Kalorifer Böceği İnsanlara Zarar Verir mi?

Salı, Eylül 30, 2014
Kalorifer böceği çok zararlı böcekler olmakla birlikte doğrudan zarar vermezler.  Kalorifer böcekleri insanları ısırmaz ama evinde kalorifer böceği bulunanların ağız ya da kulaklarından girerek üzerinde taşıdığı mikrobu insanlara bulaştırdığı çok olmuştur. Eğer bu şekilde bir sıkıntı olmadı ise kalorifer böceği yalnızca görüntü olarak rahatsız etmektedir.

Kulaktan ya da ağızdan vücuda giren kalorifer böceği oldukça tehlikelidir. Sağlık yönünden çok büyük tehlike yaratabilmektedir. Bu yüzden böyle bir durumda hemen hastaneye gidip tıbbi yardım almak gerekir.
Kalorifer böceklerin bu işlemin dışında yalnızca üzerlerinde hastalık mikrobu taşıdığından dolayı sıkıntı yaratabilmektedirler. Vücutlarında on binlerce mikrop ve bakteri bulundurabilme gibi bir özelliğe sahiptirler. Ayrıca mutfakta ve yiyeceklerin üzerinde gece boyu gezdiklerinden dışkılarını buralarda bırakma ihtimalleri yüksektir. Bu şekilde yıkanmadan yenen yiyecekler o böceğin taşıdığı bütün mikropları vücuda taşıyarak vücut direncini düşürür. Vücudu enfeksiyonlara açık hale getirir.


Kalorifer Böceğinden Korunmak İçin Ne Yapmak Gerekir?

- Kalorifer böceği evinizde bulunan deliklerden ya da açık kapı ve pencerelerden eve girer. Bu yüzden kapı ve pencerelere koruyucu teller takmak gerekir.
- Tahta aralarındaki açıklar, dolapların altları, duvar delikleri, kıytı kenar köşeler bu böceklerin yaşam alanıdır. İlk olarak bu yerlerin kapatılması onların yuva yapmasını engelleyecektir.
- Çok çabuk üreyebilen bu böcekler görüldüğü anda hemen ilaçlanmalıdır.
- İlaçlama işlemi jel ilaçlar ile yapıldığında ilaca maruz kalan kalorifer böceği hemen ölmez. Yuvasına gider ve orada ölür. Sonrasında onu yiyen böceklerde ölür ve topluca böceklerden kurtulmuş olursunuz.
- İlaçlama genel olarak yapılacaksa ilaçlanan odayı tamamen kapalı tutmanız gerekir. Kapı pencere sıkıca kapatılmalıdır. Çünkü bu böceklerin ölmesi zaman alabilmektedir.

Gümüş Böceği Nasıl İlaçlanmalıdır?

Pazartesi, Eylül 29, 2014
Gümüş böceği en sık görülen böcek türlerindendir. Sene içerisinde birkaç defa ve her seferinde 100’ün üzerinde yumurtlaması ile gereğinden hızlı bir şekilde üremektedir. Her gümüş böceği yeni bir hastalık, yeni bir mikrop anlamına gelir. Çünkü gümüş böcekleri yiyeceklere bıraktıkları dışkıları ile insanları çok çabuk hasta edebilmektedirler. Bu yüzden gümüş böceği hemen yok edilmesi gereken hayvanlardır.

Yiyeceklerle hastalık bulaştırmanın yanında mobilyaları, koltukları, kağıtları da yiyen gümüş böcekleri eve de zarar verir. Bu şekilde hem kötü görüntü oluşur hem de yiyerek güçlenen gümüş böceği daha fazla yumurta bırakır. Bunun olmasını engellemek için gümüş böceğini hemen ilaçlamak gereklidir.

Gümüş böceği ile bireysel mücadele kesinlikle yerli değildir. Çünkü çok çabuk üremektedirler. Bunun yanı sıra öldürmeye ya da yakalamaya çalıştığınız gümüş böceği yalnızca sizin gördüğünüzdür. Sizin yakaladığınızın yumurtaları ortaya çıkmak için geç kalmayacaktır.

Gümüş Böceği Nasıl İlaçlanmalıdır?

Gümüş Böceği İçin İlaçlama 

- Kalıcı ilaçlamalarla kokulu ya da kokusuz gümüş böceği ilaçları ile ilaçlanmalıdır.
- İlaçlama yapacak kişi yeterli bilgi birikimine sahip olmalıdır. Gümüş böceklerinin yaşam alanlarını bilmeli ve oralara daha dikkat ederek ilaçlama yapmalıdır. Gümüş böceklerinin geçiş yolları da bilinmeli ve yeterince ilaçlanmalıdır.
- Yapılacak ilaç ani öldürücü etkili olmalıdır. Aksi taktirde istenilen netlikte sonuç vermeyebilmektedir.
- Evde yaşayan gümüş böceklerinin yuvaları kapı aralıkları ve süpürgelerin bulunduğu yerlerdir. Bu yüzden buralar çok daha dikkat edilerek ilaçlanmalıdır.
- Jel ilaçlar gümüş böceklerinde kullanılmamalıdır.
- Kapalı alanda ilaç yapılıyorsa ilaçlanan oda hava almayacak şekilde en az 2 saat kapatılmalıdır. Aksi takdirde sonuçlar etkili olmayacaktır. 2 saatten sonra oda kullanılacaksa kesinlikle uzun uzun havalandırılmalıdır. Aksi takdirde sağlığı olumsuz yönde etkiler.

Hamam Böceği Isırması

Pazar, Eylül 28, 2014
Hamam böceği insanın yaşadığı her yerde yaşamayı becerebilen bir böcek türüdür. Sıcak ve nemli bölgelerde yaşar ve genellikle gece ortaya çıkarlar. Antenleri ve 6 adet bacakları vardır. Hamam böcekleri kanatlı ya da kanatsız olabilirler. Aynı zamanda çok hızlı hareket edebilen hayvanlardır. Antenleri bulunan hamam böcekleri neredeyse her renkte karşınıza çıkabilir.

Hamam böceklerinin boyları tropikal bölgelerde daha fazla olabilmektedir. Bunu uzmanlar iklimin sıcak ve nemli olmasına bağlamışlardır. Hamam böcekleri genel olarak dış dünyada yaşamaktadır ama evde yaşayan türleri de vardır. Atıklarla, çürümüş leşlerle beslendiklerinden gıda bulmaları zor değildir.

Nemli yerleri seven bu böcekler genel olarak evlerde mutfakta ya da banyoda bulunurlar. Işık açıldığında ise çok hızlı bir biçimde kaçarlar.

Hamam Böceği Isırması

Hamam Böceği Isırır mı?

- Hamam böcekleri leşlerden ve atıklardan beslenirler. Kan emmezler. Bu yüzden insanları ya da hayvanları ısırma gibi bir durum söz konusu değildir. Böyle bir şüpheniz varsa sizi ısıran hamam böceği değildir.
- Hama böcekleri insanlara ısırarak zarar vermez. Genelde mutfakta yaşadıklarından, yiyeceklerin üzerinde gezindiklerinden binlerce mikrobu ayakları sayesinde yiyeceklere bulaştırır ve insanı dolaylı yoldan hasta ederler. Bu etki küçümsenmeyecek derecedir. Çünkü araştırmalara göre gıda zehirlenmelerinin %95 i bu böcekler sayesinde olmaktadır.
- Bu böceklerden korunmanın en güzel yolu temizlik olacaktır. Çünkü 3 aylık kuluçka dönemi olduğundan çok hızlı üreyemezler. Temizlikle geçebilir.
- Evde bulundukları süre içerisinde üremeye devam eden böcekler aynı zamanda ağız ya da kulak yoluyla vücudunuza girebilmekte ve ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
- Evinde hamam böceği olan bir kişinin yapması gereken işlem eğer üremiş ve çoğalmışlarsa ilaçlamak, azlarsa evi duvar diplerini, tahta aralarını, küçük çatlakları kapsayacak şekilde evi temizlemek olur.

Hamam Böceği Jeli Nasıl Kullanılır?

Cumartesi, Eylül 27, 2014
Hamam böcekleri mikrop taşıyan haşerelerdir. İnsanları doğrudan ısırmaz ya da sokmaz. Ama ilaçlamalarda ilacın sürüldüğü yeri bilir ve oradan gitmez. Zamanla ilaçlara karşıda bağışıklık kazanır.

İnsanın bulunduğu her yerde, kuzey kutbunda bile yaşayan bu böcekler nemli ve sıcak yerlerde yaşarlar. Genel türleri ormanlarda yaşamasına rağmen eve yuva kuran hamam böcekleri de vardır. Çift yumurta bırakarak 3 aylık kuluçka döneminden sonra evi istila etmek için hazırdırlar. Daha iş bu duruma gelmeden böcekler fark edilirse dip bucak yapılan bir temizlikle temizlenmeleri mümkündür. Ama eğer geç fark edilmişse böcekler ilaçlanmalı ve tam öldüklerinden emin olmadan ilaçlama işlemi son bulmamalıdır. Çünkü hamam böceklerinin yumurtaları bile ilaçlama durumlarında kendilerine bir korunma kalkanı yaratabilmektedirler.

Bu hayvanlar çok hızlı hareket ettiğinden yakalamak oldukça zordur. Zaten bulundukları yerde tek başlarına da değildirler. Yakalanmaları zordur ve gece gezdiklerinden sizden gizli evinizde haftalarca yaşama imkânları vardır. Bu durumda ortaya çıkan hamam böceği jelleri hamam böceklerinin düşmanı olmaktadır.


Jel İlaç Nasıl Kullanılır?

- Herhangi bir zararı yoktur. Havaya koku vermediğinden dolayı rahatlıkla uygulanır.
- Şırınga tabancasıyla yapılır. Tenha köşelere, hamam böceğinin yaşama ihtimali bulunan yerlere sıkılarak yapılan bir uygulamadır.
- Kapalı alan ilaçlamalarında son günlerde tercih edilen ilaçlama yöntemi olmuştur.
- İlaçlama yapıldıktan sonra ilaç sıkılan yerlerin silinmemesi gereklidir.
- Bulunduğunuz ortamda yapmanızın hiçbir sakıncası yoktur. Çünkü ne insan ne de hayvana zarar vermez.
- Kapı ve pencereleri sıkıca kapatma gibi bir durum yoktur.
- Jel ilacın amacı: Jel ilacı böcekler yiyecek sanarak yer. Sonrasında yuvasına giden böcekler burada ölür. Ölen böceği yiyen diğer böceklerde öldüğünden tek ilaçla bütün yuvayı öldürmeniz mümkün olur.

Gümüş Böceği Eve Nasıl Girer?

Cuma, Eylül 26, 2014
Canlıları ısırmayan, omurgası bulunmayan ve küçük gri renkte olan böceklerdir. Kat kat olan derisi ve kafadan ve gövdeden sonra incelen kuyruğuna bakıldığında üçgen vücutlu bir hayvandır. 8 tane ayakları bulunan bu böceklerin kuyruğunda ise 3 tane antene benzer şeyler bulunmaktadır. Renginden ismini alan gümüş böcekleri 2 – 4 cm arasında boylarındadır.

Sıcak ve nemli havaları seven bu böcekler genelde kuru yerlerde bulunmaz. Çünkü hayvanlarının gelişimi için böyle ortamlara ihtiyaç duyarlar. Beslenmelerini evdeki kâğıttan, naylondan, kuru bakliyatlardan sağlarlar.


Gümüş Böceğinin Eve Girmesi

- Gümüş böcekleri çatıda, ordum katlarında, merdiven altları ve boşluklarında, tavan aralarında ve duvarların özellikle bitki çıkan köklerinde bulunurlar.
- Duvarlara tırmanarak açık buldukları delikten içeri girerler. Bu sayede eve girmiş olurlar. Yılda birkaç kez yumurtlamanın her seferin 150 kadar yumurta bıraktığında hızlı üremektedirler.
- Halk arasında çok farklı isimlerle anılırlar: gümüşlük, gümüşçün, çok ayaklılar.
- Gümüş böcekleri eve girdikten sonra çok çabuk hastalık bulaştırabilmektedirler. Özellikle evde yaşayan gümüş böcekleri 1 yıl kadar yaşayabilmektedir. Müdahale edilmeden evde 1 yıl yaşayan bu böcekler 1 yıl içerisinde evin birçok bölgesine çok rahat yayılacaklardır.
- Gümüş böcekleri insanlara hastalık bulaştırır. Tahıllarla beslenen gümüş böcekleri bu besinlere dışkılarını bırakırlar. Bunu yiyen kişinin vücut direnci düşerek hastalanmasına neden olurlar.
- Evdeki mobilyalara zarar veren böceklerdir. Kâğıtları ve naylonları yediklerinden eşyalara direk olarak zarar verirler.
- Gümüş böcekleri dış ortamın fırınlarında, lokantalarında ve depolarında en sık karşılaşılan böcek türüdür.
- Erken müdahale edilmediği sürece hızlı üremesi nedeniyle çok çabuk yayılırlar. Bunun için gümüş böcekleri görülen yerin ilaçlanması gerekmektedir. Aksi takdirde bütün evi saracağından mücadele etmek zorlaşır.

Böcek İlacı Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Perşembe, Eylül 25, 2014
Böcekler her evde olma ihtimali bulunan genelde hastalık saçan ve hızlı üreyen hayvanlardır. Hızlı üremeleri yüzünden insanların bireysel mücadele yapmasını engeller. Çünkü bir tanesi öldürülse diğeri yaşayacaktır. Bu yüzden ilaçlamalara ihtiyaç duyulur.

İlaçlamalar evin böcekten arınması için yeterli olsa da insan sağlığını tehlikeye atabilmektedir. Jel tarzı ilaçlar bu gruba girmez. Ama özellikle kokulu ilaçlarda zehirlenmeler daha çok görülür. Çünkü bu ilaçlar sonuç olarak bir canlıyı öldürebilecek güce sahip ilaçlardır. Fazla kullanıldığında ortamda bulunanlara ya da az da olsa ilaç kokusuna maruz kalmış kişilere olumsuz etki eder ve zehirlenmelere yol açabilir.

Böcek İlacı Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Zehirlenme Durumunda Yapılacaklar

Böcek ilacı zehirlenmeleri ciddi anlamda ilaç zehirlenmeleridir. Kişinin hayatını tehdit edebilmektedirler. Baş ağrısı, düzensiz kas hareketleri ve diyare ilaçlamalardan sonra görülüyorsa böcek ilacı zehirlenmesi şüphesi ortaya çıkar. Bu durumda yapılacak ilk şey kişiyi kusturmak olmalıdır.

Kusamayan kişiler için durum daha tehlikeli olabilir. Bu gibi durumlarda hemen acil olarak en yakındaki sağlık kuruluşlarından birine gitmek gerekir. Eğer zehirlenmeden şüphelenirseniz ve kusamıyorsanız hemen tıbbi yardım almalısınız. Aksi takdirde sonuçlar üzücü olabilmektedir.

İlaçlamadan Sonra Zehirlenme Riskini Yaşamamak İçin

- Evinize ilaçlama yaptıysanız asla ilaçlanan odada bulunmayın.
- İlaçlanan odayı kapatın. Kapı altlarına be koyun ilaç odadan dışarı çıkmasın.
- 2,5 saat sonra ilacın etkisi geçince odanın bütün camlarını açın ve 2 saat havalandırmadan girmemeye dikkat edin.
- Bağışıklık sisteminiz düşükse ilaçlama yapıldığı gün evde bulunmama gibi bir imkânınız varsa sizin için bu daha iyi olacaktır.
- Mümkün oldukça hamileler, yaşlılar ve çocuklar evde yokken ilaçlama yaptırın. Çünkü bu grupların bağışıklık sistemi düşük olduğunda zehirlenme riskleri çok daha yüksek olmaktadır.

Doğal sivrisinek kovucular ve yapılışları

Çarşamba, Eylül 24, 2014
Serin yerleri seven sivrisinekler kan emen zararlı hayvanlardır. Yumurtasını oluşturabilmek için kan ihtiyacı duyan dişi sivrisinekler ısırır. Nemli bölgede de görülen bu böcekler özellikle geceleri etkin bir şekilde ortaya çıkar ve ısırırlar. Sıtma hastalığını bulaştırdıkları bilinmektedir.

İnce, narin yapılı ve zararlı bu kan emiciler sesleri sayesinde oldukça kolay tanınırlar. Ama vücutları gereği hareket kabiliyetleri de gelişmiş olduğundan dolayı yakalamak bazen zor olabilir. Bu yüzden mücadele etmek için piyasa da çeşitli sinek ilaçları bulunur. Ama hepsinde kimyasal madde vardır.  Bu ilaçlar özellikle bağışıklık sistemi düşük bebek, hasta, yaşlı gibi kesimlerin yanında kullanıldığında ciddi zararlar yaratabilir.

Doğal Sivrisinek Kovucular

- Çay ağacı yağı sivrisineklere karşı kovucu özellik göstermektedir. Isırıklarda da kaşıntıyı kesmektedir.
- Bir poşete doldurulan su lambanın yanına asılırsa sivrisineklerin bu bölgeye gelmediği tespit edilmiştir. Bu yöntem her ne kadar komik görünse de sivrisinek kovucu olarak oldukça etkilidir.
- Koyu renkler sivrisinekler için yuvadır. Bu yüzden kıyafetiniz yerine evin başka bir yerinde koyu renkleri tercih ederseniz sivrisinekler sizden önce o nesnelere yönelecektir.
- Karbonhidratı seven sivrisinekler çok tuz ya da karbonhidrat kullanan kişilere daha fazla gelirler.
- Özellikle çiçek özlü parfümler, vücut losyonları, nemlendiriciler sivrisinekleri çeker.
- Cildin yüksek ısısı sivrisinekler için mükemmel bir ortam yaratır. Bu yüzden cilt ısınızın yüksek olmasını engellemeniz gerekir. Normal ısı seviyesi bunun için yeterlidir.
- Sivrisinekler nemli bölgeleri sever. Sık sık ve aşırı terleyen, nemli vücut yapısına sahip kişiler sivrisineklerin hedef noktası olmaktadırlar. Vücudun terlemesinin önlenmesi ile sivrisinekler vücudunuza daha az uğrayacaklardır.

Doğal sivrisinek kovucular ve yapılışları

Doğal Sivrisinek Kovucu Karışım

Malzemeler:
Limon okaliptüs, tarçın, biberiye, castor, nane, limon otu, citronella, sedir, sardunya, lavanta, yenibahar, fesleğen hepsinin yağı

Yapılışı ve kullanımı:

- Bütün bu yağları eşit miktarda kullanarak bir karışım hazırlayınız. Vücudunuza 2 - 2,5 saat ara ile püskürterek uygulayınız. Bu karışım sivrisinek yaklaşmasını önler.
- Bunların hepsinin yanında limon okaliptüs tek başına da sivrisineklerin yaklaşması için önlem olabilmektedir ama bu karışım kadar etkili olmadığı açıktır.

Evde Minik Böcekler

Salı, Eylül 23, 2014
Evde birçok nedene bağlı olarak çeşitli yerlerde böcekler oluşabilmektedir. Bazen minik bir kırıntı, bazen çiçek saksıları, bazen biriken tozlar, bazen küçük çatlaklar, bazen fark etmeden sizinle gelen böcekler ve bazen de ev kokuları bu böcekleri oluşturan nedenlerdendir. Küçük miktarda ortaya çıkan böcekler böcek ilaçları ile temizlenebilmektedir. Ama bütün evin böcekler tarafından rehin alındığı durumlarda olabilmektedir. Böyle zamanlarda evi tamamen ilaçlatmak yeterli olacaktır.

Bu böcekler oluşmadan önce alınması gereken bazı önlemler vardır. Bu sayede böcek oluşumu tamamen önlenebilmektedir. Bazı durumlarda en azından oluşumu daha da geciktirilmektedir. İnsanlar gibi canlı olan böceklerde barınacak, yaşayacak bir yer aramaktadır bu yüzden sizlerin evinize davetsiz misafir olmaktadırlar. Bunu önlemenin yolu ise birçok nedene bağlıdır.

Evde Minik Böcekler

Evdeki Böcekleri Önlemenin Yolları:

- Bahçenize doğal yoldan böcekleri temizleyecek hayvanları çekebilirsiniz. Bazı kuşlar bu işi sizler için zevkle yapacağından bahçenize bir kuş yuvası yapabilirsiniz. Bu konuda en başarılı hayvan yarasadır. Akrebe kadar birçok zararlıyı yiyen yarasa herkesçe sevilmediğinden çok da tercih edilmez. Hava kararınca avlanan bu yarasalar evinize kesinlikle gece girmemelidir.
- Evdeki yer temiz, kuru ve korunaklı olmazsa böcekler ortaya çıkabilir. Yer döşemelerinin altından başka daha kolay sızacak yer bulamayan böcekler nemli ve korunaksız evlere girmekte gecikmeyecektir. Eğer yerdeki döşemelerde boşluk çatlak ya da açıklık varsa buraları doldurmanız mutlaka gereklidir.
- Evin dağınık olması belki böcek oluşumuna neden olmaz ama böcek oluşumunu gizler. Yani bir anda gelmiş denilen böcekler aslında çok uzun zamandır oradadır ve siz farkında değilsinizdir.
- Yemekler böcekler için birinci tercihtir. Yemekler buzdolabında muhafaza edilmelidir. Besinler ağzı açık saklanmamalıdır. Mutfak dışında yiyecek tüketimi mümkünse hiç yapılmamalıdır. Yemekten sonra kırıntılar iyice temizlenmelidir.
- Evde evcil hayvan besleyen kişiler bu hayvanlar yemeğini yiyince yemek kabını ortadan kaldırmalıdır. Çünkü bu kaplar böcek oluşumu için idealdir.
- Kapı ve pencereler her açıldığında eve böcek girme riski artar. Bu yüzden kapı ve pencerelere tel taktırın.
- Evinizde çatlak varsa bu alanları böceklerin girişini önlemek adına doldurun.

Evimde Pire Var Ne Yapmalıyım?

Pazartesi, Eylül 22, 2014
Pireler asalak böceklerdendir. Isırdığında kızarıklık ve kaşıntı yaratabilmektedir. Bütün sıcakkanlı hayvanların ve insanların kanını emen pireler en çok kılcal damarların yoğun olduğu bölgelere toplanırlar. Yalnızca kan ile beslenebilen pireler tamamen şişene kadar kan emmeye devam ederler. Bu sayede bir hayvandan diğerine ve insana geçerler. Yalnızca kan emmelerinden dolayı mikrop taşımak bakımından en çok tehlikeli olan hayvanlardandır. Genellikle yaz aylarında çocuklarda sıkça görülebilmektedir. Üzerinde pire gören kişi elinden geldiğince bu pireleri temizleyerek eve öyle girmelidir. Özellikle evde evcil hayvan besleyen kişilerin pire ile karşılaşma olasılığı daha yüksektir. Çünkü evcil hayvanlar pireler için oldukça açık bir yaşam alanıdır.

Evimde Pire Var Ne Yapmalıyım?


Pireler Evde Nerede Saklanırlar?

- Pireler evde en çok kanepe, koltuk, minder aralarında görülür. Elbiseler ve halılar da pirelerin saklanması için oldukça kullanışlı yerlerdir.
- Evde bulunan bütün tüylü alanlar pireye açık olabilmektedir.
- Evinizde evcil hayvan besliyorsanız bu hayvanların vücutları da pireler için yaşam alanı olabilmektedir.

Evdeki Pirelere Karşı Alınacak Önlemler
- Evinizde sizinle beraber yaşayan bir evcil hayvanınız varsa düzenli olarak aşılarını, gerekli bakım ve kontrollerini yaptırmanız gereklidir. Bu sayede bu hayvanlardan gelebilecek pireler önlenmiş olur.
- Pireyi üzerinde gören kişi mümkün oldukça çabuk bir şekilde o kıyafetlerden kurtulmalı ve vücut temizliği yapmalıdır. Çıkarılan giysiler yıkanmadıkça evin herhangi bir odasına koyulmamalıdır.
- İlaçlama da pirelerden bir kurtuluş yoludur ama daha doğal yollar denenmeli ve eğer bu yollarla pire temizlenemezse ilaçlamaya başvurulmalıdır. İlaçlama yapıldıktan sonraki 15 günde pire görülmesi de oldukça doğaldı. Sonrasında pireler tamamen ölecektir. İlaç yapıldıktan sonra odanın kapısı sıkıca kapatılmalı ve en az 2 saat açılmamalıdır.
- Yünlü alanları nemlendirmek de pireleri kaçırabilmektedir.
- Pireler görüldüğünden 20 kat fazladır. Çünkü pireler çok çabuk üreyebilen hayvanlardır. Bu yüzden özellikle hayvan beslenen evlerde bazen ilaçlama kaçınılmaz çözüm olabilmektedir.
- Pirelerin eve geliş şekli tespit edilerek de önlem alınabilir. Pirelerin çatlaklardan içeri sızdıkları gözlenirse bu çatlaklar kireçle kapatılabilir.

En Zehirli Böcekler

Pazar, Eylül 21, 2014
Genel olarak böcekler küçük, masum ve zararsız hayvanlar olarak bilinirler. Bu varsayım çok yanlıştır. Çünkü bazı minik böcekler bir ısırığı ile bir insanı felç bırakabilmekte, hatta öldürebilmektedirler. Bu böcekler çok çeşitlidir. Her böceği tanımak imkânsız olduğundan her an her yerde karşılaşabileceğiniz ve zararına uğrayabileceğiniz böcekler olduğunu unutmayınız.

En Zehirli Böcekler

Dünyanın En Zehirli Böcekleri

Tekerlek Böceği: Yalnızca 5 cm boyutundaki bu böcek ısırdığında size inanılmaz bir acı verir. Yara yaptığı yerler neredeyse 6 ay kadar kapanmaz. Genel olarak Kuzey Amerika da görülmekte ve solucan ile beslenmektedirler.
Afrika Böceği: Kendinden metrelerce büyük canlıları bile öldürebilen bir böcektir. İsminden de anlaşıldığı gibi Afrika’ya özgüdür. Kobra yılanı bilindiği gibi bir insanı rahatça öldürebilir. Bu böcek yılanın 10 kat fazlası kadar zehre sahiptir.
Arı Boğan Böceği: İsminden anlaşılacağı gibi arılar için büyük tehlikelidir. Tüylü bacaklara sahiptir. Bu bacaklar sayesinde avını yakalar ve felç eder. Sonrasında da büyük bir zevkle yer. Genelde arı kovanının bulunduğu yerlerde yaşar.
Dikenli Böcek: Bütün vücudu diken olan bir böcektir. Siyah ya da kırmızı olabilmektedir. Açlık yaşadığı zaman her şeyi yeme gibi bir özelliğe sahiptir. Yem bulamadığında yavrularını yer.
Korsan Böceği: Korsanlar gibi oldukça zararlı bir böcektir. Zehir oranı bakımından dünyadaki sayılı böcekler arasındadır. Dudaklar ve gözlerle ilgilenir. Bunları kemirerek beslenir. Aynı zamanda kan içerek beslenebildiği de bilinmektedir.
Maskeli Avcı Böceği: kendisini zararsız bir tüy yumağı gibi gösterebilmektedir. Pamukçuk toplaması ile kıllı bacakları bu özelliğini desteklemektedir. İnsanları da ısırabilmektedir. Besin ürünü olarak ise daha çok böcekleri seçmektedir. Isırdıkları zaman oldukça şiddetli bir acı yaşattıkları söylenir. Hatta bazı kaynaklar yılanın ısırması kadar şiddetli bir acı olduğunu yazmaktadır.
Zehirli Örümcekler: En öldürücü böcekler sıralamasında en tepelerde yer alan böceklerdir. Tarantula ismi ile de bilinmektedirler. 6 adet gözleri vardır. Bu gözler yüzünden sinirlendiklerinde onlardan kaçmak neredeyse imkânsızdır. Her zaman zarar vermezler ama sinirlendiklerinde öldürücü vuruşu yaptıkları bilinmektedir.

İlk Yardım: Böcek Isırıkları ve Sokmaları

Cumartesi, Eylül 20, 2014
Böcek ısırıkları ve sokmalarının belirtileri cildinize zehir veya başka sıvıların enjekte edilmesi ile sonuçlanır. Bu sıvılar ağrıya neden olduğu gibi bazen alerjik bir reaksiyonu tetikleyebilir. Reaksiyonun şiddeti sizin enjekte edilen sıvıya karşı duyarlılığınıza veya tek seferde kaç kez ısırıldığınıza, sokulduğunuza göre değişebilir. Böcek sokmaları ve ısırmaları için tepkiler genellikle aşırı değildir sadece birkaç gün içerisinde geçen sinir bozucu bir kaşıntı, batma hissi veya hafif bir şişlik hissedilir. Gecikmeli olarak tepki çok seyrek görünür bunlar kurdeşen veya ağrılı eklemlerdir. Aynı böcek tarafından ısırılma veya sokulmaya rağmen hem ani hem de gecikmeli olarak tepkiler verebilirsiniz. İnsanların sadece çok küçük bir kısmı ciddi reaksiyonlar (anafilâksi) vermektedirler.

Arı, eşekarısı, yaban arısı ve ateş karıncası sokmaları genellikle en sıkıntılı olanlarıdır. Sivrisinek, kene, karınca, akrep ve bazı örümceklerinde ısırıkları vücudunuzda reaksiyon oluşmasına neden olabilir. Akrep ve karınca ısırıkları çok ciddi sorunlara neden olabilirler. Nadir olmasına rağmen bazı böcekler Batı Nil virüsü veya Laym hastalığı gibi hastalıklarda taşıyabilmektedirler.

İlk Yardım: Böcek Isırıkları ve Sokmaları

Hafif reaksiyonlar için şunları uygulayınız.

- Daha fazla sokulmayı önlemek için güvenli bir alana geçiniz.

- Eğer derinizin üzerinde iğne görüyorsanız, bunu çıkarın. Bu daha fazla zehir salınımını engelleyecektir. Bölgeyi su ve sabun ile yıkayınız.

- Ağrıyı ve şişmeyi engellemek için buz tedavisi uygulayın.

- Ağrıyı azaltmak için doktora danışarak ağrı kesiciler kullanın.

- Acıyı dindirmek ve kaşıntıyı azaltmak için tropikal kremlerden kullanın. Hidrokortizon, lidokain veya pramoksin gibi maddeler içeren kremler acılarınızı azaltabilir. Kalamin losyonu, karbonat veya koloidal içeren diğer kremler ise kaşıntılarınızı azaltmaya yardım eder.

Alerjik reaksiyonlarda hafif bir mide bulantısı, bağırsak krampları, ishal veya çapı 10 cm'den büyük şişlikler oluşabilir. Eğer böyle bir durum olursa acil olarak doktora görünmeniz gereklidir.

Ciddi reaksiyonların belirtileri

Ciddi reaksiyonların belirtileri vücudunuzda birden fazla bölgede görünmektedir. Böceğin ısırmadığı veya sokmadığı alanlarda da belirtilere rastlamak olağandır. Eğer aşağıdaki belirtilerden biri var ise acil olarak 112'yi aramanız gerekmektedir.

- Nefes almada zorluk

- Dudaklarda veya boğazda şişlik

- Bayılma

- Baş dönmesi

- Kafa karışıklığı

- Hızlı kalp atışları

- Kurdeşen

- Bulantı, kramplar ve kusma

Acil durum ekipleri bulunduğunuz yere gelene kadar kişiye alerjik reaksiyonu varmış gibi ilk yardım yapmanız gereklidir.

Domates Yaprağından Böcek İlacı Yapımı

Cumartesi, Eylül 20, 2014
Böcekler her zaman insanların ve bitkilerin korkulu rüyası olmuştur. İnsanları bazen ısıran, bazen sokan, bazen de kanını emen böcekler bitkilerinde neredeyse yaşamına son verir. Özellikle küçük ve narin fideleri hedef almakta ve fideler daha ürün vermeden bunları kurutmaktadır. Bazen de yalnızca ürünün kalitesini ve verimini düşürürler. Böyle durumlarda önlem almak mecburi hale gelir. İlk olarak düşünülen çözüm ise zirai ilaçlamalardır.

Böcekler için birçok öldürücü zirai ilaç vardır. Hem önlem olarak hem de gerçekten ihtiyaç olarak düzenli aralıklarla ilaçlama yaptırmak önemlidir. Bu ilaçlarda kimyasal oran ve zehir oranı yüksek olduğundan bazı hayati sonuçlara daha çok açıktırlar. Ama yinede böceklere karşı ürünü ve bitkiyi korumak için gerekli bir işlemdir. Bu işlemin yapılması gerekliliği bazı pratik ve daha az zararlı çözümleri de beraberin de getirmiştir. Bu sayede ev yapımı doğal ilaçlar ortaya çıkmıştır. Çok çeşitli olan bu doğal ilaçlar en az kültürel ilaçlar kadar etkili olmaktadır.

Domates Yaprağından Böcek İlacı Yapımı


Domates Yaprağından Böcek İlacı

- Domates, patates gibi ürünlerin yaprakları oldukça yüksek miktarda zehri içinde barındırmaktadır.
- Bu yapraklardaki zehir alkoloid zehridir.
- Alkoloid suda çözünen toksinlerden oluşmaktadır. Bu sayede zehir yapımına açıktır.
- Birçok böceğe karşı oldukça etkili bir zehir olabilmektedir.
- Lahana kelebeği diye adlandırılan böcekler için de oldukça uzaklaştırıcı etki yaptığı gözlemlenen sonuçları arasındadır.
- Hazırlaması ve kullanımı da hem pratik hem de diğer zirai ilaçlara oranla daha zararsızdır.

Domates Yaprağından Böcek İlacının Yapımı

Malzemeler:

- 50 gram domates yaprağı
- 5 litre su
- Süzmek için bez

Yapılışı:

Domates yapraklarını güzelce suyunu çıkararak ezin. 5 litre suya ekleyin ve ağzını sıkıca kapatın. 1 gün bekleyen bu karışımı ertesi gün bez yardımı ile süzün.

Kullanımı:

Hazırlayıp süzdüğünüz doğal ilacı isterseniz sulama kabı ile isterseniz de ölçekle dökebilirsiniz. Tek dikkat edilmesi gereken yer bitkinin bütün her yerine bu ilacın dökülmesidir. Sonrasında böcekler bitkiden oldukça uzak duracaklardır.

Bu karışım kimyasal madde karışımlı zehirli ilaçlar kadar zararlı değildir.

Danaburnu İle Mücadele

Cuma, Eylül 19, 2014
Gündüzleri toprağın altında yaşayan geceleri faaliyette bulunan böcek türüdür. Bazen de toprağın üstüne çıkabilmektedirler. Genelde yaz aylarında faaliyetleri arttığı gibi yer değiştirirken de bitkilerin kökleri ile karşılaşırlarsa bu kökleri keserler ve bu şekilde bitkiye zarar verirler.

Dana Burnu Nasıl Bir Hayvandır?

Kısacık kıllarla kaplı olan dış kısmı kızılımsı koyu ve toprak renktedir. Önde ve arkada kanatları bulunur, arka kanatları daha gelişmiştir. 5-6 cm kadar olan bu böceğin ön bacakları daha çok toprak kazmaya dizayn edilmiştir.

Dana Burnu Nasıl Zarar Verir?

- Danaburnu toprak içinde yaşadığından verdikleri zararda toprak altında gerçekleşir. Yani danaburnunun olduğu bir tarlayı anlamak için verilen zararla bitkinin solmasına bakılması gereklidir.
- Toprak altında ilerlerken karşılaştıkları her kökü keserler ve bu şekilde bitki kurur. Eğer bitkinin kökü yumrulu ise bu yumruları kemirdiklerinden bitki yine yaşamına devam edemez. Danaburnu en çok yeni dikilen küçük fidelere zarar vermektedir.



Dana Burnunun Zarar Verdiği Besinler

- Danaburnu bütün sebzelere zarar verir.
- Buğdaya
- Çeltik tohumlarına
- Ayçiçeklerine
- Süs bitkilerine
- Mısırlar ve pamuğa zarar verir.

Dana Burnu İle Nasıl Mücadele Edilir?

- En doğal mücadele yolu kümes hayvanlarıdır. Kümes hayvanları danaburnunu yer.
- Bazı kuşlar danaburnu düşmanıdır.
- Sulama esnasında fazla su verilerek toprak üzerinde küçük gölet oluşturulabilir. Bu sayede danaburnu yaşama imkânı bulamaz.
- Toprağın havalandırılması önemlidir. Zamanında işlenmiş toprakta zararlı böcekler yok edilir.
- Gübreyi seven bu böcekleri öldürmenin bir yolu da gübre tuzağıdır. Yaz biterken toprağa küçük gübre parçaları bırakın. Kış boyu bu gübreleri yerinden kıpırdatmayın. İlkbahar başladığında bu gübrelere yerleşmiş olan danaburnunu öldürebilirsiniz.
- Danaburnu kazarak ilerlediğinden bazen toprak üstünde kazık yerler görülür. Buralarda solan, kuruyan bitkide varsa danaburnu bahçenize yerleşmiş demektir. Bu durumlarda danaburnunun erken fark edilmesi üzerine ilaçlama ile bu böcekler yok edilebilir.
- Önlem olarak ilaçlama yapılmak istenirse bu aylar Mayıs ve Haziran dönemleri olmalıdır. Çünkü danaburnu bu aylarda yumurta bırakmaktadır. Temmuz ayı ise onların gelişim ayı olduğundan daha yumurta iken öldürmek gerekir.

Kırmızı Böcek Türleri

Perşembe, Eylül 18, 2014
Doğanın bizlere sunduğu bu büyük ekosistemde böcekler çok geniş bir yer tutar. Oldukça çeşitli ve çok olan böcekler kendi aralarında gruplara ayrılırlar. Kırmızı böcekler bu grupların sadece birini oluşturur. Kırmızı böcek türleri saymakla bitemeyecek kadar geniştir. İsminden anlaşılabileceği üzere kırmızı renkteki her böcek bu gruba dâhildir. Bu böcekler arasında keneler, örümcekler, halk arasında bilinen ismiyle uğur böcekleri, ateşböcekleri ve daha birçok haşere yer alır. Bazı kırmızı böcekler çok tehlikelidir. Kene bunlardan bir tanesidir. Kırmızı kene yapıştığı insanda ciddi sorunlara neden olabilmekte hatta yapıştığı insanı ölüme kadar götürebilmektedir.

Kırmızı renk genelde zehirle bağdaştırılmaktadır. Bu bütün kırmızı böceklerin zehirli olduğu anlamına gelmemelidir. Çünkü birçok kırmızı böcek zehirsiz olmasının yanında tamamen zararsızdır. Böceklerin zehri dâhil olduğu diğer grupların özellikleriyle daha ayrıntılı araştırılmalıdır.


Kırmızı Böceklerin Yaşam Alanı

Kırmızı böcekler hemen her alanda göze çarpabilir. Bu grup çok geniş bir yelpazeye sahip olduğundan ağaçlarda, tohumlarda, toprakta, havada, duvarda hemen hemen yaşamın her alanında karşımıza çıkmaktadırlar. Bazı kırmızı böcekler uçar. Bunlardan en sık karşılaşılanı uğur böcekleridir.

Kırmızı Böcekler Ne İle Beslenirler?

Genelde otçul böceklerdir. Ama çok nadir olarak leşlerle ya da küçük böceklerle beslenenleri de görülmektedir.

Kırmızı Böcekler Zararlı mıdır?

Çok geniş bir konu olan kırmızı böceklerin bir kısmı bazen çok zararlı olabilmektedir. Bunlardan bazıları;

- İlkbahar aylarında gündeme gelen kırmızı kanatlı palmiye böcekleri Muğla’da 700 bin kadar palmiyenin kesilmesine neden oldu. Yaklaşık10 yıl önce Mersin’de ortaya çıkan bu kırmızı palmiye böcekleri neredeyse Muğla da katliam yaptı
- Keneler bir dönemin en büyük korkusu olmuştu. Yapıştığı her 10 insandan 9 unu öldüren kenelerde kırmızı böcekler arasında tehlikesini sürdürmektedir.

İlk Yardım: Kene Isırması

Çarşamba, Eylül 17, 2014
Bazı keneler kırım kongo kanamalı ateşi, Lyme hastalığı veya yüksek ateş gibi hastalıklara neden olabilecek bakterilerin kanınıza bulaşmasını sağlayabilmektedir. Bu hastalıklardan herhangi birine yakalanmanız bulunduğunuz yere ve kendinizi ne kadar korunduğunuza göre değişebilmektedir.

Eğer bir kene sizi ısırırsa aşağıdaki şu adımları uygulayınız:

- Keneyi acil olarak ve dikkatlice parçalamadan çıkarınız. Başının veya ağzının yanından keneyi ezmeden cımbız ile kavrayınız ve yavaşça çekip çıkarınız.

- Eğer mümkünse keneyi kapalı bir kaba, kavanoza koyarak buzdolabında soğukta saklayınız. İlerleyen zamanlarda herhangi bir belirti göstermeye başlarsanız, doktorunuz keneyi görmek isteyebilir.

- Su ve sabunlar ellerinizi ve kenenin ısırdığı bölgeyi iyice yıkayınız.

- Eğer keneyi parçalamadan çıkaramayacak iseniz bir hastaneye gidiniz.


Aşağıdaki şu belirtilerden birini görürseniz, doktorunuz ile görüşünüz:

- Döküntü

- Ateş

- Ense sertliği

- Kas ağrıları

- Eklem ağrısı ve iltihap

- Yutkunmada zorluk

- Grip benzeri belirtiler

- Işığa, ısıya karşı derinizde ve gözlerinizde hassasiyet

Eğer aşağıdaki şu belirtilerden biri varsa acil olarak 112'yi arayınız:

- Şiddetli baş ağrısı

- Nefes almada zorluk

- Kısmı felç

- Göğüs ağrısı ya da kalp çarpıntısı

Böcek İlacı ve Hamilelik

Çarşamba, Eylül 17, 2014
Hamilelik sürecinde böcek ısırıklarına maruz kalan anne adaylarının en çok merak ettiği konulardan birisi böcek ilacının bebeğe zarar verip vermeyeceğidir. Tabi ki bir canlıyı öldürebilen bir ilacın bebeğe zarar vereceğini düşünmek oldukça doğal bir düşüncedir. Bunu kanıtlayan bir araştırma henüz yapılmamıştır. Hayvanlar üzerinde uygulanan bu deney yüksek miktarda ilaç kullanılarak zarara neden olabilmiştir. Ama yinede kimyasal madde ve zehir barındıran bu ilaçların sizlerin olduğunuz yerde kullanılmaması hem sizin içinizin rahat etmesi bakımından hem de çocuğa verebileceği zarar bakımından daha doğru bir hareket olacaktır.

Sinek ya da böcek ısırıklarında çok fazla kaşıntı yaşıyorsanız öncelikle bir alerji testi yaptırmanız gerekmektedir. Sonuç negatif olursa vücuda sürülen ilaçları kullanmanızda herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Yine de bu spreyleri kullanırken bile oranı azaltmanızda fayda vardır. Kullanımdan 1 saat kadar sonra ise kullandığınız alanı durulamanız iyi olacaktır.

Böcek İlacı ve Hamilelik

Evde Böcek İlacı Kullanıldığında

- Eğer herhangi bir şekilde böcek ilacı yaptırmanız gerekirse siz ilaç yapılan odada bulunmamaya özen gösterin. Eğer az da olsa ilaca maruz kalırsanız temiz havaya çıkınız.
- İlaç yapılan odayı en az 5 saat en çok 8 saat süreyle kullanmayınız. İlaçlama yapıldıktan sonra odanın pencerelerini, kapılarını ve kapı altını sıkıca kapatınız. Bu önlem ilacın etkili olması için gerekli bir işlemdir.
- İlaçlanan odayı ilaç süresi dolduğunda iyice havalandırınız. İlaç kokusu odaya yerleştiğinden havalandırmadan odaya girilmesi önerilmemektedir.

Böcek Isırmasına Karşı Alınabilecek Önlemler

- Gün batımında ve gün doğumunda sinek ve böcekler daha fazla ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden bu saatler arasında dışarı çıkmamanız önerilir.
- Sineklerin çok olduğu bölgelerde bulunacaksanız kıyafet seçimini ona göre yapın. Uzun kollu tişörtler ve uzun pantolonlar tercih edebilirsiniz.
- Eve böcekler en çok kapı ve pencerelerden girer. Bu yüzden buraları ya kapalı tutun ya da tel ile korumaya alın.
- Bir diğer eve giriş noktası olan çatlakları ise kapatmanız böceklere karşı alınabilecek önlemlerdendir. Kablo giriş çıkışları gibi yerleri de ihmal etmeyin.

Organik Böcek İlacı Yapımı

Salı, Eylül 16, 2014
Evlerinize ve bahçelerinize dadanan böcekler, korkulu rüyanız olabilir. Bu böceklerden kurtulurken, kendinizi ve sevdiklerinizi, kimyasal maddelerden de korumak istiyorsanız, evinizde kolay bulunabilir ve en önemlisi doğal malzemeler ile böcek ilacınızı yapabilirsiniz.

Yumurta Kabuğu, bitkileriniz için zararlı olan bitki böceklerinin, bitkilerinizden uzak durmasını sağlamaktadır. Uygulama için, içini boşalttığınız yumurtanın kabuklarını, küçük parçalara ayırın ve bitkilerinizin etrafındaki toprağa ufalayarak atın.

Sıvı sabun, düşük Ph değeri nedeni ile haşerelerin yaşamasına imkân vermemektedir. Bazik özelliğe sahip bu maddeyi, sprey şişesinin içerisine koyun ve üzerine, sabunun 3 katı kadar su ilave ederek, etrafa sıkın. Eviniz için kullanabileceğiniz bu yöntemi, bitkileriniz için denemeyin. Bazik maddelerin, bitkilerinize de zarar verebilme riski vardır.

Organik Böcek İlacı Yapımı

Acı pul biber de böceklerin sizden ve etrafınızdan uzak durmasını sağlayacak bir karışımdır. Bunun için; kaynar suya 1 tutam pul biber atarak, kaynatmanız gerekmektedir. Oluşacak kokunun, sizi de rahatsız edeceğini unutmayın ve alerjik bir rahatsızlığınız var ise; farklı yöntemlere yönelin.

Sarımsak kokusu, haşerelerin sevmediği kokular arasında gelmektedir. Bunun için; evinizin önüne ya da evdeki saksılarınıza sarımsak ekebileceğiniz gibi, sarımsak karışımı da hazırlayabilirsiniz. Sarımsak karışımı hazırlamak için; 4 diş sarımsağı iyice ezerek, üzerine sıcak su ilave etmeniz gerekmektedir. Karışım 2 saat dinlendikten sonra, bahçenizde ve evinizde kullanabilir ve karışımı 2 hafta kadar süre ile buzdolabından saklayabilirsiniz.


Alkol bitkileriniz için uygun olmasa da, eviniz için böcekleri sizden uzak tutacak en ideal yöntemlerden birisidir. ¼ oranında alkol-su karışımını bir sprey şişeye koyarak, belli aralıklar ile evinize sıkabilirsiniz. Kokusuz bir yöntem olacağından dolayı, evde bulunan kişileri de rahatsız etmeyecektir.

Un güvesi (Pyralis Farinalis)

Pazartesi, Eylül 15, 2014
Pyralis farinalis un güvesi demektir. Diğer güvelere oranla daha koyu renkli kırmızımsı ve ergin bir güvedir. Kanatlarında zigzag şeklinde çizgiler bulunur. Ön kanatların uç ve sonu kızılımsı renktedir. Ön kanatlarıyla arka kanatları saçaklıdır. Larvası gri/beyaz renklerindedir. Boyu 19-20 santime kadar uzayabilmektedir. Diğer güvelerden farklı olarak larva döneminde vücudu kıllarla kaplanır. Yaklaşık 1 hafta yaşarlar. Bu süre zarfında bulundukları gıda üzerine 400'e yakın yumurta bırakabildikleri görülmüştür. Gelişim süreleri de diğer güvelere oranla daha fazladır. Uygun koşullarda 6/8 hafta arasında gelişim gösterir.

Un Güvesinin Zarar Verdiği Ürünler

- Hububatlar
- Un ve undan yapılan ürünler

Un Güvesinin Zararları

- Un güvesi bulunduğu besinden beslendiğinden ürün kaybı yaratır.
- Bıraktığı kalıntılar ürüne zarar verir. Ürüne nitelik kaybı yaşatır.
- Üründe kokma, bozulma, küflenme ortaya çıkmaktadır.
- 2 grupturlar: sağlam tanede zarar yaratan ve sağlam tanede zararlı olmayanlar olarak çeşitleri vardır.



Un Güvesi Nasıl Önlenir?

- Ürünün bulunduğu yerde açıklıklar varsa buralar güve oluşumuna dur demek için sıvı ile kapatılmalıdır. Güve oluşumunun önlenmesi için sıvı ile kapatmak önemlidir.
- Ambarın pencere ve kapı girişleri iyi korunmalıdır. Güvelerin giremeyeceği bir tel ile bu gerçekleştirilebilir.
- Üründeki nem orsanı %13'ü geçmemelidir. Fazla nem ürünü ıslatır ve güve oluşumuna zemin hazırlar.
- Ürünler ambara yerleştirilirken duvara çok yakın yerleştirilmemesine özen gösterilmelidir.

Sevimli Petshop Hayvanları: Hamsterler ve Bakımı

Pazar, Eylül 14, 2014
Hamsterların 1930 yılında bir zooloji profesörü  tarafından keşfedilmeleri ile başlayan ve  zaman içinde kırma bir tür haline gelmesiyle devam eden öyküleri, evlerde beslenen sevimli hayvanlar arasında sayılmalarına kadar uzanmış bulunuyor. Hamsterler, sayesinde tatlı bir görünüm kazandıkları oldukça esnek derileri ve yanaklarındaki kesecikleri ve kafesinde yaptıkları türlü sevimlilikleri ile çocukların gönlünü çoktan feth etti.  Bu sebeple, evcil hayvanlara düşkün çocuklar için ebeveynlerin ilk tercihlerinden birisi hamsterler olmakta fakat ne yazık ki birçok hamster yanlış bakım sebebiyle eve getirildikten kısa bir süre sonra ölmektedir.

Hareket Özgürlüklerini Kısıtlamayan Bir Mekan Yaratın

Ortalama iki yıl ömürleri olan hamsterleri evde beslemenin altın kuralları vardır. Her ne kadar fazla bakım gerektirmeyen hayvanlar olarak lanse edilseler de aslında hamsterler, çok hareketli kemirgenler oldukları için kafese uygun canlılar değildir. Küçük bir kafeste kapalı olarak yaşamak, doğalarına aykırıdır. Bu sebeple hamsterlerin hareket ihtiyacını karşılaması için kafeslerinde dönen tekerlek,ona uygun oyuncaklar mutlaka bulunmalıdır.



Hamsterler, uyurken saklanmayı tercih eden canlılardır. Bu sebeple kafesi içinde dizayn edeceğiniz ve kendini güvende hissederek, gizlenerek uyuyabileceği mekanlar yaratmalısınız. Ayrıca hamsterler kafeslerini kemğirebildikleri hatta kafeslerinin boyalarını dahi sökebildikleri için sağlıklarına zarar vermeyecek bir kafes alın, kafesin paslı olmamasına dikkat edin.

Yavru Hamsterleri Ellemeyin

Hamsterleri yavru olarak yani 4-5 haftalık, henüz annesinden ayrılmış olarak eve getirirseniz ilk birkaç hafta, hemen elinize almamalısınız. Ani olarak sevmeleriniz hayvanınızı ürküterek, ters tepkiye yol açabilir. Unutmayın, hamsterler alışma evresinde  çabuk sinirlenebilir ve sinirlenip, canlarını acıttığınızda ısırarak tepki verebilirler.

Çiftleştirmek İstediğinizde Yardım Alın

Hamsterler, yalnız yaşamayı severler. Bu sebeple yalnız bırakılmaya müsait pet hayvanlarıdır. Ancak hayvanınızı çiftleştirmek istediğinizde kesinlikle bir veteriner hekime danışınız. Çünkü hamsterler, yanlış müdahaleleriniz sonucunda yavrularına insan kokusu sindirdiğinizde o yavruları yiyerek, canınızı oldukça sıkabilirler. Hamster yavruladığında bir ay kadar yavrulara kesinlikle dokunmamalı, 4-5 haftalıkken yavruları anneden ayırmalısınız.

Hamsterler Yıkanmaz!

Hamsterler, sürekli yalanarak kendilerini temizlerler. Ve bu temizlik haricinde onları yıkamaya kalkmamalısınız. Bu hayvanın hastalanmasına yol açarak, istemediğiniz sonuçlar doğurabilir.

Kıskaçlı Böcek Türleri

Pazar, Eylül 14, 2014
Böcekler çoğu insanın en büyük fobisidir. Aslında minik görünen bu yaratıkların bazı türleri hiç de masum değildir. Bir ısırıkta vücuda verdiği zehirle insanı öldürebilen böcek çeşidi azımsanamayacak kadar fazladır.

Böcekler korku saçmaya devam ederken kıskaçlı türleri ortaya çıkmıştır. Kıskaçlı böcekler böcek sevmeyen kişilerce diğerlerine göre daha itici gelmektedir. Kıskaçlı böcekler çok çeşitlidir. Yapılan araştırmalarla hala yeni böcek türleri ortaya çıkmaktadır. Doğanın insanlara sunduğu bu zenginlik çeşitleriyle birer birer ortaya çıkarılmaktadır.


En Çok Karşılaşılan Kıskaçlı Böcek: Kulağakaçan

- Adından anlaşıldığı gibi kulağa giren bu böcekler herkesçe bir tehlikedir.
- Yapı bakımından tanınması oldukça kolaydır. Kafası küçük karnı geniş olan bu haşerenin 6 ayağı vardır. Başında 2 tane büyük 2 tane küçük olmak üzere 4 tane anten vardır. Kıskacı ise kuyruk kısmında bulunur. Erkeklerde kıskaçlar daha gelişmiştir. Ayrıca böceklerde bulunan küçük kanatları yinede onların uçması için yeterli değildir.
- 5 cm kadar boy gösteren bu böcekler gece de gündüzde beslenebilir.
- Genelde ot ile beslenen bu böcekler kendinden küçük böcekleri de yer. Yani hem etçil hem otçuldur. Yakaladığı küçük böcekleri kıskaçlarıyla sıkıştırarak öldürür.
- Alınan meyve sebzelerden ya da ev önündeki bitkilerden evlere ulaşan kulağakaçan yaşadığı yere göre farklı renkte gelişir. Siyah, kahverengi ya da sarı türlerinin yanında kızılımsı türü de bulunmaktadır.
- İlkbahar ve yaz aylarında tehlike yaratırlar. Kış döneminde ise ağaç kovuklarına yerleşir ve buradan dışarı çıkmazlar. Kış aylarında kaya diplerinde de görülebilirler.
- Bu böcekler insanlar için ciddi sıkıntı yaratabilmektedir. Halk arasında saçkıran ismi ile anılabilmekte ve zararlı olabilmektedirler.

İlk yardım: Anafilaksi (Hayati Risk Taşıyan Alerjik Reaksiyonlar)

Cumartesi, Eylül 13, 2014
Hayatı tehlikeye atan bir alerjik reaksiyon (Anafilaksi) olması durumunda hasta şoka girebilir, kan basıncında ani bir düşüş yaşayabilir ve nefes alıp vermede zorluk yaşayabilir. Alerjisi olan kişilerde, alerjen diye adlandırılan alerjiye neden olan maddeye maruz kaldıktan dakikalar içerisinde anafilaksi başlayabilir. Bazı durumlarda tepki gecikmeli olarak başlasa da çoğu durumda anafilaksi belirgin bir belirti olmadan ortaya çıkabilir.

Eğer yakınınızda alerjisi olup, anafilaksi belirtileri vermeye başladıysa şunları ilk yardım olarak yapmalısınız.

1. Acil bir biçim 112'yi arayarak, bilgilendirin ve yardım isteyin.

2. Yanlarında alerjisine karşın epinephrine iğnesi olup olmadığını sorun (bu tip hastalar bu iğneleri yanlarında taşımaktadır)

3. Eğer iğne bulunuyorsa, kişiye iğneyi nereye yapmanız gerektiğini sorup öğrenin, iğne genelde uyluk veya kalça bölgesine yapılmaktadır.

4. Kişiyi sırt üstü bir şekilde yatırın.

5. Kişinin giysilerini gevşetip daha rahat olmasını sağlayın ve bir battaniye ile üzerini örtün. Kesinlikle içecek herhangi bir şey vermeyin.

6. Eğer kusma veya boğazdan gelen bir kan varsa kişiyi yan çevirerek, herhangi bir tıkanmayı önleyin.

7. Eğer kişide artık solunum, öksürük veya hareket emaresi bulunmuyorsa, tıbbi ekip gelene kadar kalp masajı yapmaya başlayın (bir dakika içerisinde ortalama 100 defa yapmanız gereklidir)

8. Belirtiler başlar başlamaz hızlı bir şekilde yardım alın. Anafilaksi bitse bile belirtiler yeniden tekrarlanabilinir bu yüzden hasta, hastane ortamında birkaç saat boyunca izlenmelidir.

Anafilaksi


Anafilaksi belirtilerine sahip biri ile birlikteyseniz kesinlikle belirtilerin geçip geçmeyeceğini beklemeyiniz, acil bir şekilde yardım almak için harekete geçin çünkü ciddi durumlarda tedaviye başlanmayan anafilaksi hastanın yarım saat içerisinde ölmesine neden olmaktadır. Difenhidramin gibi antihistamin hapları anafilaksi tedavisinde yeterli değildir, bu ilaçlar sadece belirtileri azaltmaya yardımcı olmaktadır ve ciddi vakalarda vücuda çok yavaş bir biçimde karışmaktadırlar.

Anafilaksinin belirtileri ise şunlardır;

* Deri üzerinde beliren kaşıntılar, soluk bir cilt, kızarıklar veya kurdeşenler

* Yüz, göz, dudak veya boğazda şişme

* Solunum yollarının daralması, hırıltılı sesler çıkararak soluma ve nefes darlığı

* Zayıf ve sık atan nabız

* Bulantı, kusma veya ishal

* Baş dönmesi, bayılma veya bilinç kaybıdır.

Anafilaksiyi tetikleyen en genel ve yaygın unsurlar ise şunlardır

* İlaçlar

* Yerfıstığı, fındık, balık ve kabuklu deniz ürünleri gibi besinler

* Arı, yaban arısı, eşek arısı, karıncalar gibi böcek sokmalarıdır.

Eğer daha önce ciddi bir alerjik reaksiyona maruz kaldıysanız en kısa zamanda doktorunuz ile görüşerek, yanınızda alerjinize karşı bir iğne taşıyıp taşımamanız gerektiği hakkında bilgi almanızı öneririz.

Sağlıklı günler dileriz.

İç Fındık Güvesi (Paralipsa Gularis)

Cumartesi, Eylül 13, 2014
Paralipsa gularis iç fındık güvesi anlamına gelir. Ön kanatlar değişken renkleriyle özellik gösterir. Griden toprak rengine kadar değişebilir. Yumurta 1 mm'den küçük ve ovaldir, beyaz renktedir. Olgunlaştığında 20-25 mm boya ulaşan larva bazen sarı bazen pembe renkte ve çokça kıllıdır. Kış aylarını depolarda olgun larva olarak geçirir. Diğer güvelerden farklı olarak yılda 1 kez döl vermesiyle bilinir. Dişi iç fındık güvesi yaşamı boyunca 250 ye yakın yumurta bırakabilir.

Fındık Güvesinin Zararlı Verdiği Maddeler

- Badem, susam, ayçiçeği, fındık, keçiboynuzu, süt, kakao gibi besin grupları
- Her güve gibi hububatlarda da bulunur. Kurutulmuş meyveler, kurutulmuş sebzeler yaşam alanlarından yalnızca biridir.

Fındık Güvesinin Zararları

- Yaşadıkları gıdayı yiyerek hayatlarına devam ettiklerinden bulundukları gıda kaybedilir.
- Aynı zamanda yedikleri gıdaya bıraktıkları pislikleri sayesinde ürün bozulur, kalitesi düşer ve küflenir.


Fındık Güvesine Karşı Alınabilecek Önlemler

- Ürünü çuval ile saklamak istiyorsanız bu çuvalları güvenin ulaşamayacağı bir yüksekliğe yerleştirin.
- Eğer ürünler duvara çok yakınsa bu bir tehlikedir. Bu yüzden duvardan az da olsa uzak olacak şekilde çuvalları dizebilirsiniz.
- Ürünlerin bulunduğu yerde pencere varsa kapatmanız mantıklı olacaktır. Bunu bir tel yardımıyla gerçekleştirebilirsiniz. Aynı zamanda bu tel örgüyü kapıya da uygulamayı unutmayın.
- Bulaşık ürünler ile temiz ürünler kesinlikle birlikte tutulmamalıdır. Çünkü bulaşık ürünler güve oluşumuna daha uygundur.
- Ürünün bulunduğu yerde gece olduğunda ışık yakmayın.

Hamam Böceği Yetiştirme

Cumartesi, Eylül 13, 2014
Pek çok insanın korku ile yaklaşmakta olduğu hamam böcekleri, kimileri için de iyi bir gelir kapısı olmuş durumda. Son yıllarda gelişmekte olan sektörde üretilen hamam böcekleri, balık yemi olarak kullanılabilmesinin yanı sıra, kimi kozmetik ürünlerin içerisinde de yer almaktadır. Üstelik insanların içeriklerine bakmadan kullandıkları bu ürünler, genellikle en çok müşteri memnuniyetine sahip olan firmalara ait.

Hamam Böceği Yetiştiriciliği Nasıl Yapılıyor?
Hamam böceği ticareti ile geçimlerini sağlamakta olan kişiler, öncelikle işin yapılabilmesi için uygun bir yer ayarlamaktadırlar. 1 hamam böceğinin, doğumundan olgunlaşmasına kadar yaklaşık olarak 3 ay kadar bir zaman geçmektedir. Bu zaman içerisinde ise; hamam böcekleri elma, muz gibi meyveler ya da kedi, köpek mamaları ile beslenmekteler. Hamam böceği ticareti ile uğraşmakta olan kişiler, hamam böceklerinin en iyi şartlarda gelişmesi için, verdiklerin besinlerin de en kaliteli besinlerden olmasına özen göstermekteler. Yaklaşık olarak 3 yıl boyunca yaşamlarını sürdürmekte olan hamamböcekleri, yıl içerisinde pek çok kez çiftleşmektedirler. Çiftleşmeleri ise; uygun oda sıcaklığı olarak kabul edilen 20 derecelik ortamlarda ve kendilerine ayrılmış özel kutular içerisinde çiftleşmektedirler.
Hamam Böceği Yetiştiriciliğinin Kazancı Ne Kadar?
Böcek ticareti deyip geçmemek gerektiğini, bu işten kazanılan miktarları duyduğunuz zaman anlayacaksınız. Ortala 3 ayda olgunluğa ulaşmakta olan bir hamam böceğinin 1 tanesi, 1-2 TL arasından satılmaktayken, 1 yılda ancak olgunluk çağına gelmekte olan Madagastar hamam böceğinin ise; 1 tanesi 20 TL gibi bir fiyat üzerinden pazarlanılmaktadır. Yalnızca iç ticaret alanında değil, dış ticarette de hamam böceğine ilgi çok yüksekken, milyonlarca hamam böceği satımı ile elde edilecek karlar, hiç de az gözükmemektedir.

Kuru meyve güvesi (Plodia İnterpunctella)

Perşembe, Eylül 11, 2014
Plodia interpunctella kuru meyve güvesidir. Boyu 9 mm kadar olmaktadır. Larvası 10 12 mm e kadar büyüyebilmektedir. En az 2 en fazla 4 haftalık bir yaşam süreleri vardır. Bu sürede bulunduğu gıda ortamına neredeyse 400 kadar yumurta bırakır. Yılda en az 2 en fazla 5 kez yumurtlama dönemi vardır. Gelişim süresi uygun koşullar yaratıldığı takdirde 37 ile 52 gün arsında gelişimlerini tamamladıkları görülmüştür.

Meyve Güvesinin Zararları

- Bütün güveler gibi bulundukları ortamdaki gıdaların üzerinde yaşarlar ve o gıdaları yiyerek ürün kaybına neden olurlar.
- Gıdaların kalitesini düşürürler.
- Değiştirdikleri gömlekler sonucu bıraktıkları kalıntı ürünün kalitesini bozmakla kalmayıp ürünün çürümesine neden olur.

Meyve Güvesi Hangi Besinlerde Bulunur?

- Badem, susam, ayçiçeği, kakao süt tozu, baharat gibi ürünlere yerleşebilmektedir.
- Hububatlarda, kurutulmuş meyvelerde ve kurutulmuş sebzelerde sıkça görülmektedir.

Kuru meyve güvesi

Meyve Güvesi Nasıl Önlenebilir?

- Bu ürünleri sakladığınız ambarlarda delik, çatlak gibi güvelerin üremesine imkân sağlayacak yerler varsa işe bu çatlakları kapatmakla başlayabilirsiniz. Bu çatlakların sıvı ile kapatılmasını onların buralarda oluşmasını tamamen önler.
- Kapı ve pencereler tehlike yaratabilmektedir. Bunların oluşmasını engellemek isterseniz kapı ve pencerelere tel çekebilirsiniz.
- Ürünleri yerden birkaç santim yüksek bir yere koyabilirsiniz. Duvarla ürünler arasında boşluk yaratmakta alınabilecek diğer bir önlemdir.
- Geceleri ambara girdiğinizde ışığın açık kalma süresini en aza indirmeniz de önemli bir önlemdir.

Kuru İncir Güvesi - Ephestia Figuliella

Çarşamba, Eylül 10, 2014
Ephestia figuliella Kuru incir güvesidir. Bu güveler genelde açık renklidirler, erginleri kırmızı olabilmekte ve boyları en fazla 9 mm kadar büyümektedir. Ön kanatları arka kanatlarına göre daha koyu renkli ve daha dardır. Arka kanatlar daha saçaklıdır. Uygun koşullar yaratıldığında 43 günde erginliğe ulaştığı gözlenmiştir. Ergin olduktan sonra yaklaşık 24 gün yaşarlar ve bu sürede 300 kadar yumurta bırakırlar. Daha fazla yumurta bıraktıkları da gözlenmiştir. Yıl içerisinde birkaç kez yaklaşık 4 kez döl bıraktığı bilinmektedir.

Kuru İncir Güvesinin Zararları

- Bu güveler içinde yaşadıkları meyveden beslenir meyveyi yerler.
- Meyve üzerine bıraktıkları kalıntılarla ürünün kalitesini bozarlar.
- Ürün üzerinde pislik bırakmalarıyla ürünü çürütürler.
- Kuru meyveler, un, hububatlar, kestane, iç fındık, ceviz, badem, susam, fıstık gibi ürünlerde görülmekte ve bu maddeleri bozmaktadırlar.

Kuru İncir Güvesi


Kuru İncir Güvesini Önlemenin Yolları

- Ambarda bulunan çatlakların kapatılması ilk çözüm olabilir. Bu çatlakları sıvı ile kapatmalısınız. Sıvı onların oluşmasını önler. Bu güveler suda yaşayamazlar
- Ürünlerin ambarlanma süresi bitene kadar kapı ve pencerelere sık tel geçirilmelidir. Kapı ve pencereler gereğinden fazla açık bırakılmamalıdır.
- Eğer ürün çuvaldaysa bir ızgara yardımıyla istiflemelisiniz. Çuvallar ızgaranın üstündeyken ulaşılması zor olacaktır. Bu sayede ürünler korunabilir.
- Ürünleri istiflediğiniz duvarla ürün arasında mutlaka mesafe bırakın. Duvarda oluşum daha da hızlanmaktadır ve duvara bitişik olan ürünler güvelerden korunamayacaktır.
- Eski yıldan kalma ürünlerle yeni ürünleri farklı yerlerde muhafaza edin.
- Geceleri ambarda ışık yakmamaya özen gösterin. Güveler de diğer böcekler gibi ışıklı ortama daha çabuk gelmektedirler.

İlk Yardım: Hayvan Isırıkları

Salı, Eylül 09, 2014
Eğer herhangi bir hayvan sizi veya yakınınızdaki birini ısırırsa, şu adımları uygulamanız gerekmektedir;

Küçük Yaralar İçin

Isırık derinizde çok küçük bir çizik yaptıysa ve kuduz tehlikesi barındırmıyorsa, bu yaraya küçük yara olarak ilk yardım yapmanız gereklidir. Hemen bol su ve sabun ile ısırılan bölgeyi ve yarayı yıkayınız. Antibiyotik bir krem sürerek enfeksiyona karşı önlem alınız ve ısırılan bölgeyi temiz bir bandaj ile sarınız.

Derin Yaralar İçin

Eğer hayvanın ısırığı cildinizi deldiyse veya cildiniz parçalanmış ve kanıyorsa, yara üzerine kanamayı durdurmak için kuru bir bezle basınç uygulayın ve hemen bir doktora görünün.

Укусы животных


Enfeksiyon Olması Durumunda

Eğer şişlik, kızarıklık, giderek artan ağrı ya da sızlama gibi bir enfeksiyon belirtisi fark ettiyseniz, hızlıca bir doktora görünmeniz gereklidir.

Kuduz Şüphesi Varsa

Eğer ısırık kuduz taşıyabileceğini düşündüğünüz bir hayvan tarafından gerçekleştiyse direk olarak doktorunuzla görüşün. Başta yarasalar olmak üzere evcil veya yabani hayvanların hepsi kuduz tehlikesi oluşturabilir.

Uzmanlar tetanos aşısını her 10 yılda bir yaptırmanızı önermektedir. Eğer son aşınız 5 yıldan önce yaptırıldıysa ve eğer yaranın derin veya kirli ise doktorunuz yeniden aşı olmanızı önerebilir. Bu durumlarda ısırıldıktan sonra mümkün olan en kısa süre içerisinde aşı olmanız gerekmektedir.

En fazla ısırık vak'ası evcil hayvanlar sebebiyle oluşmaktadır. Kedilere oranla köpekler ısırmaya daha meyillidir, ancak kedi ısırıkları, cildinizi direk olarak delebildiğinden ve iyice temizlemesi mümkün olmadığından dolayı enfeksiyona yol açma olasılığı daha yüksektir.  Aşısı yapılmamış evcil hayvanlar ve yabani hayvanların kuduz taşıma riski bulunmaktadır. Kuduz, kedi ve köpeklere kıyasla yarasa, rakun, kokarca ve tilkilerde daha sık görünen bir hastalıktır. Tavşan, sincap, hamster ve diğer kemirgenlerde de çok nadir olsa da kuduz görünmektedir.

Sağlık Bakanlığı herhangi bir şekilde yarasalar ile aynı ortamda bulunan yetişkin ve çocukların mutlaka bir tıbbi yardım alması gerektiğini önermektedir çünkü çoğu vakada hasta ısırılmadığını sansa bile yarasaların ısırıkları vücutta çok zor göründüğünden kuduz kapma riski taşırlar.

Arpa güvesi (Sitotroga Cerealla)

Pazartesi, Eylül 08, 2014
Sitotroga cerealla Türkçe ismiyle arpa güvesi demektir. Bu güve ürüne daha tarladayken bulaşır. Sarımsı veya daha esmer sarımsı renkte erginleri bulunmaktadır. Mayıs ayı arpa güvesi için bulundukları ambarlardan ayrılma ayıdır. Ama giderken çiftleşirler ve yumurtalarını daha olmamış ürün başaklarına bırakırlar. Dişiler yumurtaları için zarar verdikleri gıdaların üzerini seçmektedirler. Bu yumurtalar erginleşip larva haline gelince bu tanelerin üzerinde yaşarlar. Larva dönemini ürün içinde geçiren bu güveler yılda 4 kez kadar döl vermektedirler.

Arpa Güvesinin Zarar Verdiği Ürünler Nelerdir?

- Arpa güvesi tüm hububat ürünlerinde bulunabilir ve zararlıdır.

Arpa güvesi

Arpa Güvesinin Zararları Nelerdir?

- Bütün güveler gibi arpa güvelerinin de en büyük zararı ürün kayıplarıdır.
- Salgıladıkları ağ maddeleri yüzünden bulundukları üründe nitelik kaybına neden olurlar.
- Eğer bu güve yoğun bir şekilde bulaşmışa ürünün küflenmesi ve kokması kaçınılmazdır.
- Doğrudan sağlam tanede zararlı olanlar ve sağlam tanede zararlı olamayanlar olarak ikiye ayrılırlar. En tehlikeli grup doğrudan sağlam tanede zararlı olan gruptur.

Arpa Güvesine Karşı Alınması Gereken Önlemler Nelerdir?

- Öncelikle ürünü saklayacağınız ortama dikkat etmelisiniz. Ortamın dışarıya açılan tüm pencere ve kapılarına sık aralıklı teller yaptırmanız önerilir.
- Ürünün bulunduğu ortamın nem dengesi çok önemlidir. %13'ü geçen nem durumlarında güve oluşumu kaçınılmaz olur.
- Ürünleri saklayacağınız ambarda güve oluşumuna neden olabilecek çatlaklar varsa bu çatlakları sıvı ile kapatmanız gerekmektedir.

Evde Fare Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Pazar, Eylül 07, 2014
Evde bulunmasından en çok rahatsızlık duyulmakta olan hayvanların başında, fareler gelmektedir. Oldukça hızlı ve atik hayvanlar olan fareler, su ve gider borularından, duvarlardaki deliklerden evinize girebileceği gibi, kısa süreli açılan kapılardan siz fark etmeden de girebilirler. Çeşitli bulaşıcı hastalıkları taşıma riski bulunmakta olan bu hayvanların, evlerinizde bulunmaları büyük risk teşkil etmektedir. Ancak, gündüzleri, evde hareketlilik olduğu zamanlarda, usta bir şekilde gizlenmeyi başaran fareler, evlerinize sessizlik çöktüğü zaman ortaya çıkmaktadır. Bu neden ile farelerin evlerinizde bulunduklarını anlamanız zor olsa da, farelerin varlığını anlamanızı sağlayacak bazı yöntemler de bulunmaktadır. Bu yöntemler;

Evde Fare Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Evde Fare Olduğu Nasıl Anlaşılır?

- Geceleri, besinlerinizi aşırmak için ortaya çıkan fareler, tıkırtılar çıkarmaktadır. Nereden geldiğini anlayamadığınız tıkırtılar duymakta iseniz; bu sesler büyük ihtimalle evinizde bulunmakta olan fareden kaynaklanmaktadır.
- Güçlü dişlere sahip olan fareler, etrafta bulunmakta olan eşyalarınızı kemirebilmektedirler. Evinizde fare olduğundan şüphelenmekte iseniz; eşyalarınızın kemirilip kemirilmediğini kontrol edin. Ayrıca, farelerin yiyecek bir şey bulamadıklarında, insanların uzuvlarını kemirebildiklerini unutmayın.
- Evinizde bitki bulundurmakta iseniz; bitkilerin toprağını kontrol edin. Toprakları kazmak, farelerin en sevdiği uğraşlardan birisidir.
- Evde bulunmakta olan fare pislikleri, evinizde bulunmakta olan bir fare olduğunun en kesin kanıtıdır. Fare pislikleri, 1-2 cm boyutunda, küçük ve siyah renklilerdir. Genellikle mutfak ya da besinlerinizi saklamakta olduğunuz kiler gibi yerlerde karşılaşmanız olasıdır.

Kelebekler

Cumartesi, Eylül 06, 2014
Böcekler şubesi yer almakta olan kelebekler, insanlara diğer böcekler gibi korkutucu gelmemekte, aksine oldukça sevimli bulunmaktadır.

Kelebeklerin Yaşam Evreleri

Kelebekler, yaşamları boyunca 3 evre geçirmektedirler. Diğer böcekler gibi, iç döllenme dış gelişme ile hayata gelmekte olan kelebekler, bir yumurtadan çıkarak hayatlarına başlarlar. Kelebeklerin yumurtalarındaki besin kesesi yeterli gelmediğinden dolayı, evrimlerini tamamlamadan doğarlar. Evrimi tamamlanmamış halde doğan kelebeğin ilk haline, tırtıl hali verilmektedir. Tırtıllar, kozalarının içerisine girmeden, yeterli olgunluğa erişmeden önce, defalarca bölünürler ve deri değiştirirler. Kelebeğe henüz dönüşmemiş olan tırtıl, öncelikle pupa formuna döner ve kozalağında kendi kanatlarını örer. Kanatlarını tamamladıktan sonra, kozasını yırtarak, dışarıya çıkar. Uçabilecek hale gelmesi için ise; belli bir süre daha geçmesi gerekmektedir.

Kelebekler

Kelebekler İnsanlara Zarar Verir mi? 

Kelebekler sınıfa ait, 20.000 kelebek türü vardır. Kelebeklerin pek çoğu, çiçekler üzerinden besinlerini toplamakta olan, zarar hayvanlardır. Bazı türleri ise; saldırgan kelebeklerdir. Bu iri kelebek türleri insanlara saldırmaktadır ve zehirli bir sıvıya sahip olan saldırgan kelebekler, insan sağlığı için zararlı, hatta ölümcül dahi olabilirler. Öte yandan, Dünya üzerindeki en büyük kelebek diye bilinmekte olan, dev kanatlı kelebeklerdir ve kanatlarının ölçüsünün, yaklaşık 30 cm olduğu bilinmektedir.

Cochineal Böceği Nedir?

Cuma, Eylül 05, 2014
Güney Afrika bölgesinde yaşamakta olan Cochineal böceği, pek çok kişi tarafından kolanın rengini vermek için kullanılan böcek olarak bilinmektedir. Bu böcek yalnızca kola değil, pek çok besin maddesine renk vermek için kullanılmaktadır.

Cochineal Böceği Nasıl Bir Böcektir?

Yüzyıllardan beri varlığı bilinmekte olan bu böcek, kaktüslerin üzerinde bulunmaktadır. Böceğin renk verme amaçlı kullanılması, günümüzde çokça tartışılmakta olsa da, renk boyası olarak kullanılmasına ilk olarak Aztekler zamanında rastlanmaktadır. Bu böceğin üretilmesi için; Meksikalı girişimciler tarafından, kaktüsler ile doldurulmuş tarlalar oluşturulmuştur. Bu tarlalarda doğal olarak üremekte olan böceklerin ticareti yapılmaktadır.

Cochineal Böceği Nedir?


Cochineal Böceğinin Ticareti Nasıl Yapılır?

Cochineal böceğinin dişilerinden ya da henüz yumurta halindeki yavrularından, karmin adı verilmekte olan renk boyası üretilmektedir. Bu boya, besin maddeleri üretmekte olan şirketler ve kozmetik firmaları için, oldukça önemli bir maddedir. Böceğin, doğal olarak üretilmekte olduğu anavatanındaki girişimciler, çevrede bol miktarda bulunmakta olan bu böcekler, toplamakta ya da rahatlıkla üreyebilecekleri yerler hazırlayarak, üreyen böcekler toplayarak, alıcılarına satmaktadırlar.

Cochineal Böceği Hangi Amaçlar İle Kullanılmaktadır?

- Cochineal böceğinden elde edilmekte olan karmin boyası, en çok besin maddelerinin içeriğinde bulunmaktadır. İçecekleri renklendirmek, tavuk soslarını hazırlamak için kullanıldığı gibi, çeşitli reçeller ve şekerlemelerde de bulunmaktadır.
- Kozmetik firmalarında da kullanılmakta olan Cochineal böceğinden elde edilmiş olan boya, cilt dostu bir madde olarak bilinmekte ve pek çok markanın ürünlerinde yer almaktadır.
- Son yıllarda tekstil sektöründe de kullanılmakta olan Karmin boyası, tekstil ürünlerinin kırmızı ve tonlarındaki renklere boyanmasını sağlamaktadır.

Bit Tedavisi

Perşembe, Eylül 04, 2014
Bit
Pek çok çeşidi bulunmakta olan bitler, kaynağına göre adlandırılmaktadır; ancak bitlerin birçok çeşidi insanlar üzerinde de bulunmakta olduğundan dolayı, türü çok da önemsenmemektedir. Genellikle çocuklarınızın okullarından getirmek olduğu ya da etrafınızdaki evcil hayvanlardan bulaşmış olan bitler, çeşitli bit ilaçları ile yok edilebilmektedir.

Bit Tedavisinde Kullanılabilecek Yöntemler Nelerdir?

- ¼ oranında seyreltilmiş olan sirke ile saçlarınızı yıkayın ve saçlarınızı durulamayın. Sirkenin Ph değeri, bitlerin üremesini engelleyecektir.
- Duş sonrasında, saçlarınızı ince telli bir taraf ile saç derinize temas edecek şekilde tarayın. Böylelikle bitlerin ve yumurtalarının bir kısmını, saçlarınızdan uzaklaştırabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken husus ise; bu işlemi evde yaparak, bitlerin evinize dökülmesine izin vermeyin.
- Doğal yöntemler, bir noktaya kadar işe yaramış olsa da, bit tedavisinin en kesin yöntemi, eczaneden alacağınız ilaçlar olacaktır. Bu ilaçları, eczacınızın tavsiye ettiği şekilde kullanarak, kısa süre içerisinde bitlerden kurtulmanız mümkün olacaktır.
- Bit yumurtaları, saçlarınızın arasında kalabileceğinden dolayı, sorun kendini yineleyebilmektedir. Bu neden ile 1 hafta sonrasında, bit oluşumunu tekrar kontrol etmelisiniz.

Bit Tedavisi

Bitler İnsana Zarar Verir mi?

Bitlerin, ölümcül sonuçları olmasa da, insan tenini ısırabilmekteler. Bu ısırıklar sonrasında, vücudunuzun iltihap kapması ve enfeksiyona yakalanmanız mümkündür. Bu gibi durumlarda, bir sağlık kuruluşuna başvurarak, tedavinizi olmanız gerekmektedir.

Böcek Yiyen Bitkiler

Salı, Eylül 02, 2014
Bitkiler, üreticiler olarak bilinen canlılar olsa da, kimi bitkiler aminoasit ihtiyaçlarını karşılamak için; böcekleri yerler. Böceklerin kabuklarında bulunan kitinin sindirilmesi sonrasında oluşmakta olan aminoasitleri kullanarak, besinlerini sentezlerler. Yarı parazit bitkiler olarak da bilinen bu bitkilere, halk arasında et obur bitkiler adı verilmektedir. Bu et obur bitkiler, genellikle küçük böcekleri yemekte olsa da, aralarında fare ve kertenkeleleri dahi yemekte olan, dev bitkiler de bulunmaktadır. Bu etobur bitkilerin, tohumları çeşitli bitki üreticilerinde satılmaktadır. Özellikle sinekkapan bitkisi, sineklerin bol bulunduğu yerleşim yerlerinde, bahçelere ekilmekte ve sinek sorunu için büyük bir yardımcı olmaktadır.

Sinekkapan Bitkisi


Genellikle nemli ve sulak iklimlerde yaşamakta olan bu bitki, en çok bilinmekte olan böcek yiyen bitkilerdendir. Her 6 salisede bir yapraklarını açıp kapatabilme yeteneğine sahiptir. Sinekleri ağına çekmekte olan salgısı sayesinde, avına düşürmekte ve saniyeler içerisinde sindirmektedir.

Su İbrikleri



Şekillerinden dolayı su ibriği adını almış olan bu bitkilerin yaprakları bir ibrik şeklindedir ve yapraklarının arasında salgıladıkları bir sıvı bulunmaktadır. Bitkinin yakınından geçmekte olan böcekler, bu salgının kokusu ile birlikte, daha da yaklaşmakta ve salgıya temas ederek, kaymakta ve yaprakların arasına düşmektedir. Yaprakların arasında bulunmakta olan sindirim sıvısı ise; kısa süre içerisinde böceklerin sindirilmesini sağlamaktadır.

Kedi ve Köpek Tüyü İnsan İçin Zararlı mıdır?

Pazartesi, Eylül 01, 2014
Kedi ve köpek tüyünün insan için zararlı olduğu yönünde toplumda oluşmuş genel bir kanı vardır. Pek çok insan evinde kedi veya köpek beslemektedir; ancak yine pek çok kişinin de evinde, kedi ve köpeğinin tüyleriyle ilgili endişeleri vardır. Bu endişelerin en büyük nedeni ise, toplumda kedi-köpek tüyünün insana zararlı olduğu yönündeki düşüncedir. Bu düşüncelerden en yaygınları "kedi veya köpek tüyünün insana zarar vereceği" , "kedi veya köpek tüyünün ağza kaçma endişesi" vb. Bunun yanında kedi ve köpeğin, evin her yerine tüy dökmesinden şikâyetçi olan birçok kişi de bulunmaktadır. Peki, kedi ve köpekler neden tüy dökerler? Gerçekten de kedi ve köpek tüyü insan için zararlı mıdır?

Kedi ve Köpek Tüyü İnsan İçin Zararlı mıdır?

Öncelikle ifade etmek gerekir ki bu konuyla ilgili endişeler gereğinden fazla abartılmaktadır. Kedi ve köpeklerde tüy dökülmesinin birkaç nedeni olabileceği gibi, kedi ve köpeklerin rutin tüy dökme dönemleri de vardır. İnsanlar nasıl yaz ayları yaklaştığında kalın elbiseleri dolaplara kaldırıp, yazlık elbiseleri giyiyorlarsa ya da yaz mevsiminden kış aylarına geçilirken tam tersini yapıyorlarsa, kedi ve köpekler de aynı şekilde yaz ve kış aylarına girilirken tüy dökmeye başlarlar.  Isıya ayak uydurmak için, kıştan yaza geçerken kalın tüyler dökülür; yazdan kışa geçerken ise ince tüyler dökülür. Bu fizyolojik ve gayet normal bir durumdur. Önemli olan dökülme, kedi ve köpeklerde aşırı tüy dökülmeleridir ve hayvan sahipleri asıl bu dökülmelere dikkat etmelidirler. Kedi ve köpeklerde tüy dökülmesine neden olan diğer nedenler ise kısaca şöyledir:

  • Bakım Koşullarının Uygun Olmaması: Kedi ve köpek türü hayvanların temizliğine yeteri kadar dikkat etmek gerekir. Kedi ve köpekler, bir veterinerin tavsiye ettiği sıklıkta yıkanmalı ve yıkandıktan sonra mutlaka kurulanmalıdırlar. Kedi ve köpekler yıkanırken insanların kullandığı şampuanlar kullanılmamalıdır. Bunun nedeni ise, bu şampuanların kedi ve köpeklerde deri kurumasına neden olarak tüy dökülmesi yapmalarıdır. Bu yüzden kedi ve köpekler yıkanırlarken, kedi-köpek şampuanı kullanarak yıkanmalılardır.
  • Beslenme düzeni ve kalitesi: Kedi ve köpeklere mutlaka kedi-köpek maması verilmelidir. Çiğ et asla verilmemelidir. Çünkü çiğ etler, hayvanlarda parazit yapar. Parazitler ise tüy dökülmesine neden olurlar. Et verileceğinde,  mutlaka pişirildikten sonra verilmelidir.
  • Stres: Kedi ve köpekler de aynı insanlar gibi dış etkenler sonucunda strese girebilirler. Aynı zamanda mevsimsel değişimler de kedi ve köpeklerde huzursuzluğa neden olabilmektedir.  

Kedi ve Köpek Tüyü İnsan İçin Zararlı mıdır?

Kedi ve köpek tüyü insan için zararlı mıdır? sorusunun iki yanıtı vardır. Yukarıda değinilen rutin ya da bakım koşulları nedeniyle olan tüy dökülmesi insan sağlığına zararlı değildir. Kedi ve köpek tüyünün insan sağlığı için zararlı olabileceği durum, kötü beslenme ve kedi-köpeğin dışarıdan parazit kapması halinde oluşur. Kedi ve köpeklere sosis, salam vb. çiğ etler verildiğinde hayvanlarda, “Echinococcus Granolosus” adlı bir parazitin sebep olduğu “hidatik kist” hastalığı görülebilir. Bu hastalık, kedi ve köpeğe sahip olmayan ve onlarla temas etmeyen insanlarda da görülebilir. Bu yüzden kedi ve köpekler suçlanmamalı, sadece daha iyi koşullarda bakılmalıdırlar. Kedi ve köpeğe 3 ayda bir kist iğnesi yaptırılmalıdır. Eğer kedi ve köpeğin düzenli olarak iç parazit aşıları yapılmıyorsa risk söz konusu olabilir. Çünkü parazit, hayvanın dışkısıyla dışarı atılırken tüylere ve oradan da insana geçebilir. Ancak kedi-köpek aşılarının düzenli yapıldığı durumlarda kedi ve köpek tüyü insan için zararlı mıdır sorusunun cevabı hayır, zararlı değildir olacaktır.

Kedi ve Köpekler Hidatik Kist Hastalığından Nasıl Korunmalıdırlar?

Bunun için öncelikle, kedi ve köpeklere kesinlikle çiğ et ve temiz olmayan su verilmemelidir. İç parazit aşıları mutlaka yaptırılmalıdır. Kedi ve köpeklere her zaman kuru mama vermeye özen gösterilmelidir. Ayrıca kedi ve köpek sahipleri kendileri yemedikleri yiyecekleri kedi ve köpeklere de yedirmemelidirler. Bu koşulların sağlanması, kedi ve köpekleri hidatik kist hastalığından koruyacaktır.
 
Copyright © Böcekler. Designed by OddThemes