlarını sayıyor ve bunun yardımıyla Feromon hormonu olmadan yuvalarını tekrar bulabiliyorlar. Bacakları kesilince yuvalarına gitmeleri için gereken adımı attıktan sonra yuvalarına geldiklerini sanmaları bunun kanıtıdır.

Ayrıca Fransa’da ki araştırmalara göre geri dönerken sadece adım saymak yeterli olmayacağı için geçtikleri yerlerdeki yaprakların ve ışığın görüntüsünü hafızalarında tutabildiklerini de belirtmişlerdir.

Ana vatanları merkez ve Batı Afrika'dır. Kolonileri işçi ve asker olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Asker olanlar daha büyük yapılı ve koyu renkli, işçi arılar ise renksiz ve sarımsı yapıdadır.

Karafatma neye gelmez?

Salı, Ağustos 12, 2014
Karafatma karanlık yerleri sever, ışıktan kaçar. Yani geceleri çıkar ortaya. Genelde evlerin zemin katlarında ve nemli ortamlarda görülür.

En büyük savunma silahları, sıkıştıklarında yaydıkları pis kokudur. Kendilerini savunurken arka bacakları üzerinde dikilirler. Bu bir korkutma hareketidir. Pis kokuyu da bu sırada salar. Bu koku diğer böcekler için caydırıcı olabilir ancak en büyük düşmanları bazı asalak böceklerdir.

Karafatma neye gelmez?

Karafatmalar genelde pis yerlerde barındıklarından, mikrop bulaştırma özelliği yüksektir ve bu açından insan sağlığı için tehlikelidir.

Karafatma böcekleri zehirli değildir. İnsanları ısırma gibi bir özellikleri de yok. Bütün böcek türlerinde olduğu gibi evlere açık bırakılan kapı ve pencerelerden, havalandırma camlarından, atık su yollarından girerler. Kısa sürede yerleşerek yumurtalarını bırakırlar. Karafatmalar çok çabuk üreyen böceklerdir. Yumurtalarını genellikle, tahta veya parke altlarına, duvar çatlaklarına, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi altlarına, duvar diplerine, yani insanın göremeyeceği yerlere bırakırlar. Her yumurtlamada ortalama 300 yumurta bırakabilirler. İlginç olanı yumurtalarını toplu olarak değil, dağınık bir şekilde bırakırlar.

Karafatmalar, temiz, kuru ve aydınlık yerlere gelmez. Bu yüzden banyo, tuvalet, depo, merdiven altları gibi karanlık yerlerin temiz tutulması ve özellikle nemli bırakılmaması doğru olur.

Bir de havalandırma camları, atık su yolları ve duvar çatlaklarının kapalı tutulması ve karafatmaların giriş yollarının kapatılmasında yarar var.

Ayrıca karafatmalara karşı evin ilaçlanması da önemli bir mücadele şeklidir.

Bu arada karafatmaya hamam böceği dendiği de olur ama bu doğru değildir.

Arı Üreticilerinin Korkulu Rüyası: Yakı Böceği

Pazartesi, Ağustos 11, 2014
Yakı böceği olarak bilinen Meloe Brevicollis, Triungulin ve Meleo Variegatus böcekleri arı kovanlarına girerek zarar veren kınkanatlı bir böcek türüdür. Genellikle üst kanatlarının yumuşak olmasından tanınırlar. Çiçeklerin arasında pusuya yatarak bekleyen böcekler, arılara yapışırlar. Arılar bunun farkında olmalarına rağmen, çoğunlukla çiçek özleriyle kaplı olduklarından, bu böcekleri üstlerinden atamazlar. Kovanlara kadar giden Yakı böcekleri, kovandaki polenleri ve arı larvalarını yerler.

Myanmar'da bulunan Yakı böceği fosilleri yaklaşık 100 milyon yıllıktır. Ve günümüzde ki örnekleri ile tıpatıp benzemektedir. Bu durum fosil bilimciler için bir karmaşa yaratmıştır. Çünkü evrim teorisine göre böceğin yapısının değişmiş olması gerekmektedir.

Yakı Böceği

Yağlı böcekte olarak da bilinen yakı böcekleri küçük kovuk içlerinde yaşarlar. Ergin olanlar arılar için tehlikesizdir. Ergin olmayanlar kovanda larvaları yiyerek pupa haline gelir ve ergin olarak birkaç gün içinde kovandan çıkarlar. Arılar kovanda fark ettikleri pupaları kovandan atarlar ya da yerler.

Yağlı olarak isimlendirilmesinin sebebi ise erginliğe yakın dönemde ve pupa olmadan önce, tehlike anlarında vücutlarından yağımsı bir zehir salgılarlar. Bu zehir çoğu küçük böcek için ölümcül olabilmektedir. İnsana temas ettiğinde ise bol su ile temas eden bölgeyi yıkamak gerekmektedir. Aksi taktir de temas eden bölge tahriş olup kızarmaya başlamaktadır.

Bu böcek türleri arı sektörü dışında pek bilinmezler. Genel olarak arılara zarar verseler de tarlaya ekilen tohumları da yer ve tarım ürünlerine zarar vermektedirler.

Yakı ya da yağlı denilen bu böceklerden kurtulmanın yolu laktik asit ilaçları ya da Amitraz içeren ilaçlar kullanmaktır.

Çatalavrat böceği

Pazar, Ağustos 10, 2014
Bu böcek kulağakaçan ismi ile de bilinir. Hatta ingilizce ismi de earwig’dir. Dilimize kulak yaratığı olarak çevirebiliriz. Ancak bu yanlış bir inanıştan kaynaklanır. İnsanlar kulağa girdiğini, hatta beyine kadar gidip yerleştiğini söylerler ama zararsız bir böcektir aslında.


Çatalavrat böceğinin bir çok kültürde kulakla bir ilişkisi olduğu sanılıyor. Bunun nedeni, böceğin kuyruğundaki kıskacın, kulak delmeye yarayan antik bir alete benzemesi olabilir. Özellikle erkeğinin bu kıskaçları bir makasa benzediğinden bazı dillerde küçük makas, çakı ya da makas darbesi anlamlarına gelen isimler verilmiş çatalavrat böceğine.

Bu böceğin köklerinin Avrupa ve Batı Asya olduğu sanılıyor ama Amerika kıt'asında da görülüyormuş. Küçük böceklerle beslendikleri gibi otlar da besleniyorlar. Karınlarının bitim yerinde bulunan çatal kıskaçlar yüzünden çatalavrat böceği denmiş bunlara. Zehirli bir böcek değildir. Ancak kuyruk bölgesinde iki sivri ve keskin kıskacı vardır. Çok sıkıştıklarında bunlarla can yakabilirler. Yine de doğal ortamlarında kaldıkları sürece pek bir zararları yoktur.

Ancak çatalavrat böceğinin gerçekten de kulağa kaçtığına dair bazı olaylar yok değil. Ama bu olaylar diğer böceklerin kulağa kaçma oranına göre çok da fazla değildir.

Ev içine genelde açık kapı veya pencerelerden girer. Yumurtlama sistemi ile üreyen çatalavrat böceği, yumurtalarını ağaç kabuklarının arasına ya da nemli yaprakların altına bırakır. Nemli ortamlarda daha çok rastlanır. Kışları taş dipleri, ağaç kavukları, duvar çatlakları gibi kuytu köşelerde geçirirler.

Çatalavrat böceğinden kurtulmanın en etkili yolu sarmısaktır. Evlerde bile hazırlanabilen sarmısaklı su çatalavrat böceğinin görüldüğü yerlere sıkılırsa onları kaçıracaktır.

Sivrisinek Kovucu Doğal Yöntemler

Cumartesi, Ağustos 09, 2014
Sivrisinekler tam anlamıyla yazın kabusu olarak görülen sineklerdir. İnsanda huzur bırakmayan balkonda oturmanız halinde işkence olan, geceleri kulağında vızıldayıp uyumanıza izin vermeyen sürekli ısırıp insanı deli eden bir yapıya sahiptir. Sivrisineklerden kurtulmanın basit ve doğal yöntemleri vardır.

Sivrisinek Kovucu Doğal Yöntemler

Bu yöntemler sivrisineklerden rahat nefes aldırıp balkonda oturup çayınızı rahat yudumlamanıza, gece rahat uyumanıza en önemlisi de çocuklarınızı sivrisinek saldırısından korumayı amaçlar. Bunlardan en bilindik yöntemleri sizinle paylaşalım ki yazı rahat geçirin…

Karadeniz insanının zekası malumdur. Karadeniz insanı sivrisineklerden kurtulmak için balkona yanan lambalarının yanına içi su dolu torba yerleştirerek bu sivrisinek probleminin önüne geçmiş gerçekten de etkili olmuş çünkü içi su dolu torba ışığa biraz gölgeli hale getirerek sineklerin ışığa gelmesini engelliyor.

Bir başka yöntem ise; bir sprey şişesi içerisine 4 damla lavanta yağı, biraz biberiye yağı, biraz adaçayı yağı, nane yağı ve birkaç damla hint limonu yağı etkili olacaktır. Tüm yağları karıştırdıktan sonra içine 2 bardak su koyup çalkalıyoruz.  Sadece sivrisineklere değil tüm böceklerin sizi rahatsız etmesinden kurtulursunuz.

Bir başka sivrisinek kovucu doğal yöntem ise yeşil limona karanfil batırmaktır gerçektende çok etkili olan bu yöntem sivrisineklerin kâbusu denilebilir. Yeşil limonumuzu ortadan ikiye bölüyoruz sonra karanfillerimizi birçok yere batırarak bizim için hoş koku sivrisineklere ise işkence olacak müthiş bir doğal sineksavar elde ediyoruz. Deneyin ve görün.

Tüm Renklendirilmiş Hazır Gıdaların İçindeki Böcek

Cumartesi, Ağustos 09, 2014
Dactylopius Coccus ya da Cochineal böceği olarak bilinen genellikle Meksika ve Kanarya Adalarında yaşayan, yarımkanatlılar takımına ait bir böcek türüdür. Kaktüslerin üstünde yaşayan ya da özel çiftliklerde üretilen bu böcek türü sadece Türkiye pazarında 50 ton ve tüm dünyada binlerce ton kullanılan “Carmine” gıda boyasının tek hammaddesini oluşturuyor.

Coca Cola’dan sosise hatta ve hatta kozmetik sektörüne kadar çok çeşitli ürün yelpazesinde kullanılan Cochineal, Aztek uygarlığında gıda boyası olarak kullanılmaya başlanmış ve günümüze dek önemini sürdürmüştür. Bunun sebebi ise Carmine maddesinin sadece bu böcek türünden elde edilebilmesidir.

Cochineal

Cochineal’in ana vatanı Meksika ve Kanarya Adalarıdır. Kaktüslere yapışan bu böcek, kaktüsten su ihtiyacını karşılar. Köylüler tarafından toplanan Cochineal bölgedeki fabrikalara satılır. Ancak son yıllarda kimyasal içerikli çoğu renklendiricinin yasaklanmasıyla kırmızı ve siyah tonları verebilen bu böceğin imalatı amacıyla Peru ve çevresinde özel çiftlikler kurulmuş erkek, dişi ve larvaların üretilmesinin artırılması sağlanmıştır.

Toplanan böcekler büyük fabrikalarda ayrıştırılıyor. Daha sonra yapısal olarak ışınlanıyor ve böylece daha hijyenik bir hale getiriliyor. Işınlanan böcekler daha sonra öğütülüp özel fermantasyon işlemine tabi tutuluyor. Ve son olarak toz haline getirilip, piyasaya sürülüyor. Piyasaya sürülen bu toz gıda boyasının ham maddesi olarak çok büyük bir yer teşkil ediyor. 1 kilosu yaklaşık 500 Euro'dan alıcı bulan böcekler tüm dünyada 1 numaralı gıda boyası hammaddesi olarak yerini uzun yıllar koruyacak gibi görünüyor.

Coca Cola’nın Türkiye’de satılmaya başlandığından beri bir halk efsanesi olan "Cola’nın içinde böcek var" ifadesinin maalesef ki doğru olduğu böylece ortaya çıkıyor. Ve bu da yetmezmiş gibi çoğu hazır gıdada ve kozmetik ürününde de kullanıldığını öğrenmek elbette ki tüketici için pek hoş olmasa gerek. Ayrıca işin şu boyutu da var ki her yıl tonlarca Cochineal böceği hammadde yapılması amacıyla öldürülüyor.

Tahta Kurusuna Bitkisel Çözüm

Cuma, Ağustos 08, 2014
Tahta kurusu hiç de masum olmayan böceklerin başında gelir. Çünkü bu da tıpkı sivrisinek gibi insanlarının kanından beslenir ve emdiği yerlerde noktalı kızarıklıklar belirir. Özellikle yatak odalarında tahta zeminlerde, karyola içlerinde, döşeme içlerinde, duvar kağıtlarının iç kısımlarında yaşamlarını sürdürürler. Bu böcekler geceleri ortaya çıkarak insan ve hayvan kanlarını emerek çok rahatsız edici olurlar. Tahta kurusuyla baş etmek oldukça zordur.  Her ne kadar bitkisel çözümleri kısa süreli böcekleri kaçırsa da geri dönüşleri söz konusudur. Bitkisel olarak kullanılan bazı yağ esansları tahta kurularını kaçırtmayı başarabilir.

Tahta Kurusuna Bitkisel Çözüm

Lavanta esansı tahta kurularını için bir kaçıştır. Lavanta esaslarını tahta kurularının çıktığını düşündüğünüz yerlere sürerseniz böcekler kaçacaktır.

Bir başka yağ esansı ise biberiye yağıdır. Kısa bir süre böcekleri olay yerinden uzak tutacak olsa da bunun yanı sıra tahta kurusunun tek çözümü profesyonel bir yardımla evi ilaçlatmak çok yerinde ve doğru karar olacaktır. Çünkü tahta kurusunu uzun süre evinizden savacak bitkisel bir çözüm yolu bulunmamaktadır.

Çok inatçı bir böceklerdir. Bu yüzden bazen bir ilaçlamada bile kurtulmak mümkün değildir. Apartmanın bir dairesinde varsa eğer diğer tüm daireleri de sarmış olabileceği muhtemelen bir sonuçtur. O yüzden tüm apartman tahta kurularına savaş açarak el birliği ile apartman ilaçlatılmalıdır. Ancak bu şekilde eşyalarınız, siz ve aileniz özellikle de çocuklarınız güven içinde huzurla uyuyabilir ve böcek işgalinden kurtulursunuz.

Sinek Kovucuların Etken Maddeleri ve Etkileri

Cuma, Ağustos 08, 2014
Özellikle yaz aylarında son derece rahatsız edici bir durum yaratabilen sineklere karşı çoğunluklara kimyasal içeriğe sahip olan; sprey, kolonya,  tablet ve mendil kullanmaktayız. Tüm kimyasal maddeler de olduğu gibi bu ürünlerin yapısında da bulunan maddelerde belirli risk faktörleri bulunmaktadır. Bu ürünlerde başlıca kullanılan maddeler;

Sinek Kovucuların Etken Maddeleri ve Etkileri

1) DEET: 1957 yılından beri böcek öldürücülerde kullanılan toksik etkili bir kimyasaldır.  EPA (Uluslararası Çevre Koruma Ajansı) tarafından kurallara uyulduğunda zararsız sayılmıştır. 12 yaşından küçük çocuklar için başka maddelerle birleştiğinde zararlı etki ortaya çıkartabilir. 12 yaşından büyük bireyler için günde 3 dozdan fazla alınması zehirlenmeye sebep olabilir.

2) Para-Mentan-3,8-Diol: Eucalyptus Citriodora adlı bitkiden yağ olarak sentezlenen bu madde kimyasal olarak da üretilebilmektedir. Kanıtlanmış her hangi bir etkisi olmamasına rağmen 3 yaş altı çocuklarda kullanımı yasaktır. Ayrıca cilt ve gözlerde tahrişe neden olmaktadır.

3) Soya Yağı: Tamamen bitkisel olarak üretilmektedir. Kanıtlanmış bir zararı yoktur ancak uzmanlar tarafından çok tüketildiğinde kansere neden olduğu, çocuklarda ergen ergenlik ve cinsel sorunlara sebep olabildiği konusunda tartışmalar sürmektedir.

4) Sitronella: Tamamen bitkisel kökenlidir. İnsanlar üzerinde kanıtlanmış bir etkisi yoktur.

5) Picaridin: Tamamen kimyasal yapılı bir maddedir. İnsanlar üzerinde yüksek dozda zehirlidir. Cilt ve göze temas ettiğinde ciddi tahrişe neden olabilir. Kuşlar üzerinde öldürücü etkiye sahiptir.

6) IR-3535: Tamamen kimyasal yapılıdır. Kanıtlanmış bir etkisi bulunmamaktadır.

Bu özellikleri listelenen maddeler böcek kovucularda en sık ve yaygın olarak kullanılan maddelerdir. Bunlar dışında başka maddelerde kullanılmaktadır.

Sinek kovucular ve diğer kimyasal içerikli maddeler kullanılacağı zaman kullanım şartlarına uymak birçok kötü etkinin ortadan kalkmasını sağlayabilir. 3 yaş altı çocuklarda mümkün olduğu kadar tüm kimyasal yapılı maddelerin kullanılmamaya çalışılmasında büyük fayda vardır. 12 yaş altı ve yetişkinlerde de mümkün olduğunca bilinçli hareket edilmesi, sinekleri öldürmek amacıyla kullanılan malzemenin hem biriye hem çevreye hem de ekosisteme zarar vermemesine çaba göstermek gerekmektedir.

Evdeki Gümüş Böceği

Perşembe, Ağustos 07, 2014
Gümüş böceği adından da anlaşıldığı üzere gümüş renginde olup, üçgen bir vücut yapısına sahiptir. Bu böcekler baş kısmı daha geniş olup kuyruk kısmında bir daralma mevcuttur. 2 ila 4 santim arasında boyu vardır. Sekiz adet bacağa sahiptir.


Gümüş böcekleri evlerde lavabo, mutfak, banyo ve atık suların içinde yuva kurarlar. Bunun yanı sıra çatı, boru, tavan arası ve bodrum yerleri de gümüş böceği için ideal yaşam alanlarıdır. Bu yüzden hiç de hijyen olmayan böcek türleridir. Sıcak ve nemli ortam böceğidir.  Evde gümüş böceğinin varlığı birçok tahıl ürünlerinize ve duvar kâğıtlarınıza zarar gelmesiyle eş değerdir. Gümüş böcekleri her yıl birkaç kere yumurtlar ve her yumurtlamada 100 ve 150 kadar yumurta bırakır.

Gümüş böcekleri çatalkuyruk olarak da bilinmektedir. Hızlı ürerler ve 1 yıl gibi bir zaman zarfında ömürlerini tüketirler. Kanla beslenmediğinden dolayı insan ısırıp kan emmezler. Sadece yaşam koşullarını göz önüne aldığımızda yiyeceklerimizi ele geçirdiğinde bulaşıcı hastalıklara neden olabilirler. Kağıt kemirici olduklarından duvarlarımıza zarar verebilirler.  Güveler gibi giyecekleri de talan edebilme zevkleri vardır.

En çok görüldüğü yerler ne yazık ki unun bol olduğu fırınlardır. Sıcak ortamları sevdiğinden yaz aylarında gümüş böceklerini görmemiz muhtemeldir. Bu yüzden gümüş böceğini gördüğünüzde onu renginden tanımanız mümkündür. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda profesyonel bir ilaçlamadan yardım alıp evinizi ilaçlarsanız gümüş böceğinin zararlarından kurtulursunuz.

Evi Temiz Tutmanın Yolları

Çarşamba, Ağustos 06, 2014
Evimizin çabuk kirlenmesinden hepimiz rahatsız oluruz. Özellikle de biz hanımlar için sürekli temizlik yapmak bir kabustur. Evimizi temiz tutmak için ne gibi yöntemler uygulayabiliriz? Evimiz nasıl daha uzun temiz kalır? Kısaca evi temiz tutmanın yolları nelerdir?

Evi Temiz Tutmanın Yolları

- Her ne kadar bizim kültürümüzde yer almasa da son zamanlarda ülkemizde de evde ayakkabı giyilmeye başlandı. Ancak bu ne kadar doğru? Dışarıda giydiğiniz ayakkabıları evinizde de giymek sağlık açısından son derece zararlı özellikle de evinizde bebek veya çocuk varsa. Ayakkabıların kapı önünde paspasta silinmesi sadece tozun gitmesine yardımcı olur. Ayakkabılarınızı temizlemez. Ayakkabılarınızı evinizde giydiğiniz zaman eviniz de daha çabuk kirlenir. Bu yüzden dışarıda giydiğiniz ayakkabıyla içeri girmeyin.

- Aldığınız yiyecekleri buzdolabına yerleştirmeden önce buzdolabınızı boşaltın. Tarihi geçmiş ürünleri ve çürümüş meyve-sebzeleri atın.

- Kapı kollarını ve denizlikleri sık sık ıslak bir bezle silin.

- Banyonuza bir çekçek yerleştirin ve evdeki herkesin duştan  sonra fazla suyu çekçekle atmasını sağlayın. Böylelikle fayanslar arasında kalan sabun köpüklerini gidermiş, küflenmeyi önlemiş olursunuz.

- Evinizi uzun aralıklarla dip bucak süpürmek yerine sık sık ve yüzeysel süpürün böylelikle kirler birikmez ve siz de süpürmeye üşenmezsiniz.

- Çöp kovanızı dolar dolmaz boşaltın. Her ne kadar çöp poşeti koymuş olsanız da çöp kovanıza sıvı maddeler sızmış olabilir. Bu yüzden çöp kovanızı da silmeyi ya da yıkamayı unutmayın.

- Evinizin temizliği kadar düzeni de önemli. Bunun için ortalıktaki ıvır zıvırlardan kurtulun. Mümkünse fazlalık eşyaları kutulara koyun. Çeşitli şık kutularla evinizde farklı dekorasyonlar da yaratabilirsiniz.

- Klozeti kullanmasanız da sifonu arada çekin. Ancak klozet kapağının kapalı olmasına dikkat edin. Çünkü klozet kapağı açık olduğunda su 5 metreye kadar sıçrayabiliyor.

- Sık sık toz alın böylelikle hastalıkları da önlemiş olursunuz.

- Mutfak tezgahınızı ve ocağınızı yemek yaptıktan sonra temizlemeyi de unutmayın.

Amerikan Hamam Böceği

Salı, Ağustos 05, 2014
Amerikan hamam böceklerinin Periplaneta Americana olarak bilinmektedir. En büyük hamam böceklerinden olma özelliğine sahiptir. Ortalama boyutları 3 cm. civarındadır. Amerikan hamam böceklerinin yemediği bir şey henüz keşfedilmemiştir her türlü şeyi yer bu bir meyve olduğu gibi bir kağıt parçası da olabilir. Yumurtlama dönemleri her mevsim olduğu gibi genellikle 16 adet olarak görülür. Amerikan Hamam böcekleri grup halinde yaşarlar. Nemli, pis ve karanlık ortamda yaşam olanların tercihi alanlarıdır. Ortalama ömür süreleri ise 15 ay civarındadır. Tehlikeli bir böcek türleridir,  çünkü ayırt etmeden her türlü şeyi yediği için birçok hastalığa davetiye çıkarırlar. Birçok bakteri, parazit ve mikrobu taşırlar ve bunlar bulaşıcı olarak insanlara geçtiğinde büyük tehlike arz eder.


Çok dirençli böcekler olup yapılan yanlış ilaçlanma durumunda bağışıklık kazanırlar. Gece dolaşmayı severler. Gündüzleri insan içine çıkıp kendilerini nadirde olsa ele verdikleri olur. Gecede 4,5 kilometre kadar dolaşma kapasitesine sahiptirler. Bir kere apartmana gelirse herhangi bir sebepten ötürü Amerikan hamam böceklerini ilaçlatmaktan başka yapılacak bir çare yoktur. Doğru ve uygun ilaçlamayla çözülebilir ancak bu yüzden profesyonel yardım alınmalıdır çünkü bu böcekler pis olduklarından dizanteri, verem, hepatit, mide hastalıkları, astım ve mantar gibi hastalıklara yol açarlar. Amerikan hamam böceklerine çok dikkat edilmesi gerekir bu yüzden ilaçlama servislerine başvurup varlığını tespit etmek ve ilaçlayarak yok etmek gerekir.

Akrep neye gelmez?

Pazartesi, Ağustos 04, 2014
Bu eklembacaklılar sınıfından akrebin aslında 1750’den fazla türü olduğunu biliyor musunuz? Neyse ki ülkemizde sadece 23 türü bulunuyormuş. Neyse ki diyoruz, çünkü akrep, zehirli canlılardan biridir. Genelde nemli ve sıcak bölgelerde yaşarlar ve vücutları sert bir tabaka ile örtülüdür. Zehirli iğnesi, kıvrık ve kalkık duran kuyruğundadır. Kendini tehlikede gördüğü anda ısırır.

Akrep neye gelmez?

Akrepler dayanıklı canlılardır ve ortalama beş yıl kadar yaşarlar. Ancak akreplerin en önemli özelliği yumurtalamasıdır. Doğurarak çoğalırlar. Aslında böcekler genelde yumurta ile çoğalırlar ve yumurtalar yok edildiğinde üremeleri engellenmiş olur. Ancak akreplerden kurtulmanın yolu kolay değildir. Sürekli yer değiştirirler. Çoğunlukla da duvar yarıklarında, taşların altlarında, odunluklarda, moloz yığınları arasında yuvalanırlar. Eve giren akrep yatak, yorgan arasına bile saklanabilir. Hatta ayakkabı terlik içine bile saklanabilir.

Akreplerin çiftleşmeleri erkek açısından oldukça tehlikeliymiş. Akreplerin yamyam olduğu söyleniyor. Çiftleşmeye yeltenen erkek, dişi tarafından yenebiliyormuş. Bu yüzden de çiftleşmeyi başaran erkek hızla kaçarmış dişinin yanından.

Peki bu kadar ısırmasından ve zehrinden bahsettik de nasıl kurtulacağız bu akreplerden?

En basitinden tavuk ve kedi beslemek bir çözümdür. Bu evcil hayvanlar akrepleri yiyebilir. Böylece bahçede ve evde etkili olabilirler. Bu arada Afrika’daki mirketler akrep yakalama ustasıymış. Ancak bu doğal yetenekleri değilmiş. Bilim adamları araştırmış ve mirketlerin, bu özelliği eğitilerek edindiklerini keşfetmiş.

Akreplerden kurtulmak için en etkili yollardan biri ilaçlamadır. Eczanelerden alınacak ilaçlarla bile bu yapılabilir.

Ama tabi akreplerin temiz yerlerle işi olmaz. Bu nedenle bulunulan yeri temiz tutmak da en iyi çözüm. Çöplerin biriktirilmemesi, duvarlardaki çatlakların kapatılması, boru girişlerinin açık bırakılmaması önemli.

Bu arada son bir bilgi: Uzakdoğu'da kızartılarak yeniliyormuş.

Faydalı Böcekler

Pazar, Ağustos 03, 2014
İnsan hayatına zarar veren, insanların korkuyla baktığı böceklerin yanı sıra doğaya ve insanlığa yararlı böceklerde vardır. Öyle ki insanlık onların varlığına şükretmeli ve keşke diyor insan bir böceğe teşekkür edebilsek öyle yararlı böcekler var ki doğada ve görevleri o kadar etkileyici ki şaşıp kalıyor insan. Bu faydalı böcekler hasatları korumak, sebze ve meyvelerin döllenmesi, insanlar için zararlı olan böcekleri ve sinekleri yiyerek yok ediyor.
Faydalı Böcekler

Korktuğumuz yeri geldiği tiksindiğimiz bu hayvanlar bize yardımcı olmak için beslenmemiz için daha rahat yaşayabilmemiz için canla başla çalışıyor. Bunların hangi faydalı böcek olduğunu öğrenmek için can atıyorsunuz değil mi belki hepimizin korktuğu bir böcek aslında mucizenin ta kendisi olabiliyor bazen ne tuhaf…

Herkesin sevgisini kazanan çiçekten çiçeğe gezen arılar faydalı böceklerdendir. Bal üretiminde yarar sağlayan bu böcekler ayrıca çiçek, meyve ağaçlarının döllenmesinde oldukça etkili… Arıları korumak için çiçek ekerek destek olun arılara... Bir başka faydalı böceğimiz ise uğur böceği haset ve çiçeklerdeki bitleri yiyerek üretime katkıda bulunuyor.

Bunun yanı sıra parazit Hymenoptera böceği de bazı zararlı böcekleri yok etmeyi becerebilen bir böcek cinsidir. Hamam böceklerini ne kadar sevmesekte onlar solucan, eş ayak, sümüklü böcek gibi böcekleri avlayarak hem karnını doyuruyor hem de bitkilere zarar vermesini önlüyor. Ayrıca birçok ülkede hamam böcekleri koruma altındadır. Örümceklerde faydalı böceklerdendir, sineklerin başlıca düşmanıdır.

Tüm bu canlılara saygı duyarak hayatta kalmasına izin verin.
 
Copyright © Böcekler. Designed by OddThemes